Advertorial Pankreas kanseri tedavisinde yeni yöntem Radyoaktif Fosfor (P32)
Sponsorlu

Pankreas kanseri tedavisinde yeni yöntem Radyoaktif Fosfor (P32)

27.05.2024 - 11:00 | Son Güncellenme:

Son yıllarda görülme sıklığında hızla artış gösteren pankreas kanseri, hayati riske neden olan agresif kanserlerin başında geliyor. Pankreas kanserinin tanı ve tedavisindeki gelişmeler, hastaların tedavi edilme oranını önemli ölçüde artırabiliyor. Pankreas kanserinin yeni tedavi yöntemlerinden ‘Radyoaktif Fosfor (P32)’ artık Türkiye’de de uygulanıyor.

Pankreas kanseri tedavisinde yeni yöntem Radyoaktif  Fosfor (P32)

Hiçbir belirti vermeden sinsi bir şekilde ilerleyen pankreas kanserinin tanı ve tedavisinde sağlanan yeni gelişmeler mevcut. Bu gelişmelerden biri olan ve ülkemizde de uygulanmaya başlanan ‘Radyoaktif Fosfor (P32)’ hastaların yaşam kalitelerini artırabiliyor ve sağ kalım sürelerini uzatabiliyor. Tedaviyi ülkemizde uygulayanlardan biri olan Nükleer Tıp Uzmanı Prof. Dr. Cüneyt Türkmen, pankreas kanserinin nedenleri, tedavi yöntemleri ve Endoskopik Ultrasonografi (EUS) eşliğinde uygulanan Radyoaktif Fosfor (P32) tedavisi hakkında sorularımızı yanıtladı.   

Pankreas kanserinin risk faktörleri ve belirtileri nelerdir?

Pankreas kanserine yol açan risk faktörleri arasında genetik sebepler, sigara kullanımı, aşırı kilo, diyabet, ağır metal ve kimyasallara maruz kalma, alkol kullanımı ve dişeti hastalıklarını sayabiliriz. Son derece sinsi olarak ilerleyen, hayati risk taşıyan ve agresif kanser türlerinden biri olan pankreas kanseri, organın lokalizasyonu nedeniyle belirti vermeden ilerleyebiliyor. Daha çok ileri evrelerde belirtileri ortaya çıktığında ise tedavi imkanları kısıtlı oluyor. İleri evrede pankreas kanserinin en önemli belirtisi sarılıktır. Sarılığın yanı sıra karın ağrısı, kilo kaybı ve iştahsızlık da pankreas kanserinin önemli belirtileri arasında yer alıyor.  

Pankreas kanserinde erken tanı mümkün mü?

Yakın zamana kadar birçok pankreas kanseri teşhisi farklı amaçlarla yapılan Bilgisayarlı Tomografi, Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR) gibi tanısal görüntülemelerde tesadüfen rastlanan lezyonlar ile konulabiliyordu. Ancak günümüzdeki teknolojik gelişmelerle pankreas kanserinin erken evrede teşhis edilmesi artık mümkün olabiliyor.  Saydığımız bu görüntülemeler arasında Endoskopik Ultrasonografi (EUS) özellikle son yıllarda pankreas hastalıklarında en sık kullanılan tanı yöntemlerinden biridir. Ucuna ultrason cihazı yerleştirilmiş özel bir endoskopi aleti olan EUS cihazı ile ağız yoluyla mideye ve ince bağırsaklara girilerek bu alanlarda yapılan ultrason incelemesiyle pankreas çok daha net olarak değerlendirilebiliyor. Bu yöntem hem pankreasın detaylı olarak değerlendirilmesine hem de kitlelerden bir iğne yardımıyla biyopsi alınmasına imkan sağlıyor.

Pankreas kanseri tedavisinde yeni yöntem Radyoaktif  Fosfor (P32)

Erken teşhisle hastaların tedavi şansı da artıyor mu? 

Pankreas kanserinin erken tanı ve tedavisi bu konuda  özelleşmiş merkezlerdeki multidisipliner yaklaşımla mümkün oluyor. Kişiselleştirilmiş tedavi yaklaşımları hastanın yaşam süresinin ve kalitesinin artırılmasında belirleyici rol oynuyor.

Pankreas kanserinin tedavi yöntemleri nelerdir?

Pankreas kanserinde en etkin tedavi seçeneği cerrahi ve sonrasında yapılan kemoterapidir. Ancak tümörün komşu organ veya vasküler yapılara invazyon yaptığı lokal ileri evre pankreas kanserleri, cerrahi tedaviye imkan vermeyebiliyor. Cerrahi tedaviye uygun olmayan pankreas kanseri hastalarının tedavisinde kemoterapi tek tedavi seçeneği olarak kalıyordu, seçilmiş vakalarda da tedaviye radyoterapi ilave edilebiliyordu. Şimdi bu tedavilere ek olarak ülkemizde uygulanmaya başlanan Radyoaktif Fosfor (P32), pankreas kanserinde özellikle cerrahi uygulamaya uygun olmayan hastalar için tedavi seçeneği sunuyor.

Cerrahi tedaviye uygun olmayan pankreas kanseri hastalarının tedavisinde kemoterapi ile kombine olarak Endoskopik Ultrasonografi (EUS) eşliğinde tümör dokusu içerisine Radyoaktif Fosfor (P32) enjekte ediliyor.  Radyoaktif Fosfor(P32) tedavisi sonrası hasta cerrahi tedavi için uygun aşamaya gelebiliyor.

Son yıllarda Avusturalya ve İngiltere başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde kullanılmaya başlanan Radyoaktif Fosfor (P32) radyomikropartikül tedavisine ilişkin çalışmaların sonuçlarına göre, lokal hastalık kontrol oranı yüzde 90 bulunmuş, hastaların 1/4'ünde tedavi sonrası cerrahi rezeksiyon uygulanabilmiştir. Aynı çalışmanın sonuçlarına göre hastalardaki ortalama sağ kalım süresi de artmıştır.

Radyoaktif Fosfor (P32) tüm hastalara uygulanabiliyor mu?

Ülkemizde de pankreas kanseri tedavisinde uygulanmaya başlanan Radyoaktif Fosfor (P32) mikropartikül tedavisi lokal ileri evrede olan yani vücutta herhangi bir yayılımı olmayan ancak çevre dokulara yakın komşuluk göstermesi nedeniyle ameliyata uygun olmayan hastalarda tercih edilen bir yöntemdir.

Lokal bir tedavi olması sağlıklı doku ve hücreleri de koruyor mu?

Endoskopik ultrasonografi (EUS) yöntemi rehberliğinde pankreastaki kitle saptanır ve kitlenin merkezine bir iğne yardımıyla ulaşılır. Ardından tümör dokusunun merkezine iğneyle Radyoaktif Fosfor (P32) radyomikropartiküller enjekte edilir. Tedavide bu radyoaktif partiküllerden yayılan ve beta radyasyon yayan ışınların uygulama noktasının çevresindeki alandaki kanserli dokuyu etkilemesi ve küçültmesi amaçlanır. Tümöre özgü hedefe yönelik bir tedavi sunan bu yöntem genellikle sağlıklı dokulara, vücuttaki diğer organlara ve hücrelere zarar vermez.

İlandır