Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sandıktan “Evet” çıkması sürpriz olmadı. Sezinlediğimiz sonuç buydu... Ancak “Evet”lerin yüzde 55’in üzerinde çıkması sürpriz sayılabilir. Bizce bu sonuca etki yapan sebepler:
- İktidarın “Evet” yönünde devlet imkânları dahil bütün güçlerini seferber etmesi...
- Toplumu etkileyecek kişi ve kuruluşlar üzerinde baskı kurulması.
- Medyanın ağırlıklı olarak “Evet” yönünde çalışması...
- İş dünyasının “bitaraf olan bertaraf olur” tehdidiyle tek taraflı oy açıklamaya mecbur bırakılması...
- AKP’nin propagandaya büyük fonlar ayırması... Dağa taşa evet yazılması... Cadde ve meydanlarda bir tek olsun “Hayır” afişine rastlanmaması...
- AKP’nin başarılı PR yürütmesi, ünlü isimleri evet yönünde harekete geçirmesi. Hayır demeye kalkışanların takibe hatta baskı altına alınması...
- Sokağa çıkıp hayır propagandası yapan gençlerin ve kadınların dövülmesi, itilip kakılması... Güvenlik güçlerinin seyretmesi...
- Gazetelere günlerce verilen, her biri yaklaşık 40 bin lira tutarındaki tam sayfa ilanlar... İftar yemeklerinin bile ‘Evet’ propagandası için vesile yapılması...
Bütün bunlara ek olarak AKP sözcülerinin anayasa değişikliklerini halka kendileri yönünden iyi anlattıkları da eklenebilir. Tayyip Erdoğan gündeme hâkim olmayı başardı. Anti demokrat maddeler demokrasi kılıfına iyi uyduruldu. 12 Eylül’ün darbe motifi AKP lehinde iyi kullanıldı.
* * *
AKP’nin kendi tez ve davasını iyi savunmasına karşılık CHP ve diğerleri önemli hatalar yaptılar... Neydi onlar?
- CHP, anayasa değişikliklerinin halka getireceği olumsuzlukları anlatacağı yerde süreci bir seçim kampanyasına dönüştürdü.
- Genel Başkan Kılıçdaroğlu kampanyada havuzlu villa ve benzeri polemiklere çok fazla vakit ayırdı. Gereksiz birtakım seçim vaatlerine yöneldi. Türban ve genel af konularındaki vaatleri, kendini köşeye sıkıştırmaktan başka fayda sağlamadı.
- CHP’de Kılıçdaroğlu dışında konuşan ağız sayısı çok sınırlı kaldı... Baykalcıların kampanyaya sokulmaması güç eksiltti.
- CHP referandum için kesenin ağzını açmadı. Cimri davrandı.
- Referandum kampanyası sırasında alttan alta parti içi çekişme sürdü. Kılıçdaroğlu bütün enerjisini kampanyaya vermişken birtakım kişiler perde gerisinde Hakkı Suha Okay’ı öne itmenin çalışmaları içindeydi.
- Kılıçdaroğlu’nun oy kullanamaması başlı başına skandaldı. CHP’de parti mekanizmasının çalışmadığının göstergesi oldu.
- MHP etkili olamadı...
- Sivil toplum örgütleri ortalarda fazla görünmedi.
- Medya tek yanlıydı.. Mesela... İstanbul Baro Başkanı Muammer Aydın, anayasa profesörü Erdoğan Teziç, AİHM yargıcı Rıza Türmen ve Yarsav Başkanı Emine Ülker Tarhan’ı dün aynı anda bir kanalda birlikte gördük. Anayasa değişikliğini en iyi savunacak bu isimler referandum sürecinde ekranlarda neden yoktular? Çünkü iktidarın hoşlanmadığı isimlere hemen tüm kanallar ambargo uyguladılar. Tartışmalar belli kişiler arasında geçti.
Sonuç... 120 günlük maratonu, iktidar imkânları, para gücü ve medyayı da arkasına alan AKP becerisi ve Erdoğan enerjisi kazandı. Halkın yüzde 80’inin okumadığını söylediği anayasa değişiklikleri yüzde 58 oyla kabul edildi. Hayırlı olsun...
Not: Bu satırları bitirirken Londra’dan Haldun Ertem arıyor.. Ağabey burada seçim sonuçları falan bir gün sonra öğlene doğru belli olur, orada 2 saatte nasıl belli oluyor diye meraklı meraklı soruyor... Anlaşılan İngilizler bu konuda hayli geri kalmış!