Aysun Kaba

Aysun Kaba

aysunkaba@gmail.com

Tüm Yazıları

MT1012 markasının kurucusu Murat Türkili, “Bir şeyi yaratmak ve üretmek anlayış, ve iş birliğinden geçen, cesaret isteyen bir yol” dedi

Türkiye’de modaya yön veren önemli isimlerden birisi olan Murat Türkili, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstriyel Tasarım bölümü mezunu... ‘Hayalleri tasarlayan adam’ dersek tam yerinde olur. 30 yıl Beymen artistik direktörlüğü yapan Türkili, şimdi kendi yarattığı MT1012 markasının artistik direktörü ve kurucusu... Tasarımlarıyla ilgili, “İnsanlar bu parçalarla kendi stilini kendileri yaratabilsinler istedim” diyor.
MT1012, özgünlüğü, hayatı deneyimlemeye araç olan, insanın yüksek potansiyeline inanan bir marka olmayı hedefliyor. Sevgili Murat Türkili ile markasını, modaya bakışını konuştuk. Ona göre güzel kalıplı bir takımı gösteren, içindekinin hikayesi...

Haberin Devamı

- MT1012 hikayesi nasıl başladı?

Salgın sonrasında kendi başıma düşünüp hayal kurabildiğim, üretebildiğim bir alan yaratmak istedim. Uzun bir arayış sonrası Gümüşsuyu’ndaki Ayaspaşa Palas’taki ofis çıktı karşıma. Karmaşık yapıları sebebiyle kurumsal ortamlar sancılı yaratım süreçlerine çok ılımlı alanlar sunamıyor maalesef. Kendini tam olarak ifade edemiyorsun, doğru olduğunu düşündüğün şeylerle ilgili bastırman gerekebiliyor. Bir şeyi yaratmak ve üretmek, anlayış ve iş birliğinden geçen, cesaret isteyen bir yol. Bu sebeple üretime ve paylaşmaya teşvik eden bir alan yaratmak benim için çok önemliydi. Sanat ve moda sektörünün farklı alanlarında hizmet veren herkesin, özellikle gençlerin bir araya gelebildiği bir fiziksel alan kurgulamak istedim. ‘Creativesubjects’ isimli bir internet sitesi ile de bu paylaşımı destekleyeceğiz. MT1012’nin hikayesi bu olsun istiyorum.

Murat Türkili ile 5 soru 5 cevap

- Türkiye’de modaya yön veren isimlerden birisiniz, siz modayı nasıl yorumlarsınız?

Günümüz ticari anlayışı ve kapitalist yönetim, her sene kârlılığını arttırmak ve ona bir artış ilave etmek üzerine kurulu. Moda belirli bir tekelin idaresinde ve motivasyonlar üretime, fark yaratmaya değil; bu kârlılık üzerine odaklı. Ciddi bir potansiyel hem ürün bazında hem de fikir bazında çılgın bir tüketme ve kazanma arzusuyla çöp ediliyor.
Ben işin bu tarafında konumlanmak istemiyorum. Üretken bir hayat deneyimlemek ve deneyimlerimi bazen ürün, bazen sergi multi-disipliner formatlarla paylaşmak istiyorum. Aksi beni üzüyor ve korkutuyor. Tüketim çılgınlığı, rekâbet ve yetersizlik hissi, bunlar modern köleliğin tanımını oluşturmuş durumda. Bu tanımların değişmemesi modanın özündeki değerlere büyük zararlar verir, veriyor.

Haberin Devamı

- MT1012 nasıl bir kadın?

MT1012’ye bir kadın demek yeterli olmaz. Kişiselleşme, özgünlük, hikayeler her geçen gün daha önemli hale geliyor. MT1012 özgünlüğü, hayatı deneyimlemeye araç olan, insanın yüksek potansiyeline inanan bir marka olmayı hedefliyor. Cinsiyete, yaşa cevap vermiyor. Sen onunla ne yapmak istersen! Bunun daha özgürleştirici olduğuna inanıyorum. Üretimdeki fazlalık, tüketimdeki boca bunların hepsi çok rahatsız edici. Unuttuğumuz o basit hikayeye, azın özün güzelliğine dönme arzusu yönlendiriyor beni. Ürünler tek beden, kullanılan malzemeler hisse odaklı. İnsanlar bu parçalarla kendi stilini kendileri yaratabilsinler istedim.

Haberin Devamı

- Sürdürülebilirlik birçok markanın sadece kimliklerinde mi kalıyor? Siz sürdürülebilirlikle ilgili neler söylersiniz?

Salgın öncesinde tüm bu süreçlerin hepsi tartışılıyor ve düşünülüyordu. Salgın, tüm süreçleri hızlandırdı. Sürdürülebilirlik konusunu önceliklerinde bulundurmayan markalar bile tüm dünyanın peşinden koşup yatırımlar yaptığı bu alanda ya ‘güncel kalabilmek’ ya da ‘dışlanmamak’ endişeleriyle aksiyonları almaya başladı. Bazıları da gerçekten samimi olarak buna kafa yoruyor. İnsan emeğini ve ham maddeyi, kâr ve verimi de gözeterek yenilikler yapmaya çalışıyorlar. Ben hâlâ bu sorunun bir etki-tepki ilişkisinden ziyade, insanı doğadan ayrıştırmadığımız bir ortamda tahlil edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Değişimler ancak böyle kalıcı olabilir.

Murat Türkili ile 5 soru 5 cevap

- Size göre stil sahibi bir kadın nasıl olmalıdır? Çok marka mı? Çok para mı? Kültür mü?

Kültür. Bu sadece bir kadın için de değil; kim olursa olsun kültür bir insanı en alımlı gösterendir. Giydiklerin, taktıkların kimi zaman söylemlerin, mimiklerindeki ritimdir stil… O yüzden güzel kalıplı bir takımı gösterenin içindekinin hikayesi olduğuna inananlardanım. Sessizlikte daha iyi duyarsın. Ya da gizem bazen yürürken yerde gördüğün bir yapraktadır. Tezatlar ve sıradandaki güzelliği yakalamak çok besler insanı… Hayata bu merakla bakabilen biri de dikkat çeker gibime geliyor.

Aysun Kaba’ya sor...

Kahvaltı davetine giderken nasıl giyinmeliyim? Akşama devam edeceğim başka bir davet için eve gitmeden küçük değişiklikle nasıl daha çarpıcı olabilirim?
Neşe Solmaz

Neşe Hanım özellikle hafta sonu kahvaltı davetlerine çok ince topukluyla değil; daha düz, kovboy bot, postal, sneaker tercihiniz olsun. Takma kirpikler, gece makyajı “Asla!” diyorum. Sakin bir giyim sizi daha dinamik gösterir. Yanınıza bir stiletto ve şık bir küpe alarak geceye geçiş yapabilirsiniz. Nereye giderseniz gidin, pozitif gülüşleriniz sizin en güzel aksesuarınız olsun…