Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       KORKMAZ Yiğit'in gözaltına alınmadan önce doldurduğu ve önceki akşam televizyonlarında yayımlattığı "kaset" siyaset dünyasında fırtınalar kopardı.
       Yiğit, açıklamalarında çok önemli iddialarda bulundu. Bu iddialarla ilgili birçok konu açıklığa kavuşturulmadan, belge ve doğru bilgilere ulaşmadan yargıya varmak erken olur. Hele olay aydınlığa kavuşmadan, bu iddialara dayanarak politika üretip siyasi sonuç almaya yönelmek de sağlıklı bir yol olmaz.
       Sorgulama ve gerek görülürse yargılama süreci içinde ortaya çıkacak belge ve bilgiler, olayın niteliğini ve akışını değiştirebilir.
       Bu süreç beklenirken, kanımca, yapılması gereken, kişisel, ticari ve siyasi duygusallığa kapılmadan kasetin mümkün olduğunca doğru okunmasına ve yorumlanmasına çalışmaktır.
       Bu yaklaşımla kasetin dikkat çeken özellikleri şöyle sıralanabilir:
       1- Korkmaz Yiğit'in, kaseti, muhtemel gördüğü sorgulama ve yargılama sürecinde kendi lehine "delil" oluşturma amacıyla hazırladığı anlaşılmaktadır. Açıklamalarına başlamadan önce gün ve saat belirtmesi, kasete "delil" niteliği kazandırma çabasının kanıtıdır.
       2- Korkmaz Yiğit, Başbakan Mesut Yılmaz ve Devlet Bakanı Güneş Taner'i suçlamaktadır. Yiğit, böylece doğacak sorumluluğa Yılmaz ve Taner'i de katarak, bir yandan itirafta bulunurken, diğer yandan siyasal açıdan hükümeti zor duruma düşürerek belki de intikam duygusuyla hareket etmektedir.
       3- Çakıcı'yla ilişkilerine dönük açıklamasında da, "ağır tehdit altında" kalan bir işadamı portresi çizerek, hukuken "ızdırap" halinde hareket ettiğini kanıtlamaya çalışmaktadır.
       Üzerinde önemle durulması gereken bir husus da, Yiğit'in açıklamalarında düştüğü çelişkilerdir.
       Şöyle ki;
       1- Yiğit, Türkbank'ı ve basın - yayın kuruluşlarını satın alırken, Başbakan Yılmaz ve Devlet Bakanı Güneş Taner'den teşvik gördüğünü ve "mali destek" vaadi aldığını belirtiyor. Ancak, bu vaadi takip ederken Taner'in kendisini kovduğunu ve "Çakıcı vasıtasıyla milleti rahatsız ediyorsun" dediğini, ifade ediyor.
       2- Yiğit'in iddialarına karşılık, kamu bankalarından kredi ve teminat alamadığı, aksine kamu bankalarının hükümet tarafından kredi veya teminat mektubu verilmemesi konusunda uyarıldıkları biliniyor.
       3- Yiğit, "Çakıcı'yla konuşurken insanın kimyası değişiyor, küfürler ediyor, onun karşısında aciz kalıyorsunuz, çocuklarınızı tehdit ediyor" derken, daha önce kamuoyuna açıklanan kasetteki konuşmalarında ise, birbirlerine, "abicim, canım" diye hitap ettikleri anlaşılıyor.
       Bütün bu yön ve çelişkilerin açıklığa kavuşturulması gerekli. Bunun için de öncelikle Başbakan Yılmaz ve Devlet Bakanı Güneş Taner'e görev düşüyor.
       Yılmaz ve Taner'in, Yiğit'in iddialarına karşılık olayı aydınlığa kavuşturacak bilgi ve belgeleri ortaya koymaları ve yargı mekanizmasına yardımcı olmaları kamuoyunun beklentisi.
       Gelişmelerin ortaya koyduğu bir diğer önemli gerçek de, başta, "ihale ve özelleştirme" olmak üzere, "rant ticareti yapan" devlet sisteminin zaman yitirilmeden masaya yatırılması gereği...



Yazara E-Posta: f.bila@milliyet.com.tr