Metin Toker

Metin Toker

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İn"nü'ler Salı akşamı New York'a geçtiler. Çarşamba sabahı biz gene Beyaz Sarayın t"ren avlusundaydık. Bu sefer gelen Yunanistan Başbakanı Papandreu idi. Her şey, milimine kadar aynı şekilde cereyan etti; program da milimine kadar eşti. Johnson, Çarşamba ve Perşembe günleri Papandreu ile iki g"rüşme yaptı. Konu da aynıydı: Kıbrıs. Kolaylıkla tahmin edilebilir ki fark, s"ylenenlerin içeriğinden ibaretti.Yunan Başbakanı ertesi gün Atina'ya d"ndü.O sıralar bizim medyada adet olmadığı için İn"nü'nün Amerika'yı fethettiği, kendisine "hiç kimseye g"sterilmemiş "nem" in verildiği gibi başlıklar çıkmadı. Bunun delili diye "ikametine Blair House'un tahsis edilmesi"nin g"sterilmesi tarzı hafiflikler de yapılmadı. Her "resmi ziyaret" misafiri gibi hem İn"nü, hem Papandreu - tabii - orada kaldılar. Hayır, Başbakan Ecevit' in yapacağı Amerika gezisinden bahsetmiyorum. Bahsedeceğim gezi, Başbakan İn"nü' nün Amerika gezisidir. 1964'teki.. O yıl Haziran ayının son Pazartesi günü "ğle vakti İsmet Paşa ve eşi Beyaz Sarayın bahçesinde Başkan Johnson ve eşi tarafından son derece g"rkemli bir t"renle karşılandılar. Başkan, davet ettiği Türkiye Başbakanını getirmek üzere kendi üç "zel uçağından birini Ankara'ya g"ndermişti. İki devlet adamı Pazartesi ve Salı günleri iki g"rüşme yaptılar. Bayan Johnson Bayan İn"nü'yü ayrı bir programla ağırlıyordu. Hiç bir şey daha mükemmel olamazdı. Her halde, geziyi birlikte izlediğimiz Abdi - İpekçi - ile ben "yle düşünüyorduk ve bunu biraz da meşhur "Johnson Mektubu" nu yazmış ABD Başkanının mahcubiyetine hatta pişmanlığına bağlıyorduk. Bu sefer, "nce Yunanlı "Şu aşamada" diyorum çünkü bilinmekte ve bütün g"zlemciler tarafından belirtilmektedir ki bugün Amerika dünyadaki "tek güç" tür ve her şeyi, sadece kendi "ng"rdüğü şekilde yürüttüğü, yürütmekte de devam edeceği anlaşılmaktadır.Onun için Türk / Yunan Başbakanları ABD Başkanına "telkinlerde bulunmaya" değil, kendi sorunlarında onun - tebliğlerini dememek için - telkinlerini almaya hazır olmalıdırlar.Kamuoylarını da buna hazırlasalar, pek iyi ederler. 1964'ün aksine, bu sefer Bush "nce Simitis, sonra Ecevit ile g"rüşüyor. Bazılarının ileri sürdüğü gibi ne zaman bir Türk Başbakanı davet edilse Yunan Başbakanın da çağırıldığı ve aksi, doğru değildir; yakıştırmadır. Simitis ile Ecevit' in peşpeşe Washington'a gelmeleri bir tek şeyin delilidir: Kendileriyle, ülkelerini ilgilendiren hususların konuşulacağı. Bunlar ise Kıbrıs, Avrupa Ordusu, Ege'deki durum gibi konulardır. Bu, elbette ki başka güncel meselelere hiç değinilmeyeceği anlamına gelmez. Ama Bush' un, hele şu aşamada, Afganistan' da veya Irak' ta, Arap - İsrail anlaşmazlığında yahut Kafkaslarda ABD'nin nasıl hareket etmesi, hangi politikayı gütmesi gerektiği konusunda Yunan / Türk Başbakanlarına akıl soracağı, bu akıllara "nem vereceği hiç düşünülmemelidir bile.. Yarın: Bin yıllık Reich ve Pax Americana