Göztepe-Galatasaray maçını kalabalık bir arkadaş grubuyla izledim.
Aramızda Galatasaraylısından, Fenerbahçelisine; Karşıyakalısından, Altaylısına birçok dostum vardı.
Ne yalan söyleyeyim, Göztepe’nin ilk 45 dakikadaki futbolu hepimizi keyiflendirdi.
Dikkatimi çekti. Ev sahibi ekibin, ikinci golünün ardından aramızdaki Galatasaraylılar bile sevinmedi. İçlerinden sevinmek gelmediğini söylediler.
Biz İzmirliyiz. İlk yarıda TT Arena’daki Göztepe’nin, yaklaşık 3 bin kişilik dev korosunun tüm stadı inletmesi hepimizin hoşuna gitmişti. Hakemin zaman zaman İstanbul ekibi lehine verdiği kararlara zaten alışıktık ama “Maçın sonu böyle bitmemeliydi” demekten kendimizi alamadık. Olsun, sağlık olsun...
---
Takımınla gururlan Göztepeli...
Mehmet Sepil’in kulübü sahiplenmesinin ardından sarı kırmızılı takımın çok kısa bir sürede bu duruma gelmesi, ligi 30 puanla 6. sırada bitirmesi ve liderden sadece 6 puan geride olması, kim ne derse desin çok büyük başarıdır...
Göztepe bir zamanları kayıp geçirse de Türkiye Süper Ligi’nin en renkli takımlarından biri.
Tamer Tuna çok genç ve idealist bir teknik adam. İki sezon Beşiktaş’ta Şenol Güneş’in yanında tecrübe elde ederken, onun gitmesiyle siyah beyazlı takımın düşüşe geçmesi, onun değerini çok daha iyi anlatıyor.
Bazen şunu düşünüyorum.
Başkan Mehmet Sepil zaman zaman çok yalnız kalıyor. Harcadığı para resmen açıklanmıyor ama 80 milyon TL’yi cebinden verdiği konuşuluyor. Kulübün hemen hemen her gün harcamaları oluyor ve Sepil, koca Göztepe’nin yükünü tek başına çekiyor.
İzmir’in artık Sepil’e daha çok destek vermesi gerekmiyor mu?
---
Bakın iki yıldır yazıyorum. Göztepe’nin daha iyi olması için rekabete ihtiyacı var. Bu yüzden Altay bu sezon bir üst lige çıkıp, Süper Lig’e odaklanmalı. Bu yüzden zor günler yaşayan Karşıyaka bu sezon küme düşmemeli. Altınordu’da artık beklenen patlamayı yapmalı.
İzmir 4 milyonluk bir şehir. Bu şehrin çoğunluğu üç büyükleri tutuyorsa bu İzmirlinin ayıbı değil, İzmir kulüplerini yıllarca yöneten ve “Küçük olsun bizim olsun” düşüncesiyle hareket edenlerin ayıbıdır.
Göztepe bir yol açtı. Bu uzun bir yol. Sarı kırmızılı takım istikrarını sürdürüp, yanında diğer İzmir takımları da yer almalı.
---
Geçtiğimiz cuma günü Altay Sosyal Dayanışma Derneği’nin Alsancak’taki binasında, 50 yıl önce Türkiye Kupası’nda karşı karşıya gelen Altay ve Göztepe’nin futbolcuları bir araya geldi. Hani 2-2 biten ve kura çekimi sonrası Altay’ın kazandığı muhteşem final...
Kupa orada duruyordu... Altay’ın o gün kazanması çok önemli değil aslında... Kupa bizimdi İzmir’indi. Konak İlçesine bağlı iki kulübün futbol tarihine altın harflerle yazdıkları bir destandı o final...
---
50 yılda tabii çok hatalar yapıldı. Ama hiç önemli değil. İzmir futbolu artık önüne bakmalı. İzmirli futbolseverler artık semtlerine, takımlarına sahip çıkmalı.
---
Başarı doğru yönetimlerle gelir.
İzmir yıllardır o başarıya hasret.
İzmir futbolu artık kısır çekişmeleri bir kenara bırakıp, doğru yatırım ve projelerle zirveyi hedeflemeli.
Bu şehir çok büyük başarıları hak ediyor.
Bu yüzden Göztepe’nin başarısını küçümsemeyin. Bu takımla gururlanın.
Darısı diğer İzmirli takım sevdalılarının başına.
Yine yeni bir yıl var kapımızda. 2018 yılına gireceğimiz şu günlerde istediğiniz her şeyin gerçekleşmesi, şeker gibi tatlı, ‘Masal’ gibi güzel bir yıl diliyorum...
