Gözde Yener Birman

Gözde Yener Birman

gozdeyener1@hotmail.com

Tüm Yazıları

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Bölümü Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yüksel Gürüz, aşıya alternatif gibi sunulan önerilerin zararına dikkat çekti, “Bunu yapanlar, biyoterörist dediğim aşı karşıtlarına alan yaratmış oluyor” dedi

Sevinç Pastanesi Sohbetleri’ndeki konuğumuz Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Bölümü Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yüksel Gürüz, Kovid-19’a karşı aşının önemine vurgu yaptı, biyoterörist diye nitelediği aşı karşıtlarına prim verilmemesini istedi. Prof. Dr. Gürüz, bu hassas süreçte topluma, altı çizilecek önerilerde de bulundu. Kaldığımız yerden sürdürüyoruz sohbetimizi...

Haberin Devamı

- Sinovac ve Biontech’i baz alacak olursak varyant olarak farkları nedir? Hangisi neden tercih edilmeli ve BioNTech sonrası Kovid-19 belirtileri birçok kişide görülebiliyor, neden?

Sanırım, burada üretim teknolojisi açısından farklarını soruyorsunuz. Kovid-19 etkeni virüsün adı SARS-CoV-2, koronavirüs ailesindendir. Diğer koronavirüsler gibi SARS-CoV-2 de S (spike=başak), E (envelope=zarf), M (membrane=zar) ve N (nukleokapsid) olmak üzere, 4 yapısal proteine N proteini RNA genomunu tutar ve S, E ve M proteinleri birlikte viral zarfı oluşturur. Spike proteini, konakçının hücre zarındaki uygun bağlanma yerlerine yapışmasını sağlar ve virüsün RNA’sını hücre sıvısı (sitoplazma) içine aktarır. Burada sitoplazma içinde konak ribozomlarını kullanarak çoğalırken, bir yandan da hücre içindeki savunma sistemlerini susturan, çok gelişmiş yapılarını devreye sokar.

Sinovac firmasının aşısı Coronovac ölü tam virüs aşısıdır. Burada virüsün tamamı aşının teknolojisine uygun olarak, kimyasal bir madde, ışın veya ısı ile öldürülür. Yani üremesi, çoğalması ve hastalık oluşturma şansı yok edilir. Virüsün konağın savunma sistemine uyarak tüm protein yapıları, biz bunlara antijen diyoruz, bozulmaz. Yani virüs, aşı içinde konağa verildikten sonra yabancı (düşman) olarak algılanır, vücudumuz bunu yok etmek için antikor dediğimiz silahları ve bunları yutacak hücreleri (askerler) üretir. Bu aşılarda antikor yanıt düşük olur, koruyuculuk 5-6 ay kadar devam eder, mutlaka hatırlatma dozu gerekir, ucuzdur, üretimi zahmetlidir. Virüsü hücre kültüründe veya biyoreaktörlerde çoğaltılır. Coronovac FAZ 2’de hücre kültüründen biyoreaktörde üretime geçmiştir. Tüm virüsü içerdiğinden varyantlara da yeterli düzeyde etkilidir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından Coronovac aşısı, Temmuz 2021’de kullanım onayı almıştır. Avrupa’da pek çok ülke iki doz Coronovac olanlara ülkelerine giriş izni verirken Almanya liderliğinde bazıları 2 doz BioNTech aşısında ısrarcıdır. Burada bence ticari kaygılar ön plandadır. Benim önerim, 2 doz Coronovac sonrasında 5. ayda 1 doz BioNTech aşısı ile 6-8 ay etkin şekilde korunursunuz. Dünya daha hatırlatma dozlarını yeni karara bağlarken, 4. doz diye bir aşı gündemde olamaz. Afrika’da insanların yüzde 95’i halen hiç aşı olmamışken, DSÖ bu tip gereksiz aşılamalardan uzak durulması uyarısı yapmaktadır. Aşı savurganlığı, vicdani bir suç olarak karşımızda durmaktadır.

Haberin Devamı

Pfizer/BioNTech firmasının mRNA aşısı Comirnaty, yeni platform teknolojisi ile üretilmiştir. SARS-CoV-2 tek zincirli RNA virüsüdür, bunlar hızlı çoğalır ve çok sık mutasyona uğrar. Bulaştığı her yeni kişi, potansiyel mutasyon baskısı yaratır. Bu nedenle en hızlı şekilde dünyanın yüzde 80’ini aşılamalıyız. Virüsün yüzeyindeki konak hücreye bağlanan Spike protein, tüm aşı çalışmalarında ortak hedeftir. Virüs mRNA’sının sentetik kopyası üretilmiş, hücre içine girebilmesi için üzerleri nanolipid partiküllerle kaplanmıştır. Orijinal virüs mRNA’sı gibi hücre içine giren sentetik mRNA, burada hücre lizozomlarını kullanarak çoğalır, hücreyi patlatır, diğer hücreleri istila ederken konağın bağışıklık sistemini uyarır. Kişi, gerçek virüsle karşılaştığında sistem hızla devreye girer, hastalığın oluşmasını engeller. Bu aşıların üretimi hızlıdır, maliyeti içeriğe göre değişir. Çok yüksek oranda hem sıvısal hem hücresel bağışıklığı uyarır. Ölü virüs aşılarına göre daha 1-2 ay daha uzun süre korur. Yan etkileri daha gürültülü ve ciddidir. Hastalığın etkisiyle karşılaştırıldığında, yan etkilerin hepsi katlanılabilir düzeydedir. Delta varyantı ile etkinliği ilk dominant virüse göre (alfa) düşüş göstermesine rağmen halen oldukça iyi korumaktadır. Hatırlatma dozu ile 2. dozdan sonra 5-6. aylarda yapılmalıdır, koruyuculuğun yüzde 96’sının üzerine çıktığı bildirilmiştir. FDA’den tam onay alan ilk ve tek aşıdır. Yakında 5-11 yaş için de kullanım onayı alması beklenmektedir. İlköğretim çağındaki öğrencilerinde artan olgular, aşılanma zorunluluğunu doğurmuştur. Konu aşı üretimi olunca süreç çok ciddi takip gerektirir, çünkü ilaçlar hastaya verilirken, aşı sağlıklı bireylere uygulanır. En ufak bir hata kabul edilemez. Acil/erken/tam onay alan FAZ3’ü tamamlamış aşıların yaygın kullanıma girmesiyle hep devam edecek olan FAZ 4 başlar.

Haberin Devamı

‘Bağış bekliyoruz’

- Aşıda yüzde 100 başarı sağladığınızı biliyorum; öncelikle sizi ve ekibinizi tebrik etmek istiyorum. Bu aşıdan bahsedebilir misiniz?

DSÖ’nün takip ettiği DNA aşıları içinde preklinik aşamada 2. sıradayız. Klinik çalışmaya başlayan birkaç DNA aşısı mevcut. Bizim DNA aşımız, çalışmaya başlarken tasarladığımız 4 farklı aday aşı arasından ön plana çıkan bir aşıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın hızlandırdığı süreçte Sanayi ve Sağlık bakanlıklarıyla TÜBİTAK projemizi hızla fonlanmıştır. Sadece Ege Üniversitesi özelinde değil, 8 ayrı merkezde farklı platformlarda 12 aşı desteklenmektedir. Aylardır aralıksız süren çalışmamızın ürününü, Haziran 2021 ortasında 8 bin doz olacak şekilde ürettik. Türkiye’nin en ciddi ve güvenilir ilaç üreticilerinden Atabay firmasıyla aşımızı saflaştırıp, toksisite testlerini yapmak üzere anlaştık. Süreç tamamlanınca klinik çalışma (FAZ 1) başlayacak. Helsinki Anlaşması gereği onaylanmış aşılar olduğundan, aşımızı plasebo (boş aşı) ile değil, onaylanmış bir aşıya karşı test edeceğiz. Buna challenge (meydan okuma) aşaması deniyor, bu süreç Sağlık Bakanlığımızın ve TÜBİTAK Başkanlığımızın görüşmeleri sonucu başlayacak. İki hafta önce Hindistan’ın ilk DNA aşısına acil kullanım onayı vermesi, DNA aşıları için önemli bir kilometre taşı oldu. DNA aşıları, hücre çekirdeği içine girerek etkinlik gösteren, etkisi uzun, güçlü koruma sağlayan, üretimi ucuz aşılardır. Hücre zarı ve hücre duvarı gibi iki ayrı engeli geçmesi gerektiğinden uygulama yöntemleri farklılık gösteriyor. Gidişat, DNA aşılarının hatırlatma dozunda kullanılmasını doğuracaktır.

Aşı merkezimizin açılması, Türkiye’ye dünyadaki en modern tesisi kazandıracak, hızlı aksiyon alabileceğiz, ulusal ve uluslararası araştırmacılar ve fonlar için açık pazar olacağız. 2022 yılı bahar döneminde yüksek lisans programımıza öğrenci alacağız. Tıp Fakültemiz üst yönetimi, Senatomuz ve Sayın Rektörümüzün büyük desteğiyle 5 bin metrekare yer tahsisi yapıldı. Ücretsiz olarak zemin etüdü ve mükemmel bir avan proje çizildi. Bu güzel hediyeleri için Sungur Kedek ve Mehmet Ali Özdemir’e şükranlarımı iletmek isterim. Bu merkezin hayata geçmesi için 5 milyon euro kaynağa ihtiyaç var. Sayın Rahmi Koç (Vehbi Koç Vakfı) ve Sayın Bülent Eczacıbaşı, merkezimize ürünleriyle destek olacaklarını ifade etti. Her ikisine de minnettarım. Bu vesileyle hayırseverleri bağış yapmaya davet ediyorum.

‘Biyoteröristlere alan yaratmayın’

Hatırlatma dozu!

- Üçüncü doz yapılmalı mı? Hastalığı geçirenlerin aşı aralıkları nasıl olmalı?

Delta varyantıyla hızlanan hastalanma süreci, mevcut aşıların beklenen koruma sürelerini tamamlamaları sonucu, 3. aşının doğru tanımlama hatırlatma (booster) dozunun gerekliliği görüldü. FAD, EMA, DSÖ gibi sağlık otoriteleri, öncelik 65 yaş üzeri olanların tümü ile 12 yaş üzeri kronik hastalığı olan tüm bireylere hatırlatma dozu yapmaya karar verdi. Coronovac olanlara 2. dozdan 5 ay sonra, Comirnaty olanlara da 2. dozdan sonra 6-8 arasında hatırlatma dozu yapılabilir. Viral vektör aşılarının dönüşümlü yapılması gündemdedir (Oxford/AstraZeneca, Gamelaya (SPUTNIK V) aşıları gibi). Doğal yoldan hastalanan kişilerde antikor yanıtları çok değişkenlik gösteriyor. Hastalık sonrası 4-5. aylarda yapılacak 1 hatırlatma dozu 6-8 aylık koruyuculuk sağlar.

‘Kuralları gevşetmeyin’

- Tavsiye edebileceğiniz aşıyla beraber bağışıklığı güçlendirebilecek doğal yöntemler var mı?

Pek çok öneri, sanki bir kısmı aşıya alternatif gibi sunulduğunda yarardan çok zarar getirmektedir. Bu önerileri yapanların çoğu, hastalık ve aşıyla ilgili bilgilere sizler gibi internetten ulaşmaktadır. Sanki çok iyi biliyormuş gibi yorumlar yaparak halkı yanlış yönlendirmekle kalmıyor, biyoterörist dediğim aşı karşıtlarına da alan yaratıyorlar.

Önerilerim... 1. Sigara içilmemesi (Hastalığı 14 kat artırdığı görülmüş), 2. Obezite ile mücadele edilmesi, 3. Sağlıklı 7-8 saatlik uyku, 4. Bol su içmek, 5. Kronik rahatsızlığı olanların ilaçlarını ve kontrollerini aksatmaması (pandemi sürecinde hastaneye gitme korkusuyla hastalar kendilerini çok ihmal etti, 6. Düzenli açık hava yürüyüşleri, 7. Toksik etkili kızartmalar, poşetlenmiş gıdalardan uzak durulması, 8. Mevsimindeki taze meyve-sebze tüketilmeli, 9. Hazır çorbalar yerine ev yapımı çorbaların tercih edilmesi, paket servis yemeklerden fastfood denilen şeker ve tuz ile yüklenmiş gıdalardan, üzerinde diyet yazılı paketlenmiş ürünlerden uzak durulması ve evde tencere yemeğine dönülmesi. Türkiye, Avrupa’daki en şişman ülke, en çok tuz tüketen topluma sahip (dünya ortalaması 6 gr/gün, bizde 18 gr/gün). Tuz tüketimi kısıtlanmalı (kalp ve böbrek hastalıkları açısından), glisemik endeksi yüksek gıdalardan uzak durulmalı (diyabet açısından).

Destek olarak... 1. C vitamini 1000 mg, 2. Coraspin 100 mg, 3. D vitamini, 4. Demir içeren ilaçlar, -anemisi (kansızlığı) olanlar için- Kansızlık, enfeksiyonlara yatkınlığı azaltır. 5. Zerdeçal, tarçın, çinko içeren gıdalar ve takviyeler, doktor kontrolünde olmak şartıyla kullanılabilir.
Komşularınıza, internette okuduklarınıza değil, hekiminize güvenin, sağlık takiplerinizi düzenli yaptırın. Hastalık bulguları, temas sonrası 5-6. günlerde çıkıyor, ama bu süreçte bulaştırıcılık devam ediyor. Özellikle hiçbir aşının yüzde 100 korumadığını unutmayın. Enfeksiyondan korunmanın en önemli yolu aşılanmaktır. Kişisel olarak da (MASKE-MESAFE-HİJYEN) kurallarını hiçbir zaman gevşetmeyin.

- Kısa bir zaman öncesine kadar Kovid geçirenlere verilen avuçla ilaç şimdi verilmiyor. Ne gibi zararları saptandı?

SARS-CoV-2’ye karşı MERCK firmasının geçen hafta içinde kullanım onayı aldığı ilaç dışında bugüne kadar denenen hiçbir ilacın en ufak etkinliği görülmedi. Hepsinin ciddi yan etkileri var. Uzman hekimlerin uyarısıyla hiçbir ilacı kullanmayın diyorum, kendim de kullanmadım, kullananlarda olumlu etkiden daha sık olumsuz yan etkiler görüldü.