Dövizin serbest bırakılmasıyla istikrar programının da yenilenmesi kaçınılmaz bir gereksinim haline geldi.
Koalisyonun üç lideri bu konuda mutabık kalmış durumdalar. Yeni programa yeni yönetim gereksinmesi de yine üç liderin uzlaştığı diğer bir konu.
Bu yönetim hangi düzeyde yenilecek? Örneğin Bakanlar Kurulu'nda da değişikliğe gidilecek mi?
ANAP lideri Mesut Yılmaz, kabinede de değişikliğe gidilmesinden yana. Bu düşüncesini, liderler zirvesinde gündeme getiren Yılmaz, kabine revizyonunun yeni başlangıç anlamında kamouyona güven ve moral vereceğini düşünüyor. Ancak Başbakan Ecevit aynı kanaatte değil. Ecevit, kabinede değişikliğe gidilmesinin bu aşamada erken ve yanlış olacağı düşüncesinde. Ecevit'in bu görüşünü liderler zirvesinde dile getirmesiyle, kabine revizyonu şimdilik gündemden çıkmış durdumda.
Bu koşullarda ANAP'ın yaklaşımı, ekonominin siyasi ve teknik yönetiminin DSP'de olması gerektiği yolunda. ANAP yöneticileri, koalisyonun birinci partisi olarak DSP'nin kendiliğinden ekonomi yönetimini bırakmak istemediği sürece, Başbakan Ecevit'in tercihlerinin desteklenmesi gerektiğini savunuyor. Koalisyon ahlakı açısından DSP'nin ekonomiden çekilmesi durumunda, MHP'nin bu sorumluluğu üstlenmesi, ancak o da istemezse, ANAP'ın ekonomiyi yönetmeye talip olabileceği Yılmaz'ın kurmaylarınca ifade ediliyor.
Ekonomim teknik yönetimine gelince...
Ankara'ya davet edilen Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Kemal Derviş, bizzat Başbakan Ecevit'in tercihi ve önerisi. Ecevit, Derviş'i çok eskiden beri tanıdığını, uluslararası düzeyde çok saygın bir isim olduğunu söylüyor. Derviş'in tercih edilmesini MHP lideri Bahçeli de, ANAP lideri Yılmaz da isabetli buluyor. Yılmaz, IMF Başkan Yardımcısı Fischer'in de aynı yönde görüş bildirdiğini ANAP Başkanlık Divanı'nda belirtmiş durumda.
Kemal Derviş'in görevi ne olacak?
Düşünülen görev Merkez Bankası Başkanlığı. Ancak, bu Derviş'in bugün Başbakan Ecevit'le yapacağı görüşmeden sonra netleşecek. Henüz kesin yanıt vermiş değil.
Derviş'in kabineye girmesi ve ekonomiden sorumlu bakanlık görevini üstlenmesi söz konusu olabilir mi?
Bu olasılık şimdilik geçerli gözükmüyor. ANAP lideri Yılmaz'ın, partisinin Başkanlık Divanı toplantısında yöneltilen bu soruya, "dışarıdan bakan olmaz, olur mu öyle şey" yanıtını vermesi, bunu gösteriyor.
Ekonomi yönetimi konusunda ANAP'lı Işın Çelebi iddiasını sürdürüyor. Deneyimi ve birikimiyle ekonomiyi düzlüğe çıkaracak siyasi ve teknik kadroların bulunduğunu vurgulayan Çelebi, şöyle diyor:
- Ben görevi üstlenirdim, teknik kadroyu da kurardım. Ama anladığım kadarıyla koalisyon koşulları, siyasi kaygılar engel oluyor. Oysa ben bunun için partimi de, siyaseti de bırakırdım. Bir daha genel seçime katılmazdım. Bir teknik adam olarak işe koyulurdum. Böyle kriz hallerinde parti ve particilik dikkate alınmaz. Alınmaması gerekir. Ama Türkiye böyle yaklaşımlara alışkın değil. Hiç adam ithal etmeye gerek yok.
Yeni ekonomi yönetimi kesinleşince, yeni bir program yazımı da gerçekleştirilecek. Yeni program için yeni ekonomi yönetimiyle birlikte döviz kurunun ve faiz oranlarının da oturması bekleniyor.
Hem yeni program, hem de yeni ekonomi yönetimi bıçak sırtındaki Türk ekonomisi için yaşamsal önem taşıyor.
