Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Trabzon Belediyesi "Yaşayan Temeller" adıyla bir fıkra yarışması düzenlemiş... Yarışmada birinci, ikinci ve üçüncülüğe layık fıkra bulunmamış. Kimi fıkralar "mansiyon" almış. Aşağıda bu fıkralardan ikisi...
       ***
       Dursun beş yaşındaki oğlu Temel'in eline bir milyon lira verip bakkala ekmek almaya gönderir. Temel ekmeği alır, eve gelir. Dursun oğlanın elinden ekmeği aldıktan sonra paranın üstünü ister... Temel ekmeği verir ama parayı vermez... Tepesi atan Dursun;
      
- Uşağum, parami niye vermiyesun? diye sorunca Temel kendinden emin;
       - Niye vereceğim oni sağa! Senin paranla ekmek aldum. Ha bu parayi bağa bakkal amicem verdi! der...
       (Hasan Kırmızı - Trabzon)
       ***
       Anası yeni pişirdiği çorbadan biraz saf ve sakar olan Temel'e:
       - Uşacuğum, al ha bu bi tas çorbayı. Tikkat et ta tökmeden hasta yatan Fatime teyzene kötür, der... Temel çorbayı alır ve kapıdan çıktıktan az zaman sonra dışarıdan bir gürültü duyulur. Annesi evin içinden Temel'e seslenir:
       - Uşaaağum tüştün mi?..
       - Yok ana işte kalkayrum.
       - Ahh kudul kafalum yoksa çorbayı töktün mi?
       - Yok ana, çorba kucagımda, tası arayrum...
       (Ahmet Zeki Okur - Sakarya)

Birinci fıkra

       Fıkra yarışmasında birinci, ikinci ve üçüncü olmaya değer fıkra bulunamamış. Dün Star gazetesindeki haber yarışmaya fıkra olarak katılsa herhalde birinci olurdu. Trabzon kaynaklı habere göre Gencay Çakıcı'nın Arsispor Kulübüne başkan olmasını kutlayan Sürmene Devlet Hastanesi Başhekimi Ayhan Çağılcı tabancasını çekip bir şarjör mermiyi havaya boşaltmış. Resimde Başhekim tabancası elinde görülüyordu. Acı bir fıkra...

Draft etmek...

       Gazetelerin spor sayfalarında bir basketbol haberi:
       "Efes'li Hidayet Sacremento Kings tarafından 16'ıncı sırada draft edildi..."
      
Yani ne olmuş? Biz anlamadık. Basketbol muhabirimiz Gökhan Türe'ye sorduk. Dedi ki:
       - Draft etmek "seçmek" anlamına geliyor. NBA kulüplerinin "draft listeleri" var. Ona göre oyuncu seçiyorlar, bu da "draft etme" oluyor...
      
Çok hoş... Siz de bakkala giderken "Going ediyorum", yemek yerken "eating yapıyorum", yazı yazarken "writing ediyorum" falan diyebilirsiniz... Nasıl olsa ipin ucu kaçtı...

Kemal'in ardından

       Ani ve acılı ölümlerin ardından suçlu aramak ve öncelikle doktorları suçlamak adettir. Kemal Sunal'ın ölümünden sonra da öyle oldu. Ambulansın ve doktorun olay yerine geç gelmesi eleştirildi. İzmir'den yazan doktor okurumuz diyor ki:
       - Ambulanslarda genelde doktor değil "paramedic" adı verilen ilk yardım personeli bulunur. Öte yandan... Ölüm anında kalbin durmasını takiben 3 dakika içinde müdahale yapılmazsa beyin ölümü gerçekleşir. Bu süre içinde ambulansın yetişmesi imkansız gibidir. İlk yardımı hemen oradakilerin yapması gerekir. O yüzden Batı'da sade insanlara ilk yardım dersleri verilir. Kemal Sunal'ın durumunda da ilk yardımı yapması gerekenler uçak mürettebatı ile yolculardı. Sorgulanması gereken yolcular ve mürettebat içinde ilk yardım eğitimi almış bir tek kişinin bile neden bulunmadığıdır...

Çankaya ziyareti

       TBMM'de İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu, YÖK Başkanı Kemal Gürüz ve üniversite giriş sınavlarını incelemek üzere kurulan YÖK Komisyonu çalışmalarını bitirdi. 300 sayfalık bir rapor yazdı. Bu rapora komisyondaki DSP milletvekilleri Masum Türker, Hasan Erçelebi ve Ayşe Gürocak 35 sayfalık bir muhalefet şerhi yazdılar. Raporun üniversite sorunları yerine siyasal hedeflere yönelmesini eleştirdiler. Bu arada Komisyon Başkanı MHP Milletvekili Mustafa Gül, raporu takdim etmek üzere Cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer'den randevu aldı. Komisyon üyeleri bugün Köşk'e çıkacak. Ancak DSP'li 3 milletvekili heyette yer almayacak. Neden?.. Dün bize yaptıkları kısa açıklama şu:
       - Rapor henüz Meclis'te görüşülüp son şeklini almamıştır. Bu aşamada Cumhurbaşkanına takdimi rektör seçimlerini etkilemekten başka amaç taşımamaktadır...

Öymen ve Ecevit

       CHP Genel Başkanı Altan Öymen, DSP lideri Bülent Ecevit'in çok eski dostu... Dostlukları taa Ulus gazetesinde birlikte gazetecilik yaptıkları yıllara uzanıyor. O yüzden Altan Öymen, Bülent Ecevit'le ilgili sözlerinde çok nazik kalmaya dikkat ediyor. Ancak karşı tarafta öyle bir kaygı yok. Ecevit son olarak CHP'yi HADEP'le işbirliği yapmakla suçladı. Altan Öymen şaşırdı kaldı. Dün Öymen'le sohbet ederken eski dostuna ilişkin çok merak ettiğimiz bir soruyu sorduk:
       - Bülent Bey sizce solcu veya sosyal demokrat mı?
       - İktidara geldiğinden bu yana yaptıklarına bakınca öyle bir şey söylemek mümkün değil...
       - Peki eskiden sosyal demokrat mıydı?
       - Sosyal demokratça konuşurdu...
       CHP'liler sürekli yurdu geziyor.. Son haftalarda buğday çiftçisiyle birlikte mitingler yapıyorlar. Altan Öymen buğday çiftçisinin çok kötü durumda olduğunu anlatıyor. Avrupa Birliği ve ABD'de çiftçinin bir biçimde mutlaka desteklendiğini, IMF öyle istiyor diye Türk çiftçisinin açlığa mahkum edilemeyeceğini söylüyor. Soruyoruz:
       - Peki siz iktidarda olsanız ne olabilirdi? IMF bir program dayatıyor. O programa uymazsanız ülke dış kredi alamıyor... Ecevit bu politikaları uygulamaya mecbur kaldı denebilir mi?
       - Hayır... DSP iktidara geldiğinden bu yana doğru politikalar uygulasaydı IMF'ye bu biçimde mahkum olmazdı...
       - Mesela?
       - Mesela geçen yıl faizlere konulan vergileri yüzde 40'tan yüzde 13'e indirdiler. Mesela bir Zekeriya Temizel Kanunu çıkarıldı. Bu kanunla kayıt dışı ekonomi kayıt içine alınıyor, haksız kazançlar kontrol altına giriyordu. Bu kanunu ertelediler. Bütün yükü çiftçi, memur ve işçinin sırtına bindirmeyebilirlerdi. Bindirdiler...
       Gece kulüplerine... Caddelerde dolaşan Cherokee'lere, Mercedes'lere... Mantar gibi biten lüks villalara... Bankalardan götürülen trilyonların yarattığı tatlı yaşamlara bakınca herşey apaçık görünüyor zaten...

Madımak...

       İnternet üzerinden yayın yapan Chivi.com, Sivas Madımak Otel'deki insanlık dışı katliamda yaşamını yitiren 37 aydını "V.Ö." rumuzlu şu küçük şiirle anıyor:
       Bir yobaz yangınında / Sıvas'ı döküldü Türkiye'nin / hiç onarılmayacak...
       o günden beri / dünyanın / otuz yedi yıldızlı / tek otelidir / Madımak...


Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr