Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yön AKP'nin Anayasa Komisyonu, taslağı hazırlayan akademisyenlerle bir araya geldi ve taslağa yeni bir şekil verildi. Taslak henüz kesinleşmiş değil.AKP'nin MYK'sında, Bakanlar Kurulu'nda görüşülecek, Başbakan Erdoğan'ın onayından geçecek ve nihai halini alacak.AKP anayasa maddelerinin arasından geçerken bir yandan "mayına" basmamaya, bir yandan politik hedeflerini yerleştirmeye çalışıyor.Yeni taslağa Sapanca'da verilen ince ayar "hassas" konularla ilgili. Prof. Dr. Ergun Özbudun'un başkanlığındaki akademisyenlerden oluşan heyetin hazırladığı yeni anayasa taslağına Sapanca'da "ince ayar" yapıldı. AKP'nin Sapanca'daki siyasi heyeti mevcut Anayasa'nın ilk dört maddesinin aynen benimsenmesi gerektiği kararına vardı.Böylece Türkiye Cumhuriyeti'nin temel niteliklerini sayan ve bunların değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceğini düzenleyen maddeler yeni anayasada aynen kalacak.Sadece "dil" konusunda "ince ayar" beklentisi var. O da TBMM'ye bırakılmış görünüyor.Eğer TBMM'de uzlaşma sağlanırsa, Anayasa'nın 3. maddesindeki "Dili Türkçedir" ifadesi, "Resmi dili Türkçedir"e dönüştürülecek.Gerekçesi "devletin dili" değil, ancak "resmi dili" olabileceği düşüncesi.AKP komisyonu, ilk dört maddeyi "mayınlı alan" olarak gördüğünden, dokunmadan geçmiş durumda... Resmi dil Yeni anayasa düzenlemenin en önemli amaçlarından biri kuşkusuz türbanı üniversitelerde serbest bırakmak.Mevcut Anayasa Mahkemesi kararı olduğu sürece, türbana yol açmanın anayasayı değiştirmekten başka yolu yok. AKP de bunu yapıyor.Bu konuda Sapanca heyeti kesin karara varamamış. Kararı Başbakan Erdoğan'a bırakmış. Ancak yeni bir metnin de yazıldığı anlaşılıyor.Üniversitelerde kılık-kıyafet serbestliği hükmüne "Peki fes, sarık, cüppe, çarşaf, peçe, mayo, bikini de serbest olacak mı?" eleştirisine karşı bir "ince ayar" yapıldığı gelen haberler arasında."Türbanı serbest bırakan, ancak, aşırı sayılacak kıyafetlere engel olan" bir önleyici hüküm konulduğu söyleniyor. Bu hüküm karşısında "üniversiteye fes, sarık, cüppe, çarşaf, peçe, mayo-bikini" gibi kıyafetlerle gelinmeyecek ancak türbanla gelinebilecek.Başbakan Erdoğan hangi "ince ayar"ı kabul ederse etsin, sonuçta türban üniversitelerde serbest olacak... Türbana geçit Yeni anayasanın başlangıç kısmında ise anayasa metninden sayılmamak üzere, Atatürk'e iki temel atıfla yetinildiği anlaşılıyor: Çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkmak ve yurtta barış, dünyada barış ilkesi...Bu düzenleme taslağı hazırlayan akademisyenler ve AKP komisyonunun, "Kemalizm" olarak tanımladıkları ilkeler ve devrimlere yer vermenin gerekli olmadığı düşüncesinden kaynaklanıyor. Atatürk'e atıf AKP milletvekili Prof. Dr. Zafer Üskül, bu düşüncenin öncülerinden.Üskül Hoca, "anayasaların resmi ideoloji belgeleri" olmaması gerektiği kanısında. Bu nedenle anayasada "Kemalizm"in yer almasının doğru olmayacağını savunuyor."Örneğin" diyor, "Kemalizmin ilkeleri olarak bilinen devletçilik, devrimcilik, halkçılık ilkelerini tüm partiler benimsemek zorunda değiller. Nitekim bugün marjinal partiler dışında devletçilik ilkesini benimsediğini söyleyen parti de kalmadı."Üskül Hoca şu yorumu yaptı:"Yeni taslakta cumhuriyet duruyor. Cumhuriyetin temel nitelikleri duruyor. Bu nitelikler belli ve güvence altında. Bunun dışında Kemalizmin bütün ilkelerini herkes ve her siyasi parti benimsemeyebilir, savunmayabilir. Bu nedenle anayasada yer almaları doğru olmaz. Anayasalar ideolojik belgeler olmamalıdır. Atatürk'e elbette atıf yapılmalıdır, ancak, bir ideoloji anlamında Kemalizm, anayasanın konusu değildir. Sayın Baykal da 1993'te anayasa değişikliği tartışmalarında anayasalarda resmi ideolojilerin olmaması gerektiğini söylemişti. Altı Ok'un tartışılmasında da sakınca olmadığını belirtmişti. Ama biz söyleyince olay oluyor, biz söyleyince kıyamet kopuyor." fbila@milliyet.com.tr Üskül Hoca'nın görüşü