"Öğretmenim" edebiyatı!

Yalçın DOĞAN

ŞİİRLER okumak, sevgiyle anımsamak, "onları yüceltmek" elbette gerek. Hepimize düşen görev, elbette öğretmenlerimizi saygıyla bir kez daha anmak. Bu tartışılmaz.
Ama, "edebiyatın tüm sanatlarını" kullanarak, en parlak sözler söyleme yarışına girmek, öğretmenlerimizin sorunlarına çözüm getirmiyor. Kaldı ki, bu sözlere öğretmenlerin karnı tok!.. Her yıl Öğretmenler Günü 24 Kasım'da üç beş cafcaflı sözle, üç beş törenle "Öğretmenler Günü'nü kutlamak" tek sözcükle artık "ayıp." Eğer, öğretmene o kadar saygılı ise bu devleti yönetenler, öğretmeni yere göğe koyamayacak kadar değer veriyorsa, bunu kanıtlaması gerek. Kanıtın somut göstergeleri var.
İşte, öğretmenlerin hali pürmelalini gösteren tablo ile ülkemizde eğitim ve öğretim sisteminden bazı manzaralar:
"- Öğretmenler ortalama 270 dolar gibi komik bir ücret alıyor.
- Öğretmenler zaman zaman baskı, sürgün ve soruşturma cezaları ile karşı karşıya kalıyor.
- Yoğun öğretmen açıkları yurdun çeşitli köşelerinde vekiller ile kapatılmaya çalışılıyor. Yani, asıl öğretmenler ders vermiyor.
- Yaklaşık üç bin okul kapalı bulunuyor. Yüz binlerce çocuk eğitim görmekten yoksun durumda.
- Eğitimde hak ve fırsat eşitliği sağlanamıyor.
- Dergi ve kitap pazarında otuz trilyon liralık bir kavga yaşanıyor.
- Dersliklere 70, 80 öğrenci üst üste dolduruluyor.
- Asıl acıklısı, sevgili öğretmenlerimiz geçimlerini sağlamak üzere, ek işler yapmak zorunda bırakılıyor."
Bunlar ilk anda akla gelen sorunlar, daha da uzayabilir. Listedeki her madde, öğretmenlerin gerçek yaşamından bir kesit.

Bu sevimsiz tablonun karşısında, Milli Eğitim Bakanlığı yer alıyor. Bakan Hikmet Uluğbay halen Meclis'te görüşülmekte olan bütçe tasarısında, yaptığı konuşmada öğretmenlere söz veriyor:
"1998'den itibaren 190 bin öğretmen daha alınacaktır. Halen saat ücreti 133 bin lira olan ek ders ücreti 307 bin liraya çıkartılacaktır. Bu göstergeleri ileri yıllarda yüzde yüz artırmak için tasarı hazırlanmıştır. Öğretmenlerin ek göstergeleri yükseltilecek, eğitim ve öğretim tazminatları artırılacaktır. Tüm kamu görevlileri için öngörülen yüzde 30'luk zamma ek olarak, öğretmenlere yüzde 18'lik net artış sağlanacaktır."
Şu andaki durumun Bakan Uluğbay da farkında ki, öğretmenlerle ilgili yeni düzenlemeleri açıklamaya ayrı bir yer ayırıyor. Bütçe komisyonu üyeleriyle görüştüm. Siyasiler "geçmiş yıllara göre, 1998'den itibaren öğretmenlerin durumunda belli bir iyileşmeden" söz ediyor. Hem doğrudan öğretmenlerin durumu, hem de çağdaş bir eğitimin zorunlu kıldığı diğer gerekler açısından devletin daha özenli bir politika izlediği belirtiliyor.
"Sevgili öğretmenim" edebiyatı yerine, verilen sözleri yerine getirmek, çok daha anlamlı.





Yazara Email Y.Dogan@milliyet.com.tr