Fransa'da Monica Belluci ile film çekecek

Bu davranışları nedeniyle sık sık eleştiri oklarına hedef olan Karel, bu yıl "Yaprak Dökümü"nün yanı sıra, bir de Beyaz Gemi oyuncularıyla birlikte rol aldığı "Fırıldakzade" isimli tiyatro oyunuyla gündemde... Siyah-beyaz değil, renkli bir adam olduğunu söyleyen Karel'le konuştuk: Kanal D'deki "Yaprak Dökümü" dizisiyle yıldızı parlayan Tolga Karel, geçen yıl magazin programlarına en çok malzeme veren isimlerin başındaydı. Önce Arzu Yanardağ'la ilişki yaşadığını açıkladı, ardından Yanardağ'ın bebeğinin babası olabileceğini söyledi. Bununla da yetinmeyen Karel, bir barda alkollü şekilde küfür ederken görüntülendi, otomobilini çarptı, taksicilerle, gazetecilerle sık sık kavga edip ortalığı birbirine kattı. Evet, son bir ay içinde oyuna dahil oldum. Gerçekten son bir ayın kabus gibi geçti. Hem dizi çekimleri, hem oyunun provaları günde 20 saat çalıştım. Gerek medya, gerek politika, gerek bizim camiamızın şapkasını önüne koyacağı bir oyun. Böyle bir hikâyenin içinde yer almaktan çok mutluyum. Çok yoruluyorum ama bu yorgunluk yavaş yavaş tatlılığa dönüşmeye başladı. "Fırıldakzade" adlı tiyatro oyununda başrol oynuyorsunuz. Ekibe sonradan dahil oldunuz. Kısa sürede hazırlanmak sizin için zor oldu mu? Herkesin içinde bir fırıldakzade olduğunu düşünüyorum. İki üniversite okumuş, bitirmiş ama bir türlü iş bulamamış ve en sonunda da bu iş böyle olmayacak, ben şöyle bir ortalığı karıştırayım deyip yola çıkmış bir karakteri oynuyorum. Nasıl bir karakter olarak seyirci karşısına çıkacaksınız? İyi bir vitrin olduğunu düşünüyorum. Çünkü televizyon böyle bir şey. Bir film yaparsınız iki milyon insan izler, bir tiyatro oyunu yaparsınız beş bin kişi izler ama televizyon yaparsınız 50 milyon insan izler. Tabii o anlamda daha geniş kitlelere hitap ettik. Halil Ergün gibi bir ustayla çalışma şansım oldu. Bundan evvelki projemde Çetin Tekindor'la çalışma imkanı buldum. Bu da benim oyunculuğum adına çok büyük bir adım. Ama bu şansı da suistimal etmeyip aynı kıvamda, aynı günkü heyecanımla kariyerime devam ediyorum. "Yaprak Dökümü" dizisiyle tanındınız. Kariyerinizde bu dizinin yeri ne? Hayır, öyle bir korku yaşamıyorum. Kenan İmirzalıoğlu da son filmi "Kabadayı"da kötü bir karakteri oynuyor. Hangi karakteri oynarsanız oynayın alt metni ne kadar kuvvetli ben ona bakarım. Bundan sonra kötü adam oynar mıyım bilemem. Oğuz, seyircinin nefret ettiği bir karakter. Kötü adam imajının üstünüze yapışacağı korkusu yaşıyor musunuz? Sevenler de var tabii ki, sevmeyenler de. Ama Ferhunde'yi dövdüğüm sahneden sonra seyirciden çok güzel tepkiler aldım. O sahnede seyirci ekran karşısında bir "Ohh" çekmiş. "Eline sağlık. Ferhunde'yi iyi benzettin" diyorlar. Kötü adamı oynadığınız için sert tepkiler alıyor musunuz? Zaman zaman evet ama ben renkli bir adamım. Bir şey ya beyaz ya siyah değildir. Arada turuncu, kırmızı gibi renkler de vardır. Bir insan sırf sadece kötü ya da sırf sadece iyi değildir ki. Zaman zaman yanlış anlaşıldım ve mutsuzluklarım oldu. Yapacak bir şey yok. Magazin programlarında agresif, gazetecilerle tartışan bir Tolga Karel var. Kendinizi iyi ifade edemediğinizi mi söylemek istiyorsunuz? Seviyeyi ve seviyeli olmayı seviyorum. Terbiyesiz ve sinirli olduğum anlar oldu ama terbiyesizliği ve saygısızlığı kaldıramıyorum. Bazen iyi niyetli olmam suistimal ediliyor. Öyle bir noktada, öyle bir şekilde, öyle bir soru soruyorlar ki insan çıldırıyor. O zaman karşı tarafın artniyetli olduğunu düşünüyorsunuz. İstemeden bu tarz görüntüler verebiliyor insan. En son sizi bir kameramana el hareketi yaparken gördük. Ben biraz ne yazık ki 60'ların ruhunu taşıyorum. Daha özgün olmaya çalışıyorum. Annemden, babamdan ve çevremden aldığım bir kültür, eğitim var tabii ki ama bir yerden sonra insan kendi kararlarını kendi veriyor. Görmek isteyen gerçek Tolga Karel'i zaten görür. Görmek istemeyen, anlamaktan çok yargılayan insanlarla zaten benim artık bir savaşım yok. O zaman biz gazeteciler Tolga Karel'i yanlış tanıyoruz. Kendinizi anlatır mısınız? Fransa'da film çekecek Aldım tabii ki. Yeni bir yılda daha çok çalışacağım. Ama yine her zamanki gibi eleştiriler alacağım. Ama o eleştirileri dinleyip çok da fazla önemsemeden sadece üretmek ve çalışmak var 2008'de hayatımda. Haziranın ikinci yarısında Monica Bellucci ve Jean Reno'yla bir filmim olacak Fransa'da. Bu tiyatro oyunu hazirana kadar sahnelenecek. "Yaprak Dökümü" devam edecek. Yeter bana daha ne yapayım yani. Yeni bir yıla girdik. Yeni yılla birlikte yeni kararlar aldınız mı? Bir gazeteciyi oynayacağım. Siyaset yazan araştırmacı bir gazetecinin, girmemesi gereken olaylara bulaşınca hayatındaki bir çok şeyin değiştiğini hep beraber göreceğiz. Bir Fransız yapımı. Avrupa'daki kariyerime devam edeceğim çünkü ana dilim Fransızca. Okuduğum okul da Paris Devlet Konservatuarı. Mutlaka orada kariyerime devam edeceğim ama Türkiye'de de güzel işler yapmak ve film çekmek istiyorum. Yurtdışında çekilecek filmde hangi rolü oynayacaksınız?