Sınırsızlar Kulübü'ne hoş geldiniz!

7 Mart 2014

İhsan DİNDAR

Amerika'nın bu tutucu kovboylar diyarından rodeocu Ron Woodroof’un hikayesi karşımıza “öteki” kavramı ile çıkıyor. Başrollerinde Matthew McConaughey, Jennifer Garner ve Jared Leto’nun yer aldığı ve Türkçeye Sınırsızlar Kulübü adıyla çevrilen film geçtiğimiz Pazar gerçekleştirilen Oscar törenlerinde Akademi tarafından “En İyi Erkek Oyuncu” ve “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” ödüllerine layık görüldü. Böylece 86. kez düzenlenen Oscar gecesinde pek sık rastlamadığımız bir şekilde filmin her iki erkek oyuncusu da aday oldukları dallarda heykelciklere sahip oldu. Bu da Dallas Buyers Club filminin konusunun yanı sıra oyunculuklarıyla da dikkat çekici olduğunu gösteriyor.

Amerikan filmlerinde sıklıkla karşımıza çıkan kovboy kültürü filmin ana ögelerinden biri durumunda. Bu tarz yapımlardan alışageldiğimiz maço, rodeo yarışlarında bahis oynayın, sürekli içki içen ve çapkınlık yapan karakteri Matthew McConaughey, Ron Woodroof rolüyle canlandırıyor. 1980’lerin Amarikası’nda geçen hikaye o dönemin özelliklerini de yansıtmakta.

Ron geçirdiği bir iş kazası sonrası hastanede tedavi altına alınır. Bu esnada doktorlar düştükleri şüphe üzerine Ron’a haber vermeden birkaç kan tahlili

Yazının Devamı

Ne kapitalizmle ne kapitalizmsiz!

28 Şubat 2014

İhsan DİNDAR

Ken Loach ile birlikte Avrupa’nın önde gelen politik film yönetmenlerinden Costa Gavras, Kapital (Le Capital) Fransa’daki gösteriminin üzerinden neredeyse iki yıl geçmesinin ardından Türkiye’deki sinema izleyicisiyle buluşuyor.

Filmin başrolünde Fransa’da daha çok komedi filmleri ve stand-up gösterileri ile tanınan Gad Elmaleh’in yanı sıra Gabriel Byrne ve Natacha Regnier de yer almakta. 1969 yılında yönettiği Z ile dönemin Yunan siyasetini anlatan Gavras, daha sonraları çektiği Missing ve Amen gibi çok konuşulan yapımlarıyla siyasal ve tarihsel konularda kendi bakış açısını yansıtmıştı. Gavras bu tarzını son filmi Kapital’de de devam ettirmiş. Gad Elmaleh’in canlandırdığı Marc Tourneuil, Avrupa’nın en büyüklerinden olan bir Fransız bankasında kariyer basamaklarını hızla çıkmayı başarmış, vaktiyle Amerika’da da saygın bankalarda görev almış genel müdür yardımcısıdır. İşine sadık, daha da yükselme arzusu içinde olan Marc öte yandan da muhtemelen gençlik yıllarından kalma içinde bulunduğu kapitalist sistemin epey tersi doğrultuda bir fikre sahiptir. Bankanın bütün üst düzey yöneticileri ile golf oynadıkları bir gün genel müdürlerinin ani rahatsızlığı ve sonrasında görevi

Yazının Devamı

Yasak Aşk

21 Şubat 2014

İhsan DİNDAR

Muhtemelen herkesin Recep İvedik 4’ten söz edeceği bir haftada elbette alternatif filmler de mevcut. Bunlardan birisi de Nobel ödüllü Doris Lessing’in “Büyükanneler” isimli romanından uyarlanan ve Anne Fontaine’in yönettiği Yasak Aşk. “Coco Chanel’den Önce” filmiyle de hatırlayacağımız Anne Fontaine’in bu filminde başrolleri Naomi Watts, Robin Wright, James Frecheville ve Xavier Samuel paylaşıyor. Filmin senaryosu da Christopher Hampton’a ait. Lessing’in romanlarında

Geçtiğimiz sene İstanbul Film Festivali’nde de gösterilen yapım, sinemalarda kendisine biraz geç yer bulabildi. Anne Fontaine’in İngilizce çektiği ilk film olan Yasak Aşk’ın hikayesi, Avustralya’nın deniz kıyısındaki küçük bir kasabasında geçiyor. Doğa ile iç içe olan bu yerde yaşayan bu iki genç kız, Lil ve Roz vakitlerinin büyük bölümü birlikte geçirmektedirler. İlk gençlik yıllarından sonra evlenip daha sonra da çocuk sahibi olan Liz ve Roz’un eşleri ve çocukları da arkadaş olurlar. Ancak Lil’in eşinin erken ölümü, oğlu Ian ile birlikte yalnız kalmalarına neden olmuştu. Lil’in bu dönemde en büyük destekçisi çocukluk arkadaşı Roz olacaktı. Lil ve Roz tıpkı eskisi gibi birlikte kumsala gidip güneşleniyor,

Yazının Devamı

Entelektüel ve aşık vampirler

14 Şubat 2014

Sevda SERBEST

Ülkemizde pek değeri bilinmeyen bağımsız yönetmen Jim Jarmusch yine çok sevdiği ve bu konuda çok iyi olduğu karizmatik karakterlerin bolca yer aldığı harikulade bir filmle karşımızda. 4. Malatya Film Festivali kapsamında izlediğim Only Lovers Left Alive (Sadece Aşıklar Hayatta Kalır)’ın vizyon günü sonsuz aşkı anlatışıyla 14 Şubat’a layık görülmüş. Fas’ın mistik ve sıcacık dar sokaklarından Detroit’in karanlık ve ıssız caddelerine uzanan bu postmodern vampir hikayesinin eşsiz bir seyir keyfi vereceğinden hiç şüpheniz olmasın.

Depresif erkek karakterimiz Adam ve Adam’a kıyasla hayat dolu Eve, 3 kez boşanıp yeniden evlenmiş yüzyıllar boyu süren aşkın sahibi iki vampirdir. Eve Fas’ta diğeri ise Detroit’te yaşıyor. İntihara meyilli Adam’ı neşesiyle hayata döndürmeyi amaçlayan Eve, Detroit’e doğru karmaşık bir yolculuğa çıkar. İki vampir sevgilinin kavuşması ile harika diyaloglara ve görselliğe sahne olan film Eve’in küçük kız kardeşi Ava’nın gelişi birlikte bambaşka bir yola sürüklenecektir. Absürt ve alaycı Jim Jarmusch tavrının buram buram hissedildiği filmde TildaSwinton ve Tom Hiddleston’un performansları da şapka çıkarılası düzeyde.

Filmde karakterlerin hepsi

Yazının Devamı

AŞK

14 Şubat 2014

İhsan DİNDAR

14 Şubat ve yeni filmlerin gösterimi girdiği tarih aynı güne denk gelince seanslara aşk filmlerinin bariz üstünlüğü yansımış durumda. Dolayısıyla bu hafta sinema severlerin önünde bir çok seçenek olacak. “Her” ya da Türkçeye çevrilmiş haliyle Aşk da bu filmlerden biri. Bu yıl “En İyi Film” dalında Oscar’ı almak için yarışacak olan filmin yönetmenliğini Spike Jonze üstlenmekte. Being John Malkovich ve Adaptation filmleri ile aşina olduğumuz Spike Jonze’un filmi Her’ü geçtiğimiz haftalarda Altın Küre’de “En İyi Senaryo” ödülünü de layık görülmüştü. Yapımın bu ödüle “12 Yıllık Esaret”, “Nebraska” ve “American Hustle” gibi yapımları geride bırakarak ulaştığını da hatırlatalım.

Dram, romantik ve bilimkurgu türlerini içinde barındıran yapımın başrolünde Joaquin Phoenix, Amy Adams ve sesiyle Scarlett Johansson yer almakta. Film, plazada çalışan ve işi dışında herhangi bir meşgalesi olmayan Thedore’un hikâyesinin etrafında şekilleniyor. Günümüzde büyük şehirlerde hemen hemen herkesin yaşadığı iletişimsizlik ve yalnızlık gibi dertlerden muzdarip olan Theodore, bu problemiyle yüzleşip bir şekilde çözüm bulmak ister. Samantha adındaki yapay zeka, Theodore’un monotonlaşan ve yalnız

Yazının Devamı