Melisa Tapan: Yaratıcıların hayallerini destekliyoruz 

11 Ağustos 2022

Melisa Tapan'ın kurucusu olduğu Gate 27, güncel sanat üretimini odağına alsa da zanaat, mimarlık, küratörlük, tasarım gibi disiplinlerden kişileri de ağırlayan, uluslararası bir konuk sanatçı programı. "Yaratıcıların hayallerini destekliyoruz" diyen Tapan'la Gate 27'yi, sürdürülebilirlikle ilgili çalışmalarını ve hedeflerini konuştuk. 

Gate 27 bir konuk evi olarak sanat dünyasına yeni bir soluk getirdi. Kuruluş hikayesini sizden dinleyebilir miyiz?

Gate 27 gibi, kültür-sanatın farklı disiplinlerinden insanların bir arada üretebileceği, çalışabileceği ve yeni ağlar oluşturabileceği bir mekan yaratma fikri, İngiltere’de lisansımı tamamladıktan sonra ABD’ye giderek Columbia Üniversitesi'nin Ekonomik ve Siyasi Kalkınma programında eğitim gördüğüm süreçte şekillendi. Bu dönemde, birbirinden farklı kabul edilseler de aslında birbirini besleyen disiplinlerde çalışan insanların bir araya gelince yapabildiklerine şahit oldum. Ailem sayesinde küçük yaşta edindiğim kültür sanat ve filantropi alanlarındaki bilgim ve

Yazının Devamı

Mennan Şahin: İletişiminiz iyi değilse hayatı eksik yaşarsınız

8 Mayıs 2022

Mennan Şahin kimdir? Hikayeniz nerede başladı?

1991 yılında Ankara’da doğdum. Biyolojik hikayem orada başladı. Benimle röportaj yapmanıza sebep olan hikayem ise ilkokulda bir sinema filmi öncesinde yayınlanan reklam seslendirmesini duymam ile başladı. Şok olmuştum. Bir insan sesi, bir konuşma, nasıl beni bu kadar etkileyebilmişti! Henüz farkında değildim ama kariyer hikayem işte o gün başladı. Dumlupınar Üniversitesi İktisat Bölümü mezunuyum. Ardından üç ay Londra'da ekonomi alanında staj yaptım. Döndüğümde de spiker olarak çalışmaya başladım.

Peltekliği kaç yaşında yendiniz?  

18-19 yaşında çalışmalara başladığımı söyleyebilirim, akabinde de peltekliği yendim. Deneme yanılma yöntemi ile hallettim. Konuşmalarımı kaydedip, analiz ettim. Dilimi farklı yerlere koyarak 'Ş' demeye çalıştım. Uzun bir zaman aldı ama nihayet düzeldi. Fakat düzelmeyebilirdi de. Bu mesele biraz çalışma ile biraz da ortodontik gözlemlerle halloluyor. Bu sorunu yaşayan okuyucularımızı yanlış yönlendirmek istemem. Fakat bir harfin pelteği olmak, iyi bir iletişimci olmaya

Yazının Devamı

'Modayı seviyoruz ama gezegenimizi daha fazla'

10 Mart 2022

Öncelikle sizi tanıyalım...  Tasarım ve moda sektörüne nasıl geçiş yaptığınızdan bahseder misiniz?

Büşra Yılmaz: Farklı mesleki birikimlere sahip üç kardeşiz. Ben iletişim alanında, Esra eğitim alanında, Hilal ise sürdürülebilirlik alanında uzmanlığa sahip. Mesleki olarak tasarımdan uzak olsak da bir şeyleri farklı yapmayı, kendin yap projeleriyle farklı tasarımları hayata geçirmeyi hep çok sevdik. Bu tasarımlar bazen bir tablo, bazen bir orta sehpa, çoğu zamansa eniştemizin atölyesinden aldığımız deri parçalarından çantalar olarak hayat buldu. Sanırım en çok da deri çantaları sevdik, şartlar olgunlaşınca da seçimimiz doğal olarak bu sektörden yana oldu.

Tomologo'nun hikayesi nasıl başladı?

Büşra Yılmaz: Markamız çok eskiye dayanıyor desek yalan olmaz. Küçükken en sevdiğimiz oyunlardan biri eski kumaşlardan bir ‘kreasyon’ oluşturup podyumda yürüyüp bir moda şovu düzenlemekti. Bu oyunda bir markamız olurdu ve adı da Tomologo’ydu, neden bilmiyoruz öyle uydurmuşuz. Pandemi

Yazının Devamı

Ömer Yeşilbaş: 'Hedefim dansı saygın bir meslek haline getirmek'

2 Şubat 2022

Pek çok gence ilham olan, etkileyici bir kariyer hikayeniz var. Yolun başında size kimler ilham verdi?

Pek çok insan bir mesleğe ya da herhangi bir şeye başlarken hep birilerinden ilham alır. Maalesef benim öyle bir durumum olmadı çünkü ben İzmir’de gecekonduda büyüdüm. Yeni jenerasyonlara baktığımda internetle, bilgi çağında büyüyorlar. Telefon ve televizyon var, her şeye ulaşabiliyorlar. Benim zamanımda yoktu. Ama sana kim ilham verdi dersen, hayatta kalma mücadelesi ve babam ilham verdi diyebilirim. Babam çok çalışırdı ve şu an yaptığım şeylere çok fazla ilham oldu. Beni diğerlerinden ayıran şey yeteneğim değil, azmim ve çalışkanlığım olabilir, bunu da babamdan aldım. Dans ederken bana ilham olan şey ise sokaklar, hayatın zorlukları ve olanaksızlıklar olabilir.

Dans hayatınıza nasıl girdi?

Ben dansı sokakta öğrendim. Bir şeyle tanışıyorsun, merak ediyorsun, peşinden gidiyorsun, aşık oluyorsun, devam ediyorsun, tutku haline geliyor ve vazgeçemiyorsun. Lise bitince hayata atıldım, üniversiteyi çok okumak istedim ama okuyamadım. Sokakta yaşıyorsun,

Yazının Devamı

'Sosyal medyaya yeni ısınanlardanım'

26 Ocak 2022

Marmara Üniversitesi Dış Ticaret Bölümü mezunusun. Oyunculuk hayatına nasıl ve ne zaman girdi?

Çocukluğumda içimde hep bu işi yapma isteği vardı ve bu tutku beni büyülüyordu. Oyunculuğa adım atma kararını 16 yaşımda, ilk adımı da 17 yaşımdayken attım. Tiyatroyla başlayıp, metot eğitimleriyle ilerledim. Bir nevi kendi okulumu kendim yarattım diyebilirim. Ve bu okulun mezuniyet balosu hiç olmayacak gibi (gülüyor).

İlk projen 'Şahsiyet'te birçok önemli isimle birlikte rol aldın. Bu kadar tecrübeli isimlerle çalışmak sana neler kazandırdı?

İlk projemin ‘Şahsiyet’ olması gurur verici oldu. Muhteşem bir uyumla, enerjiyle ve sıkı çalışmayla geçen çok iyi bir deneyimdi. Bana çok fazla şey kazandırdı diyebilirim. Geriye dönüp baktığımda ilk projemin ‘Şahsiyet’ olduğunu hatırlamak bana gurur vermeye devam edecek.

'Kardeşlerim' dizisinin hayatındaki yerini nasıl anlatırsın?

Yazının Devamı

Zeynep Aslan-Beliz Mercan: Enerjimiz ürünlere de yansıyor

5 Nisan 2021

LOL'ün hikayesiyle başlayalım sohbetimize...

Zeynep Aslan: Markamızı 2014'te kurduk ama sonra iki sene mola vermek durumunda kaldık. Çünkü benim okulum devam ediyordu, Beliz hamileydi. Sonra üçüncü ortağımız ablam bize katıldı. İş dünyasında daha tecrübeli ve finansa çok hakim. O gelince işler biraz daha resmiyet kazandı.

Beliz Mercan: Çok kısa bir süre içinde hedeflerimizi belirledik ve hemen adım attık. Çok şükür o günden bu yana aynı azimle ve heyecanla çalışmaya devam ediyoruz.  

Z.A.: Bizim motivasyonumuz, hayallerimizi gerçekleştirmek. İlk günden beri gerçekten hedefleri yüksek tuttuk. Hep şunu konuşuyorduk; Londra'da, Los Angeles'ta, Paris'te mağazalar olsun, biz de onlar arasında seyahat edelim.

Hedefiniz global bir Türk markası olmak yani...

Z.A.: Evet, inşallah... Yeni birkaç anlaşma yaptık ama imzada, mağazalara girmeden söylemek istemiyoruz.

B.M.: Şu an dünyanın her yerinden sipariş alıyoruz zaten.

 

Yazının Devamı

İsmet Saz: Yeni kapanma sektör için zor olacak

2 Nisan 2021

Pandemiden en çok etkilenen mekanlar oldu. Sizin için bu dönem nasıl geçiyor?

Sektör olarak pandeminin başından beri en çok kapalı kalan biziz ve bunun karşılığında sektörün yeterli destek görmediğini biliyoruz. Ve buna rağmen bizler kredilerimizi, çeklerimizi, kiralarımızı, çalışanlarımızın maaşlarını ödemeye çalışıyoruz. Tüm masraflarımızda mecburen azaltmalara gittik; dükkan sayılarında, personel sayılarında. İlk kapanmada paket servis bile yapılamadı. Sonra ikinci kapanma geldi. Bir başka deyişle 2020 yılı bizim için yok. Ama biz 2020'ye girerken hem The Steeve hem de Bronco için aşağı yukarı 8-9 milyon TL'lik bir yatırım yaptık.

İşimiz sadece marka olmakla bitmiyor. Uzun vadeli pazarlama ve tedarik anlaşmalarımız var. Hepsini üst üste koyduğunuzda ticari taraftan çok büyük zarar gördük. Yine de eylülden sonra inanılmaz bir ekonomiyle geri döneceğimizi biliyorum. Bronco tarafında da büyümelere geçeceğiz.

Bir kapanma daha bekliyor muydunuz, bu bir ayı nasıl geçireceksiniz?

Ne yazık ki Ramazan ayı boyunca

Yazının Devamı

Ebru Uygun: Sanatın şifa verme gücü var

16 Mart 2021

TOÇEV Yönetim Kurulu Başkanı ve çağdaş ebru sanatçısı Ebru Uygun, 'Hayatı Odalara Böldüm' ile dijital platformda sanatseverlerle buluşmaya devam ediyor. Sergiden bir kesiti Oasis Art Project'e taşıyan Uygun, "İnsanlar sıkıldıkları alandan sıyrılarak sanatın şifalandırma gücünün ne kadar kuvvetli olduğunun ve kişiye iyi geldiğinin farkına vardı. Dijital deneyimle ben de dünyanın farklı noktalarında tanınma şansı yakaladım" diyor. 

Yazar ve konuşmacı olarak da birçok insanın hayatına dokunan Uygun ile projelerini konuştuk.

‘Hayatı Odalara Böldüm’ ile dijital ortamda sanatseverlerle buluştunuz. Sergiye ilgi nasıl?

'Hayatı Odalara Böldüm', benim ilk dijital projem. Pandemi dönemine denk gelmesiyle birlikte başta endişelerim oldu ancak bu sürecin hayatımıza en büyük getirisi olan dijitalleşme yolculuğu tüm sergi ve etkinlik projelerini de dijitale taşıdı. Zamanla daha yatkın ve keyif alır olduk.

İnsanlar sürekli sıkıldıkları alandan sıyrılarak sanatın şifalandırma gücünün ne kadar kuvvetli olduğunun ve kişiye iyi geldiğinin farkına

Yazının Devamı