Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       Bu Pazar, politikadan gene uzaklaşıp Boğaz'ın mavi sularından ve köpüklerinden söyleşelim.
       Boğaz'da, dün sabah deniz motorları, en yüksek hıza erişmek için yarıştılar.
       Bugün yapılacak İstanbul Grand Prix 98 yarışının hazırlık ayağı...
       Birinci gelen Eduardo ile İstinye'de kahvelerimizi içerken konuşuyoruz.
       Monako Prensesi Caroline'in off shore deniz motoru yarışında ölen eşi Stefano Casiraghi ile olay günü birliktelermiş.
       Anlatıyor:
       "Ben, ikinci durumdaydım. O ise dördüncü. Arkamdaydı.
       Motorunun havalanıp ters dönerek sulara gömüldüğünü göremedim.
       Ama...
       Suya öyle düşünce, boynunun kırıldığını biliyorum.
       Daha önce bir süre, ikili olarak birlikte yarıştık.
       Benim gazcımdı.
       Sonra ayrıldık."
       Burada bazı deyimlere parantez açalım.
       Bu yarışlarda, motorda iki kişi oluyor.
       Biri, dümeni kullanıyor.
       Yanındaki ise, gaz kolunu...
       Yani...
       Hız veriyor.
       Hız kesiyor.
       Dalgayı görüp ya da dönüş dubasını zamanında farkedip, hızı azaltmak ve tam zamanında gazı kökleyip tekneye sürat ivmesi vermek çok önemli.
       Casiraghi, işte bu işi yapıyormuş.
       Eduardo'nun şimdiki gazcısı ise, Suudi Arabistanlı Laith Pharon.
       Hyatt Regency oteller zincirinin sahibi.



       Casiraghi'nin kazada boynu kırılarak yaşamını yitirmesinden sonra, yarış motorlarının açık kokpitleri yerine, jet savaş uçakları F - 16'ların üstü cam olan kapalı kokpitleri konmuş.
       Böylece, boyun kırılması, kafa kopması gibi bir tehlike önlenmiş.
       Ama, ölüm riski hep var.
       Pilotlar ve gazcılar, her yıl "kaplumbağa testi" nden geçiriliyor.
       Kaplumbağa testi denilişinin sebebi, motorların tıpkı kaplumbağa gibi kazalarda ters dönmesi ve batması...
       Pilotlar ve gazcılar, her yıl özel havuzlarda gözleri bağlanarak, F - 16 kokpitleriyle baş aşağı suya fırlatılıyorlar.
       Emniyet kemerlerini çözmeleri, el yordamıyla kokpitin otomatik fanusunu açmaları ve arkadaşı ile birlikte suyun yüzeyine yüzmeleri zorunluğu var.
       Sadece bu testten geçenler, her yıl 8 yarıştan oluşan Class 1 yarışına katılıyor.
       Gözün bağlı olma nedeni, suyun derinliklerinin karanlık olması ve hafif baygınlık hali.
       Bugün yapılacak olan yarış, 8 yarışlık dizinin 1. etabı.
       Son iki yarış, Dubai'de olacak.
       Bütün yarışlarda toplam puanların en yükseğini alan, birinciliği elde edecek.



       Bu yarış, 22 ülkenin televizyonlarından canlı olarak veriliyor.
       BBC'nin canlı yayın aracını görünce keyiflendim.
       ABD'nin üç büyükleri ABC, NBC ve CBS ile haber kanalı CNN de, hem canlı yayın yapacak hem banttan verecek.
       Tabii...
       Daha önce, İstanbul görüntüleri, röportajları ekrana yansıtılacak.
       Rumeli ve Anadolu hisarları... Tarihi yalılar önünde çağın en nefes kesici teknoloji ürünlerinin Asya ile Avrupa arasında uzanan mavi şeritte kayışları...
       Bundan daha güzel bir Türkiye tanıtımı olamazdı.
       Önceki yıl, John F. Kennedy'nin oğlu John Kennedy Jr., balayına İstanbul'a gelmişti.
       Bütün ABD dergileri ve TV'leri onun ve yeni eşinin İstanbul'daki balayı görüntülerini yayınladılar.
       Türkiye, ABD'de birden moda oldu.
       Üst düzey Amerikalılar, Türkiye'ye geldiler.
       Şimdi...
       Bu yarışlar da, Türkiye'yi gene bir çekim alanı yapacaktır.



       Böylesine güzel bir fikrin babası Mümtaz Tahincioğlu.
       Otomobil ve Motor Sporları Federasyonu Başkanı
seçilince hemen arkadaşları Uğur Işık ve Cem Hakko'ya telefon ediyor.
       "Federasyon üyesi oldunuz" diyor.
       Birlikte, İstanbul Boğazı'nda, off shore motor yarışını düzenlemeyi kararlaştırıyorlar.
       Müthiş bir organizasyon.
       Özel tırlarıyla gelen 15 metrelik uzay çağı görüntüsünde motorlar... Onları suya indiren özel vinçler, İstanbul Boğazı'nda dubalarla oluşturulan parkur, kurtarma ve güvenlik ekipleri, dünyanın en ünlü yarış pilotları...
       Paris'te izlediğim futbol final maçı, yeşil sahadaki 90 dakikadan çok daha öncesinde yaşanan etkinlikleriyle ve Paris'e sağladığı katkılarla önemliydi.
       Bu yarış da İstanbul'a ve Türkiye'ye önemli bir tanıtım etkinliği...
       Peki...
       Bugünkü yarışı kim kazanacak?
       Eduardo, dün sürat yarışmasını kazandıktan sonra, Uğur Işık'ın eşi (Salih Güney'in kızı) Ebru Işık'a yanağını gösterdi.
       "Bu sabah, yarıştan önce beni buradan öpmüştün, yarında öpersen gene kazanacağım" diyordu.
       Galiba, yarışı, Ebru Işık'ın uğuru belirleyecek.
       İstanbul, gerçekten harikulade.
       Bir gece önce, Red Giselle bale ziyafeti...
       Gündüz, Yeniköy Balıkçı Barınağı'nda Takanik (Titanik'le en güzel dalga geçen isim) adlı balıkçı takasında ekmek içi balık ve çay bardağında rakı... İstinye'den off shore manzaraları...
       Gece, Kutsi Ergüner'den "sufi ve caz müziğinin birleşiminden oluşan ney konseri"...
       İşte bir hafta sonu...




Yazara E-Posta: g.civaoglu@milliyet.com.tr