Yazarlar Garanti'nin balkonundaki belediye başkanı

Garanti'nin balkonundaki belediye başkanı

08.06.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Garanti'nin balkonundaki belediye başkanı

Garantinin balkonundaki belediye başkanı


Zehra GÜNGÖR

Bugüne kadar Düsseldorf Belediye başkanları Shadowplatz'daki binanın balkonundan Weihnacht (Noel) konuşmasını halka hitaben yapıyordu. Bugünden sonra yine Belediye Başkanı'nın Noel konuşmaları Garanti Bankası'nın Düsseldorf şubesinin balkonundan yapılacak. Geçen hafta Garanti Bankası'nın Düsseldorf şubesinin açılışı için Almanya'ya gittiğimde bu hoş geleneği öğrendim.
Garanti Bankası tarafından satın alınan Schadowplatz'daki binanın temeli 1870'de atılmış inşaat 1890'da tamamlanmış. Bina o tarihten beri hep banka olarak kullanılmış. İkinci Dünya Savaşı'nda ayakta kalan ender binalardan. 110 yıldan beri kentin belediye başkanının bu binanın balkonunda halkına Noel konuşması yapması bir gelenek halini almış. Şimdi bu geleneği Garanti Bankası da sürdürecek ve Düsseldorf Belediye Başkanı "Garanti Bankası" yazısı altından kutlama konuşmasını yapacak.
11 yıldan bu yana temsilcilik olarak faaliyet gösteren Düsseldorf Garanti'nin Şube müdürlüğünü Fahri Birincioğlu yapıyor. Bina Garanti Bankası tarafından satın alındıktan sonra bir yıllık bir onarımla yenilenmiş. Çağdaş Türk ressamlarından örneklerin bankanın duvarlarını süslemesini isteyen Garanti yönetimi, Metin Deniz'in de sanat danışmanlığıyla sadece Düsseldorf şubesi için 52 tablo satın almış. Şubenin duvarlarını Bedri Rahmi, Fikret Mualla, Avni Arbaş, Su Yücel, Turan Erol, Abidin Dino, Gülden Kut, Süleyman Saim, Eren Eyüboğlu, Yurdaer Altıntaş, Hayati Misman gibi ressamların tabloları süslüyor.
Düsseldorf halkı Garanti Bankası'na sadece Noel konuşmalarıyla değil, her perşembe günü önünde kurulan "Düsseldorf Perşembe Pazarı"na alışverişe gittiklerinde de aşina olacaklar. Kimbilir, belki Perşembe günleri bankanın işlem hacmi de artabilir.

CHP’de geri sayım

CHP, Deniz Baykal'dan sonra liderini Altan Öymen olarak belirlemişti. Parti Meclisi seçimlerine nifak karışınca, 26 Haziran parti meclisinin yeniden seçilmesi için belirlenen gün, kurultay günü oldu. CHP'yi yeniden yaşama döndürmek için önemli bir tarih. 60 üyelik parti meclisi üç hafta sonra seçiliyor. Genel Başkan Öymen ise listesini hazırlama telaşında.
18 Nisan seçimlerinin tek galibi araştırmacı Tarhan Erdem ile geçtiğimiz hafta TESEV'in "Siyasi Partiler Konferansı"nda karşılaştık. Öymen, meclis üyeliği için Tarhan Erdem'e de teklifte bulunmuş. Öymen, parti meclisinde yer alması için Tarhan Erdem gibi başkanlık yarışına katılanlara ve CHP eski başkanlarına teklif götürüyormuş. Murat Karayalçın, Hurşit Güneş, Hasan Fehmi Güneş, Hikmet Çetin hep meclis üyesi adaylarından. Deniz Baykal'a meclis üyeliği teklif edilir mi edilmez mi, edilirse Baykal kabul eder mi, etmez mi, bilmem ama, bu bildik isimlerin yanısıra, Altan Öymen, listesinde belli işleri en iyi kimin yaptığına karar verip, iş yapacak kadrosunu da öyle belirleyecekmiş.

Asaf Savaş Akad yeniden özel sektörde

Bu köşede 20 Nisan'da "TÜSİAD yönetimi bütçeyi sıkı tuttu" başlığıyla bir yazı yazmış, yıllık aidatı 6 bin dolar olan TÜSİAD üyeliğinden istifa edenler ve yönetimin işi sıkı tutması nedeniyle üyelikten çıkarılanları konu olarak almıştım. Bu üyelerden biri de uzun yıllar Kavala Holding'de Osman Kavala'nın sağkolu olarak çalışan, Bilgi Üniversitesi eski rektörü Prof. Dr. Asaf Savaş Akad'dı. Akad, TÜSİAD aidatlarının yüksekliğinden yakınıp, TÜSİAD üyeliğinden neden ayrıldığını şöyle anlatmıştı:
"Aktif olmadığım için ayrıldım. Siyasete girdiğimden beri faaliyetlere katılamıyordum. 1995'ten beri tam gün akademisyenlik yapıyorum. Buna rağmen kendimi işadamı ve sanayici gibi görüp toplantılara katılmam garip olur. Ama belki de ilerde özel sektöre geçersem yeniden, neden olmasın?"
40 gün önce bana "ilerde özel sektöre geçersem.." diyen Akad, hem Bilgi Üniversitesi rektörlüğünden ayrıldı, hem de yeniden özel sektöre geçti. Akad Mayıs ayının başından itibaren Eczacıbaşı Holding'in yönetim kurulu üyeliği yapıyor. Altı kişilik yönetim kurulunda Bülent ve Faruk Eczacıbaşı ile Sezgin Bayraktar'ın yanısıra ilk kez seçilen Prof. Öztin Akgüç ve Prof. Dr. Erdoğan Alkin de bulunuyor. Akgüç ve Alkin'i bilmem ama, Akad, "ilerde özel sektöre geçersem yeniden neden olmasın" diyerek TÜSİAD üyeliği için açık kapı bıramıştı. Bekleyip görelim.

Mina Urgan Yapı Kredi Yayınlarında

Değerli hocam Mina Urgan, aradı beni. Geçtiğimiz hafta Reklamcılık Vakfı (RV)'nın konferanslar dizisinde adının geçtiğini ve ikinci kitabının Reklamcılık Vakfı tarafından ilgi gördüğünü yazmıştım. Mina Hanım, Yapı Kredi Bankası yayınlarından kitabının yayınlanacağını ve onlardan memnun olduğunu söyledi. YKB Kültür Hizmetleri'nden Zeynep Ögel de Bir Dinozor'un Anıları II'nin yayına hazır bir aşamada olduğunu belirtiyor. RV'nin başkanı Mehmet Ural ise Haziran ve Temmuz aylarında Mina Urgan gibi kişilikleriyle etkili insanların merkezini oluşturacağı dost sohbetleri düzenlemeyi arzu ettiklerini söyledi. RV sadece reklamcılık mesleği ile ilgili kitapları basacakmış.

Dedesinin torunu

Anılarınızda yeni tanıştığınız birine bir köşe buluyorsanız, birden bire yaşamda epey yol aldığınızı hissedersiniz. İşte Sahir Erozan da böyle biri. Erozan basında Pasha’nın içindeki Zerdüşt’ü açan, Amerika’da da restoranı olan kişi olarak yazıldı hep. 1987 sonbaharında ABD’ye gazetecilik stajı için gittiğimde, henüz açılan ve sahibi Türk olan Cities’de bir akşam yemeği yemiş, sahibiyle tanışmıştık. Meğer Washington’da Cities’i açan Sahir Erozan, Zerdüşt’ün sahibi olarak tanıştığım Sahir Erozan’mış. Erozan’ın adının ABD’de açtığı Cities ile özdeşleştirilmesinin ardında başka gerçekler de var.
Erozan, Atatürk’ün yakın çevresindeki, Fecri Ati Grubu’nun başı ve Türkçe abeceyi hazırlayanlardan Zonguldak milletvekili Celal Sahir Erozan’ın torunu. Berrin Nadi’nin de yeğeni. Türkiye’nin ilk kadın tiyatro oyun yazarı Nüzhet Hanım, ninesi.
Erozan’ın D.C.’de etkin bir çevresi var. 1991’de Clinton’ın politik kampanyasında çalışırken Demokrat Parti üyesi olur. 1994’de bir danışmanlık şirketi kurar. Türk - Amerikan Ticaret Komisyonu üyesi olur. Erozan, ABD’de bir şeyi kısa ve öz anlatmadıktan sonra hiç bir Kongre üyesinin sizi dinlemeyeceğini anlar. Uzun süre Senato ve Kongre’de bugüne kadar Türkiye’yi hatırlamamış kişilere Türkiye’yi tanıtmak ister. Senatör Ted Kennedy’yi Amerika’da yaşayan Türk işadamlarıyla biraraya getirir. Bu görüşmeye Türkiye’den gelen ve Amerika ile çalışan işadamları da katılır. ABD başkan adaylarından Richard Gephard ile benzeri bir toplantıyı da 1992’de Türkiye’de organize eder. Cumhuriyetçi senatör Hagel’i geçtiğimiz yıl Türkiye’ye getirerek Türk işadamlarıyla tanıştırır. Kökleri Balkanlar’dan geldiği için 1992’de İzzetbegoviç’in Washington ziyaretine de sponsor olur.
D.C.’deki Cities, İstanbul’daki Zerdüşt, buzdağının üzerindeki birer gusto mekanı. Suyun altında daha çok şeyler var.