Filiz Dağ

Filiz Dağ

filizdag@digitalronesans.com

Tüm Yazıları

Dijital sanat sanat mıdır, bunu icra edenler sanatçı mıdır diye tartışılırken, daha ilginç haberlerle her geçen gün karşılaşıyoruz. Özellikle sanat eserleri üreten yaratıcı zihinlerin tanınması, eserlerine paha biçilmesi eskiden sanatçının bu hayattan neredeyse göçme zamanına denk gelirdi… Bu da daha çok sanatçıların ve aydınların kendi zamanlarının ötesinde olmasına yorulurdu… Artık son gelişmelerle, “Yaşarken kıymeti bilinmedi…”ler son buluyor diyebiliriz.

Öncelikle sanatçının eserlerini tanıtabileceği medya aracı sosyal medya sayesinde ücretsiz ve tüm dünyaya açık artık. Tanıtıma çözüm bulunmuşken, son dönemlerde bu işin gelir kısmının nasıl ilerleyeceğine de çözümü yine dijital dünya sundu. Özellikle blokzincir kavramını en çok kripto paralar ile duyarken sanat dünyası bu alana hepsini sollayarak hızla giriş yaptı.

Haberin Devamı

NFT… “Non-Fungible Token” en kısa tanımıyla resim, video, müzik, yazı veya fiziksel nesnelerin dijital alanda karşılığının olması denilebilir. Bir çeşit “benzeri olmayan dijital eser”, kendisinin prototipi... Artık dijital ürünlerin blokzincir üzerinden açık arttırma ile satışı modadan ziyade yeni normal olma yolunda. Bir de dijital ortamın kopyala yapıştır kolaycılığı ile de bir soruna dönüşen fikri mülkiyet hakları konusu böylelikle çözülüyor.

Bu hafta bol bol dijital sanat, biraz NFT ve biraz da dijital sanatın geleceğini bu alanın uzmanlarından olan Fatih Sevimlikurt ile konuştuk. Türkiye’nin yaratıcı ve üretken beyinlerinden kendisi. Hem bir dijital sanatçı hem de müzisyen olmasıyla eserlerine görsellik yanında işitsellik katarak sektörde bir ilk yarattı. Sanatındaki başarısı kadar, NFT konusunda en çok aranan, fikri alınan uzmanlardan kendisi.

NFT ve Dijital Sanat: Arttıran var mı Satıyorum, satıyorum, sattım

Evet, şimdi Fatih Sevimlikurt’u senden dinlemeye başlayalım…

İstanbul’da 1981 yılında doğdum. Halen çocukluk dönemimden kalma hayal gücümü ve yaratıcılığımı kullanmaya çalışıyorum diyebilirim. Sesler, görüntüler, fikirler, düşünceler her zaman ilgi odağımdaydı. Ailem her konuda desteklerini esirgemediler benden. Babam ilk bilgisayarımı ve gitarımı alan kişidir. Hem dijital sanat alanında hem de müzik üreten biri olmamda katkısı ve emeği çoktur.

Haberin Devamı

Anladığım kadarıyla bilgisayar ve sanat dünyasını biçimlendirmen böyle başladı.

Evet… Her ikisiyle ilk tanışmam da çok büyülüydü benim için. Oyun bahçemi bulmuş gibiydim. Üretmenin benim için bir tür varoluş biçimi olduğunu düşünüyorum. Yeni bilgiler ve düşüncelerle büyüyoruz. Kendimiz, evren ve doğa hakkında, bildikçe var olabiliyoruz. Tüm bunlar yaratıcılığımızla genişliyor, ürettiklerimizle de keşfettiklerimizi paylaşıyoruz.

Peki dijital sanatı bize biraz açarsan…

Elbette… Dijital sanat aslında ilk örneklerini 60'lı yıllarda görmeye başladığımız bir alan. Üzerine akademik metinlerin yazılıp, birçok denemenin de yapıldığı bir üretim alanı. Çok temel olarak da dijital üretim araçlarıyla sanat yapma pratiğini bileştirmek diyebiliriz. Teknolojik gelişmelerle hızlıca genişleyen ve yeni ifade olanaklarına imkân veren bir alan. Evrimini bugünlerde kullanımı yaygınlaşan blokzincir teknolojisi ile devam ettiriyor bence. NFT ile dijital üretimlerimize bir sahiplik özelliği kazandırarak onlara önemli bir değer atfetmiş olduk. Bunun dijital sanat üretimi için çok önemli bir gelişme olduğunu düşünüyorum. Blokzincir teknolojisi ile merkeziyetsiz bir yapıya kavuşmaya çalışıyoruz. Sanatın kendisi, yaratım biçimi, sanatçı ile ilişkide olan aracı meslekler, sanat eserinin el değiştirmesi gibi konularda önemli değişimler yaşanıyor ve yaşanmaya devam edecek.

Haberin Devamı

Dijital Sanat alanına olan ilgin ilk nasıl ve ne zaman başladı sence?

İlk bilgisayarım Amiga 500'dü. Bu dünyaya ait değil gibi hissediyordum kullanırken. Bugünden bakınca ilk karşılaşmalarımı ve ilgimi o günlere bağlıyorum. 8-bit oyunlar ve müzikleri, Commodore 64'te kafa ayarı yapmak önemli bir devrin başlangıcıymış. Bilgisayarın yaygınlaşması ve erişilebilir olması ile birçok meslek çok daha demokratikleşti. İnternet ise bilginin yaygınlaşmasına muhteşem katkılar yaptı. Yazılımlara ulaşmak çok daha kolay hale geldi.

Sence bu sürecin seni nasıl etkilediğini düşünüyorsun?

Ben tüm bu süreçlerin kendimi ifade edebilmemi ve üretme pratiğimi şekillendirdiğini düşünüyorum. Tüm bu araçlardan daha da önemli olanı ise anlatmak istediklerimizin olması. Sorgulayan, eleştiren, genişleyebilen bir zihne sahip olmamız. Düşünebilmek, yeni fikirler üreterek, görülmemiş duyulmamış bağlantılar kurmak en önemli özelliğimiz.

Dijital sanat alanında gelecek hedeflerin dersek?

Gelecek biraz da hayal edip, fikir üretip hayata geçirmemiz ile oluşuyor diye düşünüyorum. Kolektif ve hepimize açık bir kapı aslında. Yeni teknolojileri sürekli üretim sürecime dahil etmeye çalışıyorum. Yeni bilgiler edinmeye devam ederek, düşünüp hayal etmek ve üretip paylaşmaya sürekli devam etmek istiyorum. Müzikle herkese dokunmak, yeni deneyimler yaratmak, yeni sorular sorarak, yeni bağlantılar kurdurtmak, sanatın sağaltıcı gücünü herkes için yaşatmak istiyorum.

NFT ve Dijital Sanat: Arttıran var mı Satıyorum, satıyorum, sattım

Senin çalışmalarını diğer dijital sanatçılardan ayıran en belirgin özellik müziklerini de kendin yapıyor olman. Bu konudan da bahseder misin?

Kesinlikle… Müziği çalışmalarımda çok önemsiyorum. Evrensel ve hepimize dokunan, çok güçlü bir alan. Enstrüman olarak gitar ve klavye kullansam da son dönemlerde tüm üretimlerimi bilgisayarda yapıyorum. Bilgisayar da bir enstrüman aslında. Hem de müthiş güçlü bir enstrüman. Müzik ve ses üretim teknolojilerinin geldiği nokta müzik üretmek isteyen insanlar için şahane bir noktada. Görsel-işitsel (audiovisual) çalışmalarımda da müzik ve görselleri kendim üretiyorum. Bunun, anlatmak istediğim fikir, konsept ve düşünce için güçlü bir birlik sağladığını düşünüyorum. Müzikle düşünebilmek harika bir şey. İletmek istediğiniz duyguyu, hissiyatı çok güçlü taşıyan bir alan.

Aslında yeni bir alan daha ortaya koyuyorsun böylelikle. “Dijital Sanat Müzisyenliği…” Senden bu şekilde çalışma isteyenler oluyor mu?

Evet, bu alanda ilklerden olmak benim için de çok değerli. Dijital sanatçılar için müziğimle iş birliği yaptığımız çalışmalar oldu, oluyor hala. Önümüzdeki dönemde iş birliği halinde çalışmaların artacağını düşünüyorum.

Ayrıca soyut kavramları görsel temalarla imgeliyorsun. Bunu yapan da çok yok… Açar mısın?

Şöyle… Soyut görsellerin daha geniş bir anlatım imkânı olduğunu düşünüyorum. Özellikle didaktik olmadan herkesin kendi deneyimini yaşamasını önemsiyorum. Soru sormaya ve düşünceleri tetiklemeye çok önem veriyorum. İnsanlık olarak acil bir şekilde kararlar almamız gereken konular var. Küresel ısınma, iklim değişikliği bu konuların en önceliklileri. Bugün içinden geçmeye çalıştığımız pandemi benzeri hatta daha kötü felaketleri yaşamamak adına hızlı biçimde kararlar almamız ve uygulamamız gerekiyor. Ben de çalışmalarımda özellikle insan-teknoloji, insan- doğa ilişkisine yönelik sorgulamalarda bulunuyorum. Bu alanlardaki farkındalığımız çok önemli.

Bir de NFT nediri bize anlatır mısın kısaca?

Nft blokzincir üzerinde çalışan, bir nevi dijital sertifika diyebiliriz. Merkeziyetsiz bir ağ içinde bulunan ve dijital bir varlığın sahipliğini belgeyen bir kod aslında. Dijital sanat açısından bakarsak, yaptığımız dijital çalışmalara tek olma, biricik olma değeri kazandırdı. Bu açıdan çok önemli bir gelişme olarak görüyorum. Dijital üretimlerde bulunanların çalışmalarını değerlendirebileceği, paylaşabileceği bir mecra haline dönüşmek üzere. Dijital sanat alanı dışında müzik eserlerinden, konser biletlerine, makalelerden twitlere kadar geniş bir alanda uygulamalarına şahit oluyoruz. Nasıl şekil alacağını hep birlikte göreceğiz. En önemli noktanın da blokzincir teknolojisinin sağlayacağı merkeziyetsiz yapı olacağını düşünüyorum. Herhangi bir otoriteden bağımsız, aracısız bir şekilde bireylerin iletişimine olanak veren bir sistem. Yaygınlaşmasıyla çok farklı değişimleri ve gelişmeleri göreceğiz

Peki bu dijital sanatçılık için üniversitelerde verilen eğitim var mı?

Dijital sanata odaklanmış eğitim veren üniversite maalesef yok bildiğim kadarıyla. Genelde görsel iletişim tasarımı bölümlerinden bu alanda üretim yapanlar oluyor. Audiovisual (görsel-işitsel) çalışmalar özellikle hem görsel hem müzik alanının birleşimi olduğu için bu alanda eğitim bulmak ancak çevrimiçi eğitimler üzerinden oluyor.

Ülkemizden çıkan dünyada bu alandaki iyi isimlere örnek verir misin?

Çok hem de… Bu sanat dalında dünyada öncü sanatçılarımız var. Pak, Memo Akten, Candaş Şişman - Nohlab, Ouchh ekibi bu alanda harika eserler üretiyorlar. Daha ekleyebileceğimiz birçok isim var aslında oldukça başarılı eserler üreten. Ülkemiz de sanatçıların eserlerini gösterebileceği, insanlarla buluşma imkanlarını genişletip yaygınlaştırırsa ve desteklerse bu başarıların devamı gelecektir.

Özellikle pandemi sonrası dijital sanat ne durumda?

Dijital gelişmeler halihazırda birçok alanda dönüşümü gerçekleştirmeye devam ediyordu. Pandemi süreci bu dönüşümü hızlandırdı. Pandemi sürecinde İstanbul'da dijital sanat üzerine, çeşitli meydanlarda ve ulaşım araçlarındaki ekranlarda sergilenen bir sergi gerçekleşti. Hepimizin pandemi ile ilgili gelişmeleri kaygıyla izlediği dönemde nefes almamızı sağladı. Sanata en çok da böylesi dönemlerde ihtiyacımız oluyor. Dijital Sanat hızlı gelişmeleri ile imkanları genişleyen ve halihazırda criptoart gibi kavramlarını tartıştığımız bir alan. VR ile veya cep telefonu ile sanal müzelerde eserleri deneyimlediğimiz sergiler oluyor. Bunlar heyecan verici gelişmeler. Bu alanda ilerlemek için dijital araçlara hakimiyet çok önemli. En önemlisi de beslendiğimiz alanların genişliği ve derinliği. Hızlı teknolojik gelişmeler öğrenmeyi sürekli bir hale getirmeyi gerektiriyor.

NFT ve Dijital Sanat: Arttıran var mı Satıyorum, satıyorum, sattım

Sanat vs Gelecek…Bir postmodern sanatçı gözünden gelecek nedir?

Teknoloji- insan ilişkisini ısrarla sorgulamamız gerektiğini düşünüyorum. Bizleri ve dünyamızı nasıl değiştirdiğini, yaşamlarımızdaki etkilerini daha çok konuşmalı ve düşünmeliyiz. Teknolojinin inanılmaz hızlı gelişmesine şahit oluyoruz. Eşitlikçi, etik ve çevreci bir gelecek hayali için bugünümüzü değiştirmemiz gerektiğini unutmamak gerekiyor.

Peki, sizin üretiminizle film yapımlarını da görmemiz mümkün mü? Böyle teklifler alırsan nasıl bakarsın?

Hikâye anlatımı özellikle üretimlerimde kullandığım ve genişletmeyi de istediğim bir alan. Oyun sektörü bu alanda oldukça ilerlemiş durumda mesela. Artık oyun senaryolarının filme dönüştürüldüğünü görüyoruz. Bu alanda kapsayıcı (immersive) deneyimler tasarlamak üzerine çalıştığım başlıklardan.

Oluşturduğun sanat da bir kurgudan oluşuyor… Böyle bir bilim kurgu tadı var gibi…

Evet ve bilimkurguyu çok severim. Hem film hem kitap özelinde takip ediyor ve beslenmeye çalışıyorum. Üretimlerimde de hep böyle bir tat olsun istiyorum özellikle.

Dijital çağ iletişimi hakkında düşüncelerini alırsak…

Dijital çağ, iletişimi dönüştürmeye devam ediyor ve edecek. Yazı ve video ile iletişimden sonra ses temelli iletişimin daha da artacağını düşünüyorum. Sanatçı olarak görünürlük ve bilinirlik konuları halen geçerli. Hatta bu iletişim sanatçının kendisine kalmış durumda. Üreten, yaratıcı insanların kıymeti her geçen gün artacak. Algoritmaların daha da hayatımıza gireceği dönemler yaşarken, yaratıcılık çok büyük önem kazanacak diye düşünüyorum.

Hayalindeki en uç gelecek güzellemesi, bilim kurgu fikrin nedir?

Sonsuz beyaz bir genişlik. Her türlü yaratıma imkân sağlayan bir bilinç!

Tüm bu yolculuğun boyunca hiç unutmam, hep aklımdadır dediğin bir anı var mı?

Bilgi Üniversitesi VCD yüksek lisansında okurken, Esen Karol’dan tipografi ve yayın tasarımı dersi almıştım. Bana tasarlamam gerekenin deneyim olduğunu her defasında hatırlattı. Düşünüş biçimimi ve tasarıma bakışımı büyük ölçüde etkilemiştir.

Twitter: FlzDag 

Instagram: Benfilizdag