Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye’nin de nükleer santrallere geçmesine yönelik eleştirilerin yanıtlanmasına büyük önem veriyor. Vatandaşın kafasında kuşku kalmaması gerektiğini vurgulayan Enerji Bakanı, “nükleer enerjiden korkmak için hiçbir sebep olmadığı” görüşünü sık sık vurguladı. Nükleer santrallere yöneltilen eleştirileri dünyadan örnekler vererek yanıtladı.

İstanbul’dan küçüklerde bile var
Bakan Yıldız, dünya örnekleri verirken, nükleer santral sahibi birçok ülkenin İstanbul’dan daha az nüfusa sahip olduklarına dikkat çekti. Bu ülkeleri ve nükleer santral sayılarını şöyle açıkladı:
“İsveç’in nüfusu İstanbul’un nüfusunun üçte ikisi kadardır. Bu ülkede tam 10 adet nükleer santral var, enerjisinin yüzde 38’ini bu santrallerden sağlıyor.
İsviçre’nin nüfusu tıpkı İsveç gibi İstanbul’un nüfusundan azdır. Bu küçük ülkede de 5 nükleer santral var, enerjisinin yüzde 38’ini bunlardan sağlıyor.
Bulgaristan’ın nüfusu İstanbul’un nüfusunun yarısı kadardır, bu ülkede 2 nükleer santral var, enerjisinin yüzde 33’ünü sağlıyor.
Çek Cumhuriyeti’nin nüfusu da İstanbul’un nüfusunun üçte ikisi kadardır, bu ülkede de 6 nükleer santral var, enerjisinin yüzde 33’ünü sağlıyor.
Ermenistan’ın nüfusu İstanbul’un nüfusunun tam beşte biridir, bu ülkede de 1 nükleer santral çalışıyor ve ülke enerjisinin yüzde 38’ini karşılıyor.
Finlandiya’nın nüfusu İstanbul’un nüfusunun üçte biridir, 4 nükleer santrali var, enerjisinin yüzde 24’ünü karşılıyor.
Belçika’nın nüfusu da İstanbul’un nüfusundan azdır, bu küçük ülkede de 7 nükleer santral var ve enerjisinin yüzde 51’ini karşılıyor.”

Potansiyelimiz hedefleri karşılamıyor
Yıldız, dünyada inşa aşamasında 61 nükleer santral bulunduğunu tekrarlayarak, bütün dünyada 2022 yılına kadar 151, 2030 yılına kadar da 331 nükleer santral inşaatının planlandığını vurguladı.
Bakan Yıldız’a göre, enerjide çok ciddi dış bağımlılığı olan Türkiye’nin nükleer enerjiye geçmesi bir zorunluluk. Diğer kaynaklardan enerji ihtiyacını karşılaması, bağımlılığını azaltması mümkün değil, diyerek şu bilgiyi verdi:
“Türkiye’nin 2011 yılında elektrik enerjisi talebi 228 milyar kilovat saat oldu. 2023 yılında elektrik enerjisi talebinin 500 milyar kilovat saati bulacağı tahmin ediliyor. Bizim yenilenebilir enerji potansiyelimiz ise 230 milyar kilovat saat. Bu potansiyelin 2023 yılındaki hedeflerimizi karşılaması mümkün değil. Bu itibarla Türkiye yenilenebilir potansiyelini kullanmanın yanı sıra nükleer enerjiye de geçmek zorunda.”

Doğalgaz tasarrufu
Türkiye’nin doğalgazda çok ciddi şekilde dışa bağımlı olduğunu belirten Yıldız, Akkuyu ve Sinop’ta yapılacak nükleer santrallerle büyük tasarruf sağlanacağını şöyle ifade etti:
“Bu iki santralden yılda sağlayacağımız 80 milyar kilovat saatlik elektrikle, doğalgaz ithalatından yılda 16 milyar metreküp tasarruf sağlayacağız. Doğalgaz ithalatımız bu kadar azalacak. Bu tasarrufun parasal değeri yılda 7.2 milyar dolardır.”

Tarımsal üretim
Yıldız, nükleer santrallerin çevreyi ve dolayısıyla tarımsal üretimi olumsuz etkileyeceği yönündeki görüşlere katılmıyor. Dünyanın en büyük tarımsal ürün ihracatçısı 10 ülkenin aynı zamanda dünyadaki toplam nükleer santrallerin yarısına sahip olan ülkeler olduğunu belirtti. ABD, Fransa, Hollanda, Almanya, Birleşik Krallık, Avustralya, İtalya, Belçika ve İspanya’da toplam 222 nükleer santral bulunduğunu, bu ülkelerin aynı zamanda en fazla tarımsal ürün ihraç eden ülkeler sıralamasında ilk 10’u oluşturduklarını vurguladı.
Bakan Yıldız’a göre 3. nesil en gelişmiş nükleer santral teknolojisini kullanacak olan Türkiye’de tarımsal üretim veya turizmin olumsuz etkilenmesi söz konusu değil.