Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Kayıp silahlarla suçlanan Batman eski Valisi Salih Şarman'a şimdi de 'arkeolojik kalıntıları yok etti' iddiası... Hasankeyf araştırma grubu başkanı Prof. Oluş Arık, 1996'da valinin talimatıyla mühürlü kazıevlerinin ellerinden alındığını, antik çağa ait (14 - 16. asır) birçok buluntunun kaybolduğunu söylüyor. Arık, '150 sandık malzeme vardı. Şimdi 90 - 100'ü kalmış. Onları (etiketlenmiş, numaralanmış) da kömür gibi birbirinin içine yığmışlar. Bulduğumuz dev kitabeler çay bahçelerinde dekor olmuş, biri de dilek taşı yapılmış' diyor...
       İnanılır gibi değil... Hasankeyf'in su altında kalacak olmasını tartışıyoruz ama; varlığından - olanlardan haberimiz yok. Buluntular kayboluyor, ekip tehdit ediliyor, ödenek geciktiriliyor. Maalesef bunların arkasından da devlet çıkıyor.

Kazı evine baskın

       Hocanın dediğine göre; 1986 - 1991 dönemine ait 5 yıllık emek Salih Şarman'ın talimatı, o günkü kaymakamın kararlılığıyla (!) bir günde heba olmuş. Bugün bölgeye gitme hazırlıklarını sürdüren Arık, şöyle diyor:
       "Yeri 1986 yılında Mardin Valiliği'nden aldığımızda harap haldeydi. Onardık, içine laboratuvar, kız - erkek yatakhanesi, mutfak yaptık. Beş yıl boyunca kazılarda çıkarılan buluntuları da etiketleyip, sandıklarda saklıyorduk. Tümünün envanterleri de yapılmıştı. 1991'de iki arkelog arkadaşımız PKK tarafından katledilince, çalışma için gelecek adam bulamadık. Ama kapısı mühürlüydü ve koruma amaçlı bir bekçi görevliydi."
       Ta ki; 1996'ya dek... O tarihte Batman Valisi olarak görev yapan Salih Şarman, Hasankeyf Kaymakamı'na 'Kazı evinin derhal boşaltılması' talimatını veriyor. Gerekçesi, ilçenin acil okul ihtiyacı... Ne zaman; aralık ayının 26'sında. Yani eğitim döneminin ortasında(!).
       Olabilir...
       Bu durumda yapılması gereken ne? Bilen kişilerin gözetiminde burayı boşaltıp, çıkanları güvenlik altına almak. Ama öyle olmuyor. Hoca şunları söylüyor:
       "Anlamayan için değersiz olabilir ancak, bilim açısından çok önemli buluntulardı. 14 - 16. asra ait imalat türünü gösteren seramik, cam parçaları vardı. Sonra kocaman taş bloklar bulmuştuk. Bir metrelik taş kitabeler, üzerindeki harfler 50 - 60 santim büyüklüğündeydi. Hepsi dağıtılmış ya da kırılmış. 1998'de çalışmaya başladığımızda bunların bir kısmını zar zor toparladık. Şimdi sil baştan envanter yapmaya çalışıyoruz."
       Böyle bir yer boşaltılırken, haber verilmez mi? 'Bırakın haberi, uyarıları dahi dinlemediler' diyen Arık devam ediyor:
       "O dönemin kültür, Güneydoğu'dan sorumlu bakanları aradı. İki genel müdür de devreye girdi ama dinlemediler. Vali Bey'le konuştum, geçiştirdi. Hatta Kaymakam Bey bizi tehdit etti."
       Bunlar suç değil mi?
       Elbette ki suç ama; suçu şikayet edeceğim"

Suçlanan vali ne diyor?

       Döneminde usulsüz silah alımı ve kaybolmasıyla suçlanan Vali Salih Şarman, olayı net anımsıyor. Ancak bazı ayrıntıları aradan çok zaman geçtiği (dört yıl) gerekçesiyle çıkaramıyor. İşte yanıtları:
       "Malzemelerin atılması söz konusu değil. Okul ihtiyacı olunca, heyetin başındaki hocayı aradık. İrtibat kuramayınca o günkü kaymakam arkadaşımın nezaretinde sayılarak bir başka depoya kaldırdık. Orayı da okul yaptık."
       Neden Aralık'ın 26'sı?
       "Vallahi çok net hatırlamıyorum. Aradan çok zaman geçti."
       Dönemin bakanlarından uyarı geldi mi?
       "Hayır, hiç öyle bir şey hatırlamıyorum. Zaten bizim tasarrufumuzda olan şeyler bunlar. Kimseden şey gelmesine de gerek yok. Vali olarak karar verdik."
       Ya eksik ya da kırıldı iddiaları?
       "Dört sene sonra bana sorduğunuz soruya bakar mısınız? Kazma kürek mi eksikmiş? Ben başında oturup tek tek sayımını yapıp nakleden insan değilim. Komisyon nezaretinde yapıldı..."
       Gelin boşaltın diye çağrı yaptınız mı?
       "Yani telefonlarımıza bile çıkmadılar hatırladığım kadarıyla... Zaten çalışmayı da bırakmışlardı..."
       PKK korkusu nedeniyle gelememişler. İki adamları öldürülmüş?
       "PKK tehlikesi sadece onlar için değil, bütün kamu görevlileri için geçerliydi."

Çıldırtan gürültü

       İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın gürültü yasağı lafta kalıyor. Birçok yerde ölçüm yapacak cıhaz dahi yok. Avantayı veren de volümü gönlünce açıyor. Alibeyköy Öğretmenler Sitesi sakinlerinden bir okurumuz (adı bizde saklı) şöyle yakınıyor:
       "Karşımızda Lunapark var. Yaz - kış demeden sabah 09.00 akşam 24.00 müzik susmuyor. Başvurmadığımız yer kalmadı. Herkes topu birbirine atıyor. En son dün akşam (10 Temmuz) Yeşilpınar Karakolu'nu aradığımda Şefik Bey isimli görevli yasal izinleri olduğu için bir şey yapamayacaklarını söyledi. Üstelik ölçüm yapacak cihazları da yokmuş. Gürültüyle mücadele sadece boğazda ve Bodrum'da yapılacak? Bizlerin huzurunu, evlerinde sessiz - sakin dinlenmelerini kim sağlayacak?.."


Yazara E-Posta: tbengin@milliyet.com.tr