Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ama asıl zaman zaman "ateşle oynayan" AKP'nin kulağına küpe olmalıdır. Çünkü... İrticaa vitamin kürü sonunda öyle bir kara dev yaratır ki, durdurulamaz. Mollalar rejiminden başlayarak bugün gelinen noktaya kadar İran'ın öyküsünü kare kare "storyboard" tekniğiyle yansıtmak çok şeyi anlatır.........................Birinci kare... Şah Dönemi... Baba ve oğul Pehlevi, kendi şahlık dönemlerinde "devlet yönetimi ile dini ayırabilmek" cesaretini gösteremediler.Mollalardan korktular.Modernleşmeyi, piramidin tepesindeki saltanat ailesine, komutanlara, subaylara, gizli servis yöneticilerine, burjuvaziye kısacası mutlu azınlığa sundular.Piramidin köktendinci rahleden geçmiş gövdesini ve tabanını gizli servisin, polisin ve ordunun baskısı altında tuttular.Laisizme inançlı bir taban oluşturamadılar..........................İkinci kare... Bu baskı rejimi sadece mollaların eğittiği(!) geniş halk yığınlarının tepesinde boza pişirmiyordu...Ülkenin aydınları ve komünistler de demir yumruk altındaydılar..........................Üçüncü kare...Şah ve mutlu azınlığına karşı "özgürlük" ortak paydasında mollalarla komünistler "yeşil/kırmızı" koalisyonunu oluşturdular."Şah'ı devirdikten sonra demokrasi yolunda birlikte yürürüz" hayalinde olanlar, "romantik komünistler"di.Karanlık dünyalarında mollaların onlara bıyık altından güldüklerinin farkında değillerdi.Molla kafasına özgürlük isteyecek kadar ayakları yerden kesikti.Hatta Paris'te sürgünde olan -Mollaların Ayetullah'ı- Humeyni'yi bile destekliyor, onun Tahran'a dönüşü için meydan gösterilerinde slogan atıyorlardı.Sonunda "yeşil/kırmızı" güç birliği, Şah rejimini devirdi. Şah Rıza Pehlevi ve komutanları, birkaç uçağa doluşup, tüydüler...........................Dördüncü kare...Fakat o ne?Karpuz ortadan çatlamıştı. Dışarıdaki yeşil, içerideki kırmızıyı afiyetle yedi ve bitirdi.İran'a "yeşil/kara" koalisyon egemen oldu. Son sözü artık Paris'ten Tahran'a dönmüş olan Humeyni'nin söylediği bir İran oluşuyordu.Mollanın kara sarığını önce Şah okşamıştı... Yıllarca cami avlularında, Kuran kurslarında, Kum kentinde, medrese bozmalarında milyonlarca gencin beyni yıkanmıştı.Önce... "Sarıklarını okşadığı sürece mollaların kendisine zarar vermeyeceğini" sanan Şah yıkılmıştı.Sonra... Aynı aymazlık içinde olan İran entelektüelleri, komünistler, örgütlü sol da mollaların kara sarıklarını okşamanın bedelini, kendi varlıklarının sona ermesiyle ödediler.Saf, naif, romantik sol, toplumun da çanına "kara çalı" tıkanmasına neden olmuştu..........................Beşinci kare...Ayetullah Humeyni, ülkeyi kutsal Kum kentinden yönetiyordu.Her şey onun iki dudağı arasından çıkacak "icazete" endekslenmişti.İslam devrimi için mollaların Kuran eğitiminden geçmiş, beyinleri koşullanmış, elleri kalaşnikoflu, sivil giysili "devrim muhafızları", sokakların köşelerini tutmuşlardı.Müzik yapan gençlerin, gitar telleri koparılıyordu.İslam devriminin ilk günlerinde hâlâ kravat takabileceğini sananların kravatları makasla kesiliyordu. Bıyık ve sakal bırakmayanlara sopa atılıyordu.Kadınlara örtünme zorunluluğu getirildi.İçki elbette ki yasaklanmıştı..........................Altıncı kare...Bu bunalım yılları, yıllarca sürdü.Irak savaşı yaşandı.Ayetullah Humeyni öldükten sonra, bir avuç gökyüzü açılacakmış gibi umut dönemine geçildi.Yoksa... Rejim yumuşuyor muydu?Kadınların başları hâlâ örtülüydü ama saçlar görünmeye başlamıştı."Toplum belki de radikal İslamdan uzaklaşıyor, artık canına tak etti" yorumları yapılıyordu.Oysa... Bütün bu görüntüler tıpkı Şah döneminde olduğu gibi piramidin tepesindeki yönetimin ve yüksek burjuvazinin dışa yansımasıydı.Buna karşın... Yıllardır mollaların karanlık organizma yığını, tutucu eğitimle, hurafelerle öylesine proteinlenmiş, öylesine bir vitamin kürü almıştı ki, artık kara renk daha da kara bir lider istiyordu. Pazar günü seçimlerde muradına erdi!Yeni cumhurbaşkanı, Humeyni'nin devrim muhafızları sürecinden geçmiş bir sivildir. Mollalardan da daha katı ve daha kara olduğu için proteinlenmiş kara organizmalar yığınının tercihidir. g.civaoglu@milliyet.com.tr İran'daki seçim Türkiye'ye ders olmalıdır.