Göztepe kupa mesaisinde Antalyaspor’u 3 gollü galibiyetle geçmesini bildi ve Galatasaray maçına bu moralle girdi.
Zorlu hava şartlarında, Bornova Stadı’nın ağırlaşan ve yer yer balçığa dönen zemininde futbol oynamak ise bir hayli güçtü. Stadlar neredeyse tamamen değişti, kapasiteler arttı, fakat bu zemin meselesini bir türlü çözemedik. Çok yağmur yağdı, yapacak bir şey yok demek sorunlardan kaçmak olur. Drenaj sistemi sınıfta kaldı stadın ve maç ertelense herhalde kimse bir şey diyemezdi.
***
Göztepe’de yeni transferler Agbenyenu ve Serdar Gürler ilk 11’de yer buldu. Ligin ilk sezonunda çok iyi çıkış yakalayan takımın en golcü ismi Yasin ise yedek kulübesindeydi. Kanatlar Halil ve Serdar’dan oluştu. Kemal Hoca, bu ikilinin hızından yararlanmaya çalıştı.
Zemin nedeniyle top kontrolü ve pas imkanı zorlaştığından normalden farklı bir oyun izledik. Orta sahalar henüz 20. dakikadan itibaren düşmeye başladı, topu bir o kalede bir bu kalede gördük. Fazlasıyla gol pozisyonu olması, maçın seyir zevkini yüksek hale getirdi.
Göztepe, özellikle kornerler ve kanatlardan yaptığı ortalarda, içeride karamboller oluştuğu pozisyonlarla çok etkili oldu. Kanatları çok etkili kullandı.
Özellikle Serdar Gürler’in çok iyi bir maç çıkardığını söylemeliyim. Göztepe, sağ kanattan tam 41 kere gelmiş, bunda Serdar Gürler’in rolü büyük. Ayrıca Serdar yüzde 75’lik pas yüzdesi ile takımının bu alandaki en iyi ismiydi.
***
Sarı kırmızılılar 56. dakikada yine bir kornerde etkili oldu ve penaltı kazandı. Ancak, Borges topu dışarı attı. Maçın kader anı penaltının kaçması oldu. Göztepe’nin kaçırdığı bir penaltı, direkten dönen iki topu, maçın heyecanının hiç düşmemesini sağladı.
Göztepe’de Halil’in yerine Yasin daha erken girmiş olsa maç farklı seyredebilirdi. Halil 60-65 sonrası oyundan iyice düştü. Oysa Kemal Hoca onu 83 dakika sahada tuttu. Yasin’i ise 71’de Serdar’ın yerine oyuna aldı. Yasin’in bir topunun direkten döndüğünü ekleyeyim.
***
Rakip ceza sahasına Göztepe 17 kez, Galatasaray ise 13 kez girdi. Göztepe’nin daha fazla şut çektiği ancak Galatasaray’ın şutlarda daha çok isabet sağlayıp tehlikeli olduğu verilerle gözler önünde.
Göztepe’nin çektiği 12 şuttan 2’si, Galatasaray’ın 9 şutundan 6’sı isabetli olmuş. Şut mesafelerinde ise Göztepe’nin kaleye daha çok yaklaşmış olduğunu hep birlikte gördük. Bununla birlikte Göztepe’nin tam 13 korner kullandığını görüyoruz. Bu kornerlerden birinde penaltı buldu.
***
Göztepe bu maçta çok pozitif etki bıraktı hepimizde. Negatif yanları da yok değil. Bal yapmayan arı Borges’in penaltı kullanması büyük hataydı.
Kemal Hoca zaten sezon başında Kasımpaşa’da ne kadar iyi bir teknik direktör olduğunu bize göstermişti. Oyun disiplinini korumaları, kanat etkinlikleri, çok gol pozisyonuna girmeleri bu maçta artılardan oldu. Maç iki tarafa da gitti geldi.
Göztepe’den ben önümüzdeki maçlarda daha iyi skorlar bekliyorum açıkçası.
***
Asıl sorun geçtiğimiz sezon tüm Türkiye’nin gıpta ile baktığı muhteşem cefakar Göztepe tribünlerindeydi.
Yoğun yağmura rağmen kale arkası tribününü dolduran taraftarlara sözüm yok. Tribünün takımı ateşlemesi gerekirken, takımın sahada gösterdiği performans tribünü ateşler oldu bu sezon. Kusura bakmayın beyler, Göztepe tribünü bu değil. Biz daha iyilerini gördük, tattık ve biliyoruz. Antalya’da takımını şampiyonluğa iten ve Süper Lig’in ilk sezonunda kendinden övgü ile söz ettiren efsane Göztepe taraftarı silkelen ve kendine gel. Bu kulüp ne zorlu yollardan geçti de geldi bugünlere. Türk futbolunun içinde bulunduğu borç batağının dışında bulunan ender kulüplerden Göztepe. Değerini bilmek gerekir arma aşkının! Her zamankinden daha fazla destek zamanı. “Sarıyla kırmızının ahengi sizlerle çok daha anlam kazanıyor”
Kıssadan hisse; Galatasaray karşısında şans faktörü Göztepe’nin yanında değildi. Yoksa oynanan futbol umut verici.
