Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sami KOHEN

ABD'de Başkan, her yılın başında Kongre'de "Birliğin durumu" adını taşıyan geleneksel konuşmasını yapar. "Birliğin durumu" (state of the Union) terimi, bizim günlük lisansımızda, "memleketin hali" anlamına gelir.
Bu geleneğe göre, Başkan yeni çalışma yılına giren Kongre'deki konuşmasında, Yönetim'in bir nevi "icraatın içinden" raporunu sunar ve gelecek yıl veya yıllar için planlarını açıklar.
Başkan'ın bu konuşması ABD'de - ve dünyada - her zaman büyük ilgi toplar. Amerikan halkının büyük kesimi, bu olayı canlı olarak televizyondan izler...
Bu yıl Başkan Bill Clinton'un "Birliğin durumu" konuşmasına her zamankinden daha fazla merak vardı. Sadece geçmişteki icraatı ve geleceğe ilişkin planları konusunda söyleyeceklerinden dolayı değil... Daha çok, son haftalarda Beyaz Saray'ı ve ülkeyi sarsan seks skandalı yüzünden...
Tabii Clinton'un, bu ciddi konuşmasına "uçkurgate" olayını da dahil etmesini bekleyenler yanıldılar. Başkan, parlak olmayan "kendi halini" değil, daha parlak olan "memleketin hali"ni anlatmayı tercih etti! Monica veya diğer kadınlarla ilişkilerine hiç değinmedi. Bu konuyu pas geçti ve birbuçuk saatlik konuşmasını Yönetim'in yaptıklarına ve yapacaklarına ayırdı... Ve de Kongre'nin iki cenahından, yani hem Demokratlardan, hem de Cumhuriyetçilerden bol bol alkış topladı...
* * *
KUŞKUSUZ bu tezahürat, Amerikan halkının (ve Kongre'nin) artık seks skandalı iddiaları ile ilgilenmediği ve Clinton'un "evlilik dışı cinsel ilişkiye girmediği"ne dair sözlerini esas alıp olayın üstüne bir sünger çektiği anlamına gelmez.
Kuşkusuz ABD'de medyadan yargıya ve Kongre'ye kadar tüm kurum ve kuruluşlar, olayın peşini bırakmayacak ve gerçeği açığa çıkarmaya çalışacaktır.
Ancak, Clinton'un "Birliğin durumu" konuşmasının gördüğü destek, Amerikan kamuoyunun, iki olayı birbirinden ayrı değerlendirdiğini gösteriyor: Bir yandan seks skandalı iddiaları, öte yandan ülkenin yararına yapılanlar ve yapılacak olanlar...
Dün açıklanan bir kamuoyu araştırmasına göre, halkın önemli kısmı Clinton'un evlilik dışı ilişkisi bulunduğuna inanıyor; ama çoğunluk işbaşında kalmasını da istiyor. Yeter ki, "böyle bir ilişki olmadı" sözünün yalan olduğu ortaya çıkmasın. Amerikalılar Bill'in Monica ile yatmış olmasını dahi belki affeder; ama bir Başkan'ın milletine yalan konuşmasını asla!..
Clinton'un konuşmasının "icraatın içinden" bölümü, gerçekten etkileyicidir. ABD'nin ekonomik ve sosyal durumu, geçmişteki yıllara oranla, çok iyidir:
Enflasyon, işsizlik en düşük düzeydedir. Eğitim ve sağlık hizmetlerinde büyük bir gelişme vardır. Refah düzeyi hem yükseliyor, hem de toplumun çeşitli kesimlerine yayılıyor. Bu nedenle Clinton daha konuşmasının başında "memleketin hali iyidir" anlamında "Birliğin durumu güçlüdür" dedi ki, bu Amerikalıların çoğunluğu tarafından paylaşılan bir görüştür...
* * *
DIŞ politika konusunda Clinton ağırlığı Körfez krizine verdi ve net biçimde Saddam Hüseyin'e, ABD'nin toplu imha silahlarını üretmeye ve gizlemeye devam etmesine izin vermeyeceği uyarısında bulundu.
Bu sert uyarı, Clinton'un dikkatleri seks skandalından başka tarafa çekmek için Irak'a karşı yeni bir askeri operasyona girişmeyi planladığına ilişkin haberler izliyor. Ne var ki, ABD'nin böyle bir müdahale hazırlıkları "Monicagate"ten de önce başlamıştı. Gerçekten Washington'un bu konudaki kararlılığı açıktır. O kadar ki, ABD bu işi tek başına (belki sadece İngiltere'nin desteği ile) yapmayı aklına koymuş bir kere.
Saddam meydan okumaya, ABD de tehdit etmeye devam ederse, "dünyanın hali" ne olur, bilemeyiz!

Yazara Email S.Kohen@milliyet.com.tr