Kadına şiddeti ‘Biz Dünyayız’ adlı projeyle İngiltere gündemine taşıyan Muharrem Dayanç, “Erkekler sessiz kalıyorsa, toplumda cinsiyet eşitliği sağlanamaz” dedi
Bir insan bir gitar, bir piyanoyla neler yapabilir? Mesela mahkûm ve çocuklara, engellilere destek olabilir mi? Peki ya kadın haklarını savunabilir mi? İşte tüm bunları Muharrem Dayanç. müziğin o engin dünyasından çıkardığı incilerle gerçekleştiriyor. Bunu İzmir’in ve bölgenin kadın kanaat önderleriyle birlikte yapıyor, hem de sınırları aşan bir projeyle. Bu yıl da kadına şiddeti ‘Biz Dünyayız’ adlı projeyle İngiltere Kadın Platformu’nun ve Enfield Belediyesi’nin davetiyle uluslararası platforma taşıdı. Sevinç Pastanesi Sohbetleri’nde konuğumuz Muharrem Dayanç...
Projelere hangi ruh haliyle başladınız ve nasıl bir ivmeyle devam ettiniz?
Öncelikle Milliyet Ege’ye ve sevgili Gözde, sana yıllardır yapmış olduğumuz sosyal projelerimize gazetenizde yer verdiğiniz için teşekkür ediyorum. Bu projeleri yaptığımız grup ve insanların hiçbirinin seçimi tesadüf değil. Hepsi benim Türkiye’nin geleceğine. topluma ve dünyaya dair kurduğum hayalin bir parçası. Çünkü. ben ayrımcılığın ve ötekileştirmenin olmadığı, herkesin eşit fırsatlarla hayata başladığı bir Türkiye hayal ediyorum. Bunu yalnızca hayata dezavantajlı başlayan, ayrımcılığa uğrayan insanlar için değil hepimiz için istiyorum. Çünkü inanıyorum ki toplum olarak bir gelecek inşa edeceksek her bireyi toplumun eşit paydaşı kılmamız gerekiyor.
İngiltere’de neler yaptınız?
Ulusal ve küresel farkındalık yaratmak için kadın-erkek el ele çok daha geniş kapsamlı bir kampanya başlatılmasına inandığımız için projemizi yurtdışına taşıdık. Defileden hemen sonra İngiltere Kadın Platformu’nun ve Enfield belediyesinin davetiyle kadına yönelik şiddet meselesini uluslararası bir arenaya taşımaya karar verdik İzmir’in kadın kanaat önderleriyle birlikte. Kadına karşı şiddet, ülke ve din ayrımı gözetmeksizin tüm dünyada görülmektedir ve çağımızın global sorunlarından biridir. Kadının toplumdaki yerini güçlendirerek dezavantajlı konuma düşmesini ve daha fazla şiddete maruz kalmasını engellemek, eğitim yardımıyla kadının sosyal ve ekonomik hayata katılımını teşvik ederek kadın istihdamını artırmak amacıyla İngiltere’deki kadın sorunlarıyla ilgili çalışmaları olan sivil toplum örgütleri ve bu konuyla ilgilenen makamlarla bir dizi temaslarda bulunarak bilgi alışverişi gerçekleştirdik. Londra Belediyesi’nin kadına ve çocuğa yönelik şiddet ile ilgili kentte yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgi aldık.
Kadın zirvesi bugün
Projeye kimler, ne şekilde destek verdi?
‘Biz Dünyayız’ adlı projemize, başta İngiltere Kadın Platformu Başkanı Sayın Nilgün Yıldırım olmak üzere, İzmir’in kadın STK’ları, İzmir’de uzun yıllardır faaliyet gösteren kadın dernekleri, vakıfları, gazeteciler, yazarlar, akademisyenler, baro yöneticileri, iş insanları, öncelikle Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer olmak üzere yerel yönetimler destek verdi.
Kadınla ilgili sorunlara bir kadından çok daha fazla eğildiğini görüyorum...
Kadına şiddet meselesi, sadece kadının sorunuymuş gibi toplumda bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Oysaki bu toplumsal bir mesele ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin toplumun tamamını ilgilendiriyor. Şiddeti durdurmak ve toplumsal cinsiyet eşitliğine doğru ilerlemek için kadın ve erkeklerin birlikte mücadele etmesi gerek. Erkekler sessiz kalıyorsa, toplumda cinsiyet eşitliği sağlanamaz. İşte erkeklerin bu konuya eğilmesi gereken yer tam da burası. Kadına değer veren erkek çocuklar yetiştirmek zorundayız. Bu konuya sahip çıkan erkekler lazım. Bir kadına yönelik bir saldırıyı önlemek ya da şiddetin kabul edilemez olduğu bir kültür yaratmaya yardım etmek için adım atılıp atılmadığına bakılmaksızın, şiddetten övgü ile konuşan tüm erkeklere karşı ayağa kalkan erkeklere ihtiyacımız var. Bu noktada bir erkek olarak üzerime düşen sorumluluğu yerine getirmeye çalışıyorum. 7 Mart Çarşamba günü 10.30-13.30 arasında Tepekule Kongre Merkezi’nde düzenleyeceğimiz kadın zirvesinde temamız erkeğin bu konu üzerindeki rolü ve sorumluluğunun farkındalığını yaratmak olacak. Erkeklerin bu projenin öncülüğünün bir parçası olması gerektiğini düşünerek böyle bir projeye önayak oldum.
