Nükhet Everi

Nükhet Everi

nukheteveri@yahoo.com

Tüm Yazıları

Doğada, tarih ve kültürle iç içe adımladığımız yürüyüş yolları, yangın felaketinden etkilendi mi? Likya, Karya ve St. Paul Yolu rotaları ne durumda? Tüm bu rotaları yürüyen Türkiye Dağcılık Federasyonu sporcusu Asuman Ataç, bizi bilgilendirdi

Türkiye’de, dünya çapında üne sahip çok güzel yürüyüş rotaları vardır. Büyük yangın felaketinden sonra akıbetini merak ettiklerimiz Likya, Karya ve St. Paul Yolu oldu. Doğa ile tarihi birleştiren, kilometrelerce uzunluktaki bu yollar şimdi ne halde bir bakalım dedik. Bu amaçla kültür ve trekking turlarında önemli bir isim olan Düş Patikası seyahat acentesinin organizasyonlarını yapan program direktörü, tüm yürüyüş rotalarının bulunduğu bölgeleri yürüyen, Türkiye Dağcılık Federasyonu sporcusu Asuman Ataç’tan son duruma ilişkin bilgi aldık.

Haberin Devamı

Türkiye’nin ilk uzun mesafeli yürüyüş rotası, zincir rotalardan oluşan Likya Yolu’dur. Kate Clow tarafından işaretlenip haritalandırılmıştır. 1999 yılında açılan yol, Fethiye’den başlayıp Antalya’ya kadar uzanan, tarihte Likya diye bilinen bölgededir ve yeni eklenen rotalarla yaklaşık 550 kilometredir. Karya rotası, ismini Antik Çağ’da Büyük Menderes ve Dalaman Çayı arasında kalan Karya bölgesinden alır ve 820 kilometredir. St. Paul Yolu da Hz İsa’nın Hristiyanlığın Batı Avrupa’da yayılmasına öncülük eden havarilerinden Aziz Paulus’un yaptığı çeşitli yolculuklarda ayak bastığı toprakların belli bölümlerinde işaretlenerek yürünen bir rotadır. Bu yol, iki kolu olan Eğirdir Gölü, Yalvaç, Köprülü Kanyon gibi yerleri de kapsar ve toplamda 500 kilometredir.

Karya’da ciddi hasar

Asuman Ataç’ın verdiği bilgiye göre, Likya yolunda herhangi bir hasar yok. Ataç, Likya rotalarının en güzellerini 4 etaba böldüklerini, antik kentlere de uğrayan bu rotaların bazılarının kıyı şeridinde giderken bazılarının da denizden uzak, kanyonlar, göller ve vadiler bölgesinde olduğunu belirtiyor. Karya Yolu ise ne yazık ki ciddi hasara uğramış. “Bu coğrafyanın yarısı gitti” diyor Ataç. Turgutköy civarı, Turgutlu Şelalesi üstündeki tüm rota, Osmaniye sırtları, İçmeler rotaları, Söğüt bölgesi ve Turunç’un aşağı kısımları da hep yanmış. Karya’nın Marmaris kısmı yürüyüşe uygun değil, ama Bafa Gölü civarında ve Datça bölümünde hasar yok.

Haberin Devamı

Ataç, yürüyüşlere normal şartlarda eylül ayında başladıklarını, ama bu sonbaharda Karya Yolu’nu yürümenin pek mümkün gibi görünmediğini, rüzgârlarla birlikte birkaç ay küllerin savrulacağını ve siyah görüntünün ortadan kalkmayacağını belirtiyor: “Bahar aylarında ağaçlar henüz filizlenmese bile doğa yeşermeye başlayınca belki gidilebilir” diyor.

St. Paul Yolu’ndaki önemli etaplarda da sıkıntı var. Eğirdir, Sagalassos ve Kovada Gölü, bu rotanın ayrılmaz bir parçası. Ne yazık ki Kovada Gölü çevresi, Denizaltı diye geçen mevkinin büyük bir kısmı, Sütçüler’in Kovada Gölü’ne bakan kısmı, Yazılı Kanyon’un Çandır mevkisinden gelen kısmı yanmış ve Yazılı Kanyon’da büyük hasar var. Isparta’da üç bölgede çıkan yangınlarda büyük ormanlık alanlar yandı. Belki de bu yolun en güzel etaplarından biri olan Adam Kayalar yanmasa da çevre zarar görmüş. Ataç, “En güzel rotaların bir kısmı yanmış durumda” diye ekliyor.

Haberin Devamı

Yangından sonra yürüyüş rotaları

Rezervasyonlarınızı iptal etmeyin

Ataç, bu rotalar dışında bir de İpek Yolu üzerinden geçen Toroslar Düğmeli Evler rotasından da bahsetti. Doğal güzelliklerin öne çıktığı bu rotada Düğmeli Evlerin yanmadığını, Manavgat’tan gelen yangının Ormana bölgesine geldiğini, ama köy halkının köye yangının girmesini başarılı bir şekilde organize olarak engellediğini anlatıyor.

Yılkı atlarıyla, zengin flora ve faunasıyla ünlü Eynif Ovası’nın tepelerine kadar gelmiş yangın. Bir kısmı kurtulmuş, Akseki bölgesindeki köyleri köylüler koruyabilseler de, flora fauna büyük zarar görmüş. Bir de tarihi İpek Yolu’nun çam ağaçlarıyla kaplı bir bölümü tamamen yanmış.

Ataç, özellikle en popüler olan Likya Yolu’na yıllardır bilinçsizce ve kontrolsüz girişler olduğunu, sırt çantasıyla gezmek güzel olsa da bu bölgelere ekipsiz girenler yüzünden arama kurtarma ekiplerinin yıllardır çok sorun yaşadığını ve ölenlerin de günler sonra bulunabildiğini hatırlatıyor. Ataç, bu sıcakta profesyonel bile olsanız böyle riskleri göze almamak konusunda herkesi uyarıyor.

Ben de bir turizm profesyoneli olarak şunu eklemek isterim: Ekoturizm gezgin ile köylüyü, doğayı bir araya getiren turizm çeşididir. Şu anda o insanlara yardım etmek isterseniz özellikle Fethiye bölgesindeki rezervasyonlarınızı iptal etmeyiniz. Durumu acentelerden, bölgedeki turizmcilerden öğrenebilirsiniz. Gidilmesi mümkün görünmeyen yerlere de bahar aylarından itibaren destek olabilir, yolunuzu o rotalara çevirebilirsiniz.

Yangından sonra yürüyüş rotaları

Sait Paul rotasının önemli noktalarından biri olan Eğirdir Gölü, doğal içme suyu havzası olmasının yanı sıra biyolojik çeşitlilik değerleri bakımından uluslararası öneme sahip.