Gündem Yüreğimde iz kaldı

Yüreğimde iz kaldı

15.12.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Yaşamının büyük bölümünü cezaevinde geçiren Bağımsız Milletvekili Kemal Aktaş, TBMM Cezaevleri Alt Komisyon Üyesi olarak cezaevlerinde incelemeler yapıyor. Aktaş, “Uzun yıllar heyetlere sorunlarını anlatıp dışarı çıkmak insana bir sorumluluk yüklüyor” dedi

Yüreğimde iz kaldı

PKK üyesi olmaktan hakkında çok sayıda dava açılan ve 27 yıl cezaevinde yatarak tutuklu kalma rekoru kıran TBMM İnsan Hakları Komisyonu ve Cezaevleri Alt Komisyon Üyesi Kemal Aktaş, daha yakın zamana kadar heyetlere cezaevi sorunlarını anlatan bir tutukluydu. Cezaevinde iken milletvekili seçilen ve 2 yıl milletvekili olmasına rağmen cezaevinde yatan Aktaş, şimdi insan hakları komisyon üyesi olarak cezaevlerinde inceleme yapıyor, mahpusların sorunlarını not edip çözüm için çaba gösteriyor.
Cezaevindeyken gelen heyetlere temsilci olarak sorunları aktarırken şimdi kendisi sorunları dinlemek için cezaevlerini dolaşan Aktaş gözlemlerini şöyle anlattı:
İNSAN SAĞLIĞINI RİSKE EDİYOR: Komisyon olarak Iğdır, Ağrı ve Doğubeyazıt cezaevlerinde inceleme yaptık. Daha önce de arkadaşlarımız Ceyhan ve Tokat Cezaevlerini dolaşmışlardı. Cezaevlerinde genel anlamda(Henüz komisyon raporu yayınlanmadı) karşılaştığımız, gördüğümüz ve bize iletilenler ve öne çıkanlar şunlar: Dolaştığımız cezaevleri çok eski. Mimari yapı itibarıyla 60-70’ler süreçlerinde yapılan K-M-B tipi cezaevleri. Odaları oldukça dar. Yemekhanesi, yatakhanesi, lavabosu, tuvaleti, banyosunun iç içe olduğu, bazen duvarla ayrılmış koğuşlar var. Hijyenik ve sağlık açısından tehlike taşıyan, insan sağlığını da riske eden bir durum var. Çoğu yeri yıkık dökük. Hakaret sayılmasın ama hayvan barınağı gibi yerler. Tespitlerim üç cezaevinin ortak noktasıdır.
AŞIRI DERECEDE GÜVENSİZLER: Cezaevinde devleti temsil eden birimler de koşulların elverişsiz, yapıların eski olduğu, çoğu yerde tesisatın olmadığını, su ve ısınma problemi olduğunu kabul ediyor. Üç cezaevinde de insanların yargıya ilişkin tepkileri var. Aşırı derecede güvensizlik yaşıyorlar. Kürt olduklarından dolay yargıçların ve savcıların çok adilane davranmadığını belirttiler.
İŞKENCENİN ÖTESİNDE PROBLEM: Kötü muamele, hakaret gibi şeylerin yaşanmadığını söylediler. İçinde bulundukları koşulların hayvana dahi reva görülemeyecek şeyler olduğunu belirtiyorlar. Bunun işkencenin daha ötesine geçen bir problem olduğunu söylediler. Mesela yabancı uyruklu olan insanlar var. Bunların aileleri ile telefon görüşmesi veya yazma imkanları yok. Tercüman olmadığı için bunlar sorun. Cezaevlerinin buna göre tahsis edilmiş personeli yok.
CEZAEVLERİ DOLUP TAŞMIŞ: Bazı yerlerde küçücük bir yerde 30 kişi kalıyor. Havasız bir şekilde. Diyarbakır’da ranzaları üç kata çıkarmışlar. Bir insanın oturup doğrulma düzeyi bile yok. Resmi verilerde cezaevi kapasitesi 120 bin civarında, ancak şu anda kalanların sayısında 150 bin ile 160 bin arasında bir rakamdan sözediliyor.

Haberin Devamı

BENİM?İÇİN?BİR?GÖREV
Duygularımı tarif etmek çok zor. Uzun yıllar böylesi heyetlerle karşılaşmış olan ve taleplerini ileten birisi olarak şimdi oradaki insanların taleplerini alıp dışarı çıkmak bir sorumluluk yüklüyor. Bunu takip etme açısından da bir görev olarak belliyorum. Yıllarca bize ziyaret gelenler cezaevlerini sorunsuz olarak gösterdiler. Kendimi orda hissederek yaklaştım. İçeri girdiğimde oradaki manzarayı görünce yüreğimde bir iz kaldı. Bunun giderilmesi için de kâğıt üstünde kalan bir pozisyondan çok bunun giderilmesi için girişimde bulunmak yükümlülüğüne sahibiz. Bu benim için görevdir.

FARKLI BİR DUYGU:
Cezaevindeyken bu tür heyetlerle çok karşılaştım. 1986’da koyu tecrit yıllarından sonra Diyarbakır Cezaevi ilk defa geniş bir basın heyetine açıldı. Onlarca insan yaşamını yitirmişti. Basın büyük bir ilgi gösterdi. Biz o zaman Diyarbakır Cezaevi’nin her hücresini anlattık. Milletvekili seçildikten sonra 2011, 2012, 2013 yıllarında bizim grup dışında akil insanlar ziyareti, CHP’lilerin ziyareti oldu. Ülke gündemini ön sırada tutan politik konulara ilişkin değerlendirmelerimiz oluyordu. Bir heyetin gelip seni ziyaret etmesiyle dışardan gitmek çok farklı oluyor.

6 CEZAEVİ DOLAŞTIM:
(27 yılda kaç cezaevi dolaştınız?) Benim yattığım yıla göre dolaştığım cezaevi sayısı çok fazla sayılmaz. Bazıları 10 yılda 10 cezaevi dolaşmış. Ben beş-altı cezaevi dolaştım. Diyarbakır, Eskişehir, Aydın, Konya, bir daha Diyarbakır, 2009 KCK operasyonu sonrası bir de kısmen sağlık sorunlarından dolayı Buca’da kaldım. Beş-altı ayım da orada geçti.