Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI)'nın yıllık konferansına katılmak için bu kez "uzak diyarlarda", yani Uzakdoğu'dayız.
Tayvan'ın (eski adı ile Formoza'nın) başkenti Taipei'de başlayacak olan bu gezinin ilk bölümünde, Türk basını da dahil olmak üzere çeşitli ülkelerdeki medyanın durumu ve ayrıca dünyanın bu bölgesindeki siyasal ve ekonomik gelişmeler tartışılacak. Bunun ardından Kıt'a Çini'ne geçilecek ve incelemeler, temaslar yapılacak...
IPI'nın çok daha önce kararlaştırılan bu yılki toplantılarının bu bölgede yapılması, buna katılan çeşitli milletlere mensup yüzlerce gazeteci için, büyük bir şans. Özellikle NATO uçaklarının Belgrad'daki Çin Elçiliği'ni yanlışlıkla bombalamasının ardından Çin'in gösterdiği sert tepki, birden bire tüm dünyanın dikkatlerini bu tarafa çekmiş bulunuyor.
Biz köşemizde bu gezi sırasında zaman buldukça aralıklı olarak, döndükten sonra da bir dizi halinde gözlemlerimizi, izlenimlerimizi aktaracağız. Ancak, şu anda "sıcağı sıcağına", Çin'deki tepkiler hakkında yapılan değerlendirmeleri nakletmek istiyorum.
* * *
ÇİN'de ABD ve NATO aleyhinde yapılan gösteriler ve Çin yetkililerinin sert çıkışları, sadece Çin - Batı ilişkileri açısından değil, bölge ve hatta dünya politikası bakımından da büyük önem taşıyor. Gerçi şu anda Beijing'de başta sergilenen kızgınlık yatışmaya yüz tutmuş görünüyor; ama olayın ortaya koyduğu bazı gerçekler ve yarattığı bazı sonuçlar, dikkate alınmaya değer.
* Her şeyden önce olay, Çin'de bir "milliyetçilik patlaması"na yol açmış bulunuyor. Yönetimin manipüle ettiği gösteriler ve yetkililerin ateşli konuşmaları, aslında eskiden de var olan bu akımı iyice yüzeye çıkardı. Bu akım kendisini Amerikan aleyhtarlığı ile duygularını ortaya koyuyor.
* Gösterilerde zaman zaman Mao'nun portrelerinin ortaya çıkması ve eski Kültür Devrimi sloganlarının kullanılması, dogmatik komünistlerin bu olayı bir fırsat olarak değerlendirdiklerini ortaya koydu. Gerçi Başkan Jiang Zemin'in rejimi, reformcu sayılır. Ama bu olayda, yönetim sert bir tepki göstermek zorunda kaldı. Ne var ki, daha sonra yetkililer bu tepkilerin kontrol dışına çıkmamasına özen gösterdiler. Aksi halde bu, rejim için de tehlikeli olabilir.
* Çin, Balkanlar'dan uzak olmasına rağmen, Kosova sorunundan ve NATO'nun askeri müdahalesinden rahatsız. Bunun en önemli nedeni de, kendi iç bünyesinden kaynaklanıyor. Çin'in Şincan (Doğu Türkistan) ve Tibet gibi sorunları var. Çin yöneticileri Kosova'nın buna emsal gösterilmesinden ve bu bölgedeki halkların da bundan cesaret almasından korkuyor.
* Nihayet Çin, ABD'nin son zamanlarda Japonya ve Tayvan ile ortak bir güvenlik sistemi kurma çabaları karşısında kendisini "kuşatılmış" görüyor. Bu his, Beijing'i bir yandan kendi gücünü gösterme, öte yandan da Rusya ile yakınlaşma politikasına götürebilir. Bu da, bölgede ve dünyada hassas dengeleri altüst edebilir...
Görüldüğü gibi, Uzakdoğu, dünyanın "sıklet merkezi" sayılan bölgelerden de o kadar uzak değil...




Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr