20.02.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
NİL KURAL
“Kelebeğin Rüyası”, en son yönetmen koltuğuna 2009 yılında “Neşeli Hayat”la oturan Yılmaz Erdoğan’ın uzun süredir üzerinde çalıştığı iddialı projesi olarak sinema dünyasının merakla beklediği bir yapım. 22 Şubat’ta 320 kopyayla, diğer bir deyişle çok geniş bir dağıtımla vizyona girecek film, 1940’lar Türkiye’sinde geçiyor ve ünlü şair Behçet Necatigil’in iki öğrencisini merkeze alıyor. Erdoğan’ın 7 yılı senaryo olmak üzere yaklaşık 10 yıldır üzerinde çalıştığı film, gerçek bir hikayeden yola çıkıyor.
En güzel şiiri kim yazacak?
Dün yapılan basın gösteriminde izleme imkanı bulduğumuz “Kelebeğin Rüyası”, Zonguldak’ın maden ocaklarına zorla götürülen insanların yaşadığı zulmün öne çıktığı bir sahneyle açılıyor. Kısa süre içinde iki ana karakterimizle, Necatigil’in kol kanat gerdiği iki genç şairle tanışıyoruz: İlk ciddi sinema sınavını veren Kıvanç Tatlıtuğ’un canlandırdığı Muzaffer Tayyip Uslu ve sinemada tecrübeli bir aktör olan Mert Fırat’ın canlandırdığı Rüştü Onur...
Memurluk yaparak geçinen ve her ay Varlık Dergisi’nde şiirleri yayımlanmış mı diye büyük bir heyecanla bekleyen, 20’li yaşlarının başlarındaki bu iki şair, Zonguldak’ın zengin ve nüfuslu adamlarından Zikri Özsoy’un (Ahmet Mümtaz Taylan) kızı Suzan’ı (Belçim Bilgin) gördükleri anda ona vurulurlar.
Bu hal, iki şair arasında ‘ona en güzel şiiri kim yazacak’ gibi tatlı bir rekabete neden olsa da, Rüştü’nün tüberküloz yüzünden yataklara düşmesi hayatlarını etkiler. Bu arada Muzaffer de dönemin illeti tüberküloza yakalanıyor, ancak durumu Rüştü kadar ağır değil.
Necatigil, öğrencilerinin yeteneklerine güvenip onlar için elinden geleni yapsa da zor durumdaki ülkede üst sınıftan olmayanların sağlıklarına kavuşma imkanının doğması kolay değil.
Tiryaki yine başarılı
Yılmaz Erdoğan’ın da Necatigil rolünde, birkaç kilit sahnede karşımıza çıktığı film, Türkiye’nin 2. Dünya Savaşı öncesinde geçirdiği zorlu günleri arka plana alıp, izleyicinin onları unutmasına izin vermiyor. Ama filmin merkezinde anlatılan iki erkeğin arkadaşlığı ve şiirle dolu bir dram öyküsü... Filmin stil açısından parlak bir çalışma barındırdığını belirtip, görüntü yönetimine bir parantez açmakta yarar var. Erdoğan, filmin görüntü yönetmenliğini Nuri Bilge Ceylan’la da çalışan, alanının en usta isimlerinden Gökhan Tiryaki’ye teslim etmiş. Tiryaki, bir kez daha başarılı bir görüntü yönetimi sunuyor.
Erdoğan’ın şair yanı
Şiirle, diğer bir deyişle dille uğraşan iki ana karakterin dil cambazlığına da yer veren diyaloglarda Erdoğan’ın ‘şair yanı’ hissediliyor. Oyuncu performanslarında Mert Fırat ve Yılmaz Erdoğan öne çıksa da, Kıvanç Tatlıtuğ ile diğer oyuncular da rollerine uygun.
‘Kelebeğin Rüyası’nın yönetmeni Yılmaz Erdoğan, Behçet Necatigil rolünde.