Nil Kural

Nil Kural

nil.kural@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Gerilim türündeki “Açık Pencereler”, internet, teknoloji çağı, şöhret kültürü ve gözetleme üzerine

bir öykü

İspanya - Amerika ortak yapımı “Açık Pencereler / Open Windows”, İspanyol yönetmen Nacho Vigalondo’nun İngilizce çektiği ilk yapım. Başrolünü “Yüzüklerin Efendisi”nin yıldızı Elijah Wood’un üstlendiği gerilim filminde diğer başrol Sasha Grey tarafından canlandırılıyor.

Wood’un oynadığı Nick Chambers, film yıldızı Jill Goddard’a hayran ve onun için kurulan bir hayran sitesinin sahibi. Bu siteyle katıldığı bir yarışmayı kazanıp Jill’le yemeğe çıkma hakkı kazanan Nick’i Chord adlı adam arıyor ve yemeğin iptal olduğunu söylüyor. Jill’in kampanyasını yürüttüğünü iddia eden Chord, Nick’in yemeği sırf kapristen iptal eden Jill’i gözetlemesine kapı açıyor. Nick kısa süre sonra kendisini Jill’in zarar görebileceği çok tehlikeli olaylar silsilesinin içinde buluyor.

Haberin Devamı

Filmin karışık, her an yeni sürprizlerle ilerleyen hikayesini Nick’in bilgisayar ekranında açılan pencereler, cep telefonları ve güvenlik kameralarından takip ediyoruz. Vigalondo’nun senaryosunun sadece gerilim yaratmak üzerine kurulu olduğunu söyleyemeyiz.

Söyleyecek sözü var

Filmin internet, teknoloji çağı, şöhret kültürü, gözetleme ve hayranlık üzerinden dönen sinema endüstrisi gibi konularla ilgili söyleyecekleri var. Ama entrika örgüsü bu önemli konulardaki söylemlerin önüne geçiyor. Hikayeyi teknolojik aygıtların görüntüleriyle takip ederken, film eleştirdiği çağın imkanlarını öyle bir hızla kullanıyor ki arada söylenenler de güme gidiyor. “Açık Pencereler” herhangi bir gerilim filminden zeki senaryosuyla ayrılıyor ama çok daha önemli bir film olmanın kıyısından da dönüyor.

“Açık Pencereler / Open Wındows”
Yön.: Nacho Vigalondo Oyn.: Sasha Grey (Jill Goddard), Elijah Wood (Nick Chambers), Neil Maskell (Chord), Nacho Vigalondo (Richy Gabilondo) Sen.: Nacho Vigalondo
Gör.: Jon D. Domínguez Müz.: Jorge Magaz
Pierce Brosnan ajan ama 007 değil
James Bond’u canlandırdıktan sonra kariyerine bu etiketten kurtulmaya çalışarak devam eden Pierce Brosnan’ın başrolünü üstlendiği “Hedefteki Adam / The November Man”, aynı adı taşıyan Bill Granger roman serisinin uyarlaması. Tecrübeli yönetmen Roger Donaldson’ın yönettiği yapımda, Brosnan emekli CIA ajanı Peter Devereaux rolünde. Kişisel bir mesele yüzünden mesleğine dönen Devereaux, kendisini üst düzey CIA yetkilileri ve Rusya’daki başkanlık seçimini de kapsayan karmaşık olayları içinde buluyor. Film, iddialı kadrosuna rağmen iyi eleştiriler almadı.
Paris’i saran sır
Korku türündeki Amerikan yapımı “Derin Kabus / As Above, So Below”, yakın zamanın popüler formatı bulunmuş kaset izleğini takip ediyor. Korku türü ağırlıklı bir kariyere sahip John Erick Dowdle’ın yönettiği filmde Paris’in yeraltı mezarlarında araştırma yapan uzmanlar, korkunç detaylar keşfediyorlar. Romantizminin yansıtılmasına alışık olduğumuz Paris’i alışılmadık şekilde bir korku filmi fonu olarak kullanan yapım, eleştirmenlerce vasat bulundu.
Diğerleri
* İsrail yapımı, Adi Adwan’ın yönettiği “Arabani”, İsrail’de çekilmiş ilk Dürzi filmi. Film yıllar sonra büyüdüğü köye dönen Dürzi bir adamın hikayesine odaklanıyor.
* Eray Koçak’ın yönettiği “Stajyer Mafya”nın başrollerinde Naz Elmas, Hilmi Cem İntepe ve Abidin Yerebakan var. Film komedi türünde. Haftanın diğer yerli filmi ise korku türünde ve Hasan Karacadağ’ın “Dabbe” serisinin beşinci halkası “Dabbe 5: Zehr-i Cin”...
* Amerikan yapımı “Sokak Dansı” serisinin beşinci filmi “Sokak Dansı 5: Rüya Takımı / Step Up: All In” adını taşıyor. Bir dans yarışmasında olanları anlatan filmin yönetmen koltuğunda ise Trish Sie oturuyor.
* Youtube fenomeni Fransız komedyen Remi Gaillard’ın kendisi olarak yer aldığı film “Kim Takar! / N’importe qui”, Raphael Frydman’ın imzasını taşıyor. Filmde evlenip bu işleri bırakan Gaillard, bir hayranına verdiği sözle kamera şakalarına devam etme kararı alıyor.
HAFTANIN YENİSİ
“İNTİKAM / BLUE RUIN”
Jeremy Saulnier’in yönettiği Amerikan filmi, geçen yıl Cannes’dan FIPRESCI Ödülü alan bir intikam öyküsü. Türkiye’de gösterime girmeyen bu suç gerilimi, 2013’ün en çok konuşulan bağımsız yapımlarından biriydi.