Serkan Ünsal

Serkan Ünsal

serkan@serkanunsal.com

Tüm Yazıları

Geçtiğimiz hafta Boğaziçi Ventures’ın fonlarından bahsetmiş ve Barış Özistek ile röportaj yapmıştım, girişimcilerden ilgi görünce diğer fonları da dinleyip, daha iyi tanımanızı sağlamak istedim. Bu hafta da 2018 son çeyreğine hızlı giren Collective Spark’ın kurucularından Atıl Erken ile fonları hakkında ve Türkiye Girişim Ekosistemi hakkında konuştum.

S. Ünsal : Collective Spark kurucularının kısaca hikayalerini alabilir miyiz ? Collective Spark’ı kurana kadar nelerle uğraştınız ?

Atıl Erken : Tabi memnuniyetle özetleyeyim. Aslında her üç kurucu ortak da daha önce hem girişimci hem yatırımcı olarak tecrübe kazanmış kişiler ve Collective Spark’ın ilk fonu diyebileceğimiz Collective Spark Venture Builder bünyesinde beraber çalışma fırsatı buldular. Görkem uzun yıllar devam ettiği bankacılık kariyerine ara vermek için gittiği Stanford Üniversitesi MBA programı sırasında tanıştığı sınıf arkadaşları ile kurdukları girişimlerden çıkış yaptıktan sonra Türkiye’ye döndüğünde Mediterra Private Equity fonunun kurucu ekibinde yer aldı. Oradan ayrıldıktan sonra Collective Spark’ın (ikinci) fonu oluşana kadar kurucusu olduğu bir fon üzerinden yatırımlarına devam etti. Sıla 25 yıl Almanya’da yaşadığı süre içinde medya sektöründe RTL/Disney’de yöneticilik yaptıktan sonra New York’daki bir video streaming girişimine katılarak girişimin büyümesinde ve Kanada’da halka arz edilmesinde önemli rol oynadı ve Türkiye’ye döndüğünde Doğan Online bünyesinde yer aldı. Ben ise 13 sene Amerika’da kaldığım süre içerisinde Washington Post medya grubunun dijital kanadında seri ilanlar iş kolunun büyümesinde ve holding üzerinden teknoloji girişimlerine yatırım yapılmasında ve teknoloji şirketlerinin satın alınmalarında rol oynadım, arasında Sequoia’nın da bulunduğu fonlardan yatırım alan bir girişimde kurucu ekipte yer alarak dört sene içinde organik ve satın almalarla büyümesinde ve çıkış yapmasında rol oynadım. Ayrıca sağlık alanında biri başarısız iki girişim tecrübem oldu. Her üç kurucu ortak da daha önce hem melek yatırımcı olarak kendi yatırımlarını yaptılar, hem de fon yöneticisi olarak başkalarının paralarını yönettiler.

Haberin Devamı

S. Ünsal : Bu ikinci fonunuz, ilk fonunuz nasıl gitti ?

Haberin Devamı

Atıl Erken : Doğrudur bu aynı ekip olarak beraber çalışma fırsatı bulduğumuz ikinci yatırım fonu ama teknik olarak fon yapısı ile kurulmuş ilk fon diyebiliriz. Birincisi 15 bireysel yatırımcının desteklediği sadece kuruluş aşamasındaki girişimlere odaklanan “Venture Builder” modeli ile kurulmuştu. Bu model Collective Spark’ın DNA’sının girişimci dostu, kolları sıvayıp destek olmayı seven, kritik performans göstergelerini sürekli takip eden, aşamalı yatırım anlayışı temellerine oturmasını sağladı. Yedi teknoloji girişimini oluşumu sırasında fonladı, yatırımları arasında Dekopasaj (Türkiye’nin ilk ve tek ikinci el mobilya dikey pazaryeri), Pakolino (çocukların eğlenirken öğrenmesini sağlayan üyelik kutusu), Tekkredi (makine öğrenme ile pekiştirilmiş skorlama ve fiyatlama algoritmaları ile desteklenen bireysel tüketici kredisi platformu) sayılabilir. Girişimlerin yaşı itibari ile henüz bir çıkış söz konusu değil ama devam eden üçü de Collective Spark sonrası diğer bireysel ve kurumsal yerli ve yabancı yatırımcılardan fonlama aldılar ve büyümeye devam ediyorlar.

Haberin Devamı

S. Ünsal : Bu fonun detayları nedir ?

Atıl Erken : Bu fon ilk kapanışını Mayıs 2018’de yaptı ve $35M büyüklüğünde, tohum ve Seri-A aşamasındaki teknoloji girişimlerine odaklanıyor. Fintech, pazaryerleri, SaaS/B2B, büyük veri ve endüstri 4.0 ilgi duyduğu alanlar arasında. Fonun yatırımcıları arasında European Investment Fund, Fiba Holding, daha önce şirketini satmış girişimciler ve aile ofisleri mevcut. Diğer yatırımcılarla ortak yatırım yapmaya sıcak bakan, ilk kurumsal yatırımcı olmayı ve yatırım turlarında lider yatırımcı olmayı tercih eden fonumuzun yatırım tutarlarının $100K ve $3M arasında olmasını bekliyoruz. Aynı zamanda derin bir rezerv politikası olan fonumuzda girişim başına toplam $5M’a kadar yatırım yapabiliyoruz. Kendimizi Operasyonel Girişim Sermayesi Fonu olarak tanımlıyoruz ve konusunda uzman ve tecrübeli teknik kaynakları bünyemizde bulunduruyoruz ve portföy şirketlerine sunuyoruz.

S. Ünsal : Ne tip girişimciler size başvursun istiyorsunuz, şartlarınız nelerdir?

Atıl Erken : Büyük bir pazarda, büyük bir problem çözmeyi kafaya koymuş, global bir vizyonu olan, geribildirime açık, hızlı öğrenmeyi bilen ve sistematik olarak uygulayan ekipleri tercih ediyoruz. Ekip içinde alanına uygun olarak büyümede kritik rol oynayacak kasların doğru oranda temsil ediliyor olması da oldukça önemli.

Collective Spark Yatırımlara Hızlı Başladı

S. Ünsal : Şu ana kadar 2 yatırım yaptınız, Mutlubiev ve Tarfin. Neden bu yatırımlar ? Bu girişimlerde ne gördünüz ?

Atıl Erken : Hem Mutlubiev kurucusu Tayga hem Tarfin kurucusu Mehmet uzun süredir radarımızda yer alan ve henüz yatırım yapmadan bile karşılıklı olarak birbirimizden öğrendiğimiz, tuttuğunu koparan, global vizyonu olan ve hızlı büyüme konusunda hırslı iki güçlü girişimci. Her iki yatırım da odaklandığımız ve katma değer sağlayabileceğimizi düşündüğümüz alanlardan olan fin-tech ve pazaryerleri alanında faaliyet gösteriyorlar. Her iki ekip de bünyemizde bulunan konusunda uzman ve tecrübeli teknik kaynaklardan maksimum fayda sağlama konusunda oldukça etkin.

S. Ünsal : 2019’da neler planlıyorsunuz ?

Atıl Erken : 2019 yılında da odaklandığımız aşama ve kategorilerde yatırımlarımıza tam gaz devam etmeyi planlıyoruz. Yüksek azimli girişimcilere (hustlers & hackers) yatırım yapmak ve destek olmak için sabırsızlanıyoruz.

S. Ünsal : Ekosistemi nasıl görüyorsunuz, neler eksik, neleri düzeltmemiz gerekiyor ?

Atıl Erken : Ekosistemimiz genç ve büyümeye devam ediyor, henüz doğru derinliğe ulaşmış değil ama gerek girişimci kalitesindeki artış gerekse de girişimlere olan toplam yatırım tutarına kıyasla toplam çıkışların büyüklüğü oldukça ümit verici. Girişimciler arasında bilgi ve tecrübe paylaşımının arttığını görmek de oldukça cesaretlendirici. İkinci fonunu kuran Girişim Sermayesi Fonlarının sayıca artması ile arzu ettiğimiz ivmeyi yeniden yakalayacağımızı düşünüyorum. Bu büyüme sırasında altyapısal bazı problemleri göz ardı etmememiz gerekiyor. Örneğin girişimcilerin ve ekiplerin zamana içinde hisse sahibi olması (options/vesting) ile ilgili yasal düzenlemeleri yapmalıyız. Geri kaldığımız bir başka konu da lokal oyuncuların/holdinglerin şirket satın alma konusunda tedirgin davranmaları. Onları ikna etmek konusunda daha çok çaba sarfetmemiz gerektiğini düşünüyorum. Büyüyen her ekosistemde problemler şüphesiz olacaktır ama asıl önemli olan bardağa dolu tarafından bakmayı bilip, boş kalan kısmı doldurmak için azimle, yılmadan çalışmaktır.

S. Ünsal : Teşekkürler, güzel yatırım haberlerinizi bekliyoruz o zaman.

Atıl Erken : Biz teşekkür ederiz.