Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Genç sanatçıların işlerinin koleksiyonerler tarafından satın alınması önemli.

Sadece koleksiyonerlerin gençlere destek olma isteği nedeniyle değil, sanatçıların gelecek vaat ettiğini göstermesi bakımından da değer taşıyor.

Genç sanatçılarımız şanslı, çünkü Mamut Art Project işlerini koleksiyonerlere ulaştırabilmek için iyi bir fırsat.

“Günümüzde sanatın çoğunluğa ulaşamadan, galeriler ve büyük koleksiyonerler arasında sıkışıp kaldığını, steril galeri alanları dışında görünürlük kazanamayan çok yetenekli sanatçılar olduğunu üzülerek görüyoruz. Yolun başındaki sanatçılar, yeteneklerini tanıtabilecekleri ortamlara zor ulaşıyor. Sanatsever cephesinde ise, sanata sadece çok üst bir tabakanın ulaşabileceği gibi yanlış bir düşünce yaygın.

Haberin Devamı

Genç sanatçıları keşfetme şansı

Mamut’u bu anlamdaki bir açığı kapatma umuduyla tasarladık” diye anlatmıştı projenin fikir sahibi Seren Kohen 8 yıl önce ilk başladıklarında.

Mamut Art Project’in 2020 edisyonu pandemi koşullarına uygun olarak tasarlanan yeni yapısıyla fiziksel ve çevrimiçi olarak gerçekleşecek.

Peki ama ne zaman?

27 Ekim - 8 Kasım tarihlerinde mamutartproject.com adresli çevrimiçi platformunda ve yeni mekânı Yapı Kredi Bomontiada’da eş zamanlı.

Bomontiada’da randevuyla gezilecek, giriş ücreti alınmayacak.

Mamut Art Project’in bu yılki jürisinde Sabancı Üniversitesi Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarım Programı Koordinatörü, sanatçı ve müzisyen Selçuk Artut, küratör, yazar ve SAHA Derneği Direktörü Çelenk Bafra, sanatçı

Aslı Çavuşoğlu, artSümer Galeri Kurucusu Aslı Sümer, OMM -Odunpazarı Modern Müze’nin kurucusu ve koleksiyoner Erol Tabanca görev alıyor.

Mamut Art Project’te bu yıl 1500 başvuru arasından seçilen 49 sanatçının eserleri sergilenecek.

Sergilenecek işler arasında seramik, heykel, ahşap gibi üç boyutlu çalışmalar, video, animasyon, illüstrasyon, dijital, fotoğraf, kolaj, yerleştirme, sokak sanatı ve resim dahil olmak üzere birçok alanda üretimler yer alıyor.

Kaçırmamakta fayda var!

Saygıyla anıyoruz

Tam 14 yıl önce İstanbul Life’a Sezen Aksu’yu kapak yapmak istedik.

Haberin Devamı

Sezen Aksu bırakın fotoğraf çektirmeyi, röportaj bile vermiyor o zaman.

“Nasıl ikna ederiz?” diye uzun uzun düşündük.

Sonunda bir isimde kilitlendik.

Kimsenin, Sezen Aksu’nun bile ona “Hayır” diyemeyeceğini biliyorduk.

Söz konusu Ara Güler olunca, akan sular durdu.

Sezen Aksu da Ara Güler’in objektifinin karşısına memnuniyetle geçeceğini söyledi.

Genç sanatçıları keşfetme şansı

İşte o zaman anladık ki asıl mesele Ara Güler’i ikna etmekten geçiyor.

Çok dil döktük, Ara Cafe’yi sık sık ziyaret ettik, sonunda Ara Güler, Sezen Aksu’yu Kanlıca’daki evinde, hatta yatağında otururken fotoğrafladı.

Sonuç, “İki efsane buluştu” spotunu attığımız, hiç unutmayacağımız bir dergi kapağımız oldu.

Yıllar sonra Ara Güler ile tekrar bir araya geldiğimde “Artık fotoğraf çekmiyorum, ızdırap çekiyorum” diye başlamıştı konuşmaya.

Fotoğrafın bir virüs olduğunu, sinsice ilerlediğini ve sonra suyunu çıkardığını anlatmıştı.

“Fotoğrafın altın çağı 60’larda bitti, artık boşuna uğraşmayın, şimdi fotoğraf deyince küfrederler” demişti.

Peki ama Instagram hakkında ne düşünüyordu Ara Güler?

Haberin Devamı

“O ne?” demişti önce.

Akıllı telefonumdan Instagram’ı ve farklı filtrelerini incelemiştik beraber ve Ara Güler cevabı patlatmıştı, “Instagram’a ne bakayım, o bana baksın”. “Hiç ünlü olmayıp da Instagram’da çok takipçisi olanlar var” deyince, “Dünyada o kadar çok aptal var demek ki” demişti.

Konu “Selfie”lere gelince, “Kendi kendinin fotoğrafı mı çekilir?” diye kızmıştı.

Ara Güler’e bir şey beğendirmek kolay değildi.

Zaten ne deseniz ya esprili ya küfürlü bir cevapla haddinizi bildiriyordu.

Ama bunu öyle yapıyordu ki ona asla kızamıyordunuz.

Dile kolay, 800 bin fotoğraf çekmiş, yakın tarihimizi bize fotoğraflarıyla anlatmış.

En favori fotoğrafı “Gemi üstünde iki boş sandalye”.

“Yaşanmışlığı ve hikâyesi olduğu için en çok bu fotoğrafımı seviyorum” demişti Ara Güler.

Kendisi de en sevdiği fotoğrafı gibi, yaşanmışlığı ve hikâyesiyle çok sevildi.

Ara Güler’i ikinci ölüm yıl dönümünde sevgi ve saygıyla anıyoruz.