Cumartesi Anneye ithaf edilen bir koleksiyon

Anneye ithaf edilen bir koleksiyon

04.09.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Hakan Yıldırım satışa çıkan sonbahar-kış koleksiyonu "Bir Sefer Sonu" için "13 yaşımda kaybettiğim, son seferini yıllar önce tamamlamış anneme ithaf ettim koleksiyonu, ona benden bir hediye" diyor

Anneye ithaf edilen bir koleksiyon

Hakan Yıldırım bugüne kadar yaptığı en iyi koleksiyon olarak nitelendiriyor "Bir Sefer Sonu"nu. Modacının 1920'ler ve 60'lardan esinlenerek oluşturduğu koleksiyonda dar formlar kadar rahat kesimlere de yer verilmiş. Koleksiyonda geniş mini elbiseler, kalem etekler, karpuz kollar, hasır örmeler, çiçek aplikeler, fırfırlar, fiyonklar, omuzları kat kat gömlekler dikkat çekiyor. Hümeyra'nın 1970'lerde söylediği "Sessiz Gemi" adlı şarkısı ilham verdi bana. Koleksiyonu hazırlamadan önce o şarkıya takık olduğum bir dönem geçirdim. Ve bu şarkı nedeniyle hayatımdaki gidiş gelişlerimi sorguladım. Her gün yeni bir sefer yapıyoruz. Oysa aklımızdan çıkarmamamız gereken en önemli sefer sonuncusu. Onun dönüşü yok. Koleksiyonunuzun ismi "Bir Sefer Sonu". Nereden çıktı bu ad? "Detaylardan besleniyorum" Çok mükemmelliyetçiyim. Bu koleksiyon yapmak istediklerimin yüzde 60'ına yaklaştı. Bundan önceki koleksiyonlarım yüzde 50'yi geçmemişti. Yakında yüzde 100'ü tutturacağım. Bu koleksiyon sizin için ne ifade ediyor? Koleksiyona baktığınızda "Dört dörtlük oldu" diyebiliyor musunuz? Bu dönemleri çok etkileyici buluyorum. 1920'lerde dar formlar, 1960'larda ise daha rahat kesimler, geniş mini elbiseler, hafif karpuz kollar var. Tasarımlarımda sadece 1920'lere yer verseydim çok sıkıcı olurdu. İki sevdiğim dönemi bir araya getirdim bu yüzden. Moda tarihi içinde bir denge kurdum. "Bir Sefer Sonu"nda 1920'li ve 1960'lı yılların etkisi var. Neden bu yıllar? Ben detaylarla besleniyorum. Her koleksiyonumda mutlaka detayları öne çıkarıyorum. Yeni kol biçimleri, yeni manşet biçimleri, yeni yaka biçimleri yaratmayı seviyorum. Koleksiyonda detaylar dikkat çekiyor. Hasır örmeler, çiçek aplikeler, fırfırlar, fiyonklar, omuzları kat kat olan gömlekler... Hardal, tarçın, yeşil, ekru, siyah ve beyaz hakimiyeti var. İpek, saten, yün ve ipek şifon kullandım. Tasarımlarınızda hangi renklere ve kumaşlara yer verdiniz? "Sanki dünya modasını benim koleksiyonum belirlemiş gibi" Hiç takip etmedim. Ancak koleksiyon bitince doğru bir seçim yaptığımı fark ettim. Ya 1920'ler ya da 1960'lar var tüm ünlü modacıların koleksiyonlarında. Renklerimiz de örtüşüyor. Sanki dünya modasını benim koleksiyonum belirlemiş gibi. Koleksiyonunuzu hazırlarken 2007-2008 sezonun modasına sadık kalmaya çalıştınız mı? Bugüne kadar yaptığım en iyi koleksiyon bu. Bu yüzden anneme ithaf ettim. 13 yaşımda kaybettiğim, son seferini yıllar önce tamamlamış anneme hediyem "Bir Sefer Sonu" koleksiyonu. Koleksiyonunuzu annenize ithaf etmişsiniz. "Bende moda zekası var" Ayağı yere basan tasarımlar yapıyorum. Hem giyilebilecek kıyafetler tasarlamak hem de yaratıcılığını konuşturmak zeka işi. Bende de moda zekası var. Aylarca uğraşıp bir koleksiyon hazırlıyorsunuz. Bir yandan yaratıcılığınız için alkış almak istiyorsunuz bir yandan da giyilebilir kıyafetler tasarlamayı amaçlıyorsunuz. Bu dengeyi nasıl sağlıyorsunuz? Podyumda Cansu Dere'nin taşıdığı elbisem zaten beni yeterince tatmin ediyor. Benim için en keyiflisi formu çok düzgün olmayan bir kadını güzel göstermeyi başarmak. En zoru da bu. Size gelinlik diktiren bir kadın, mezuniyet kıyafeti için gelen bir genç kız ya da bir davet için kıyafet arayan 50'lerinde bir kadın... Tasarımınızı en çok hangisinin üzerinde görmek tatmin ediyor sizi? "Şarkıcılar beni fazla modern buluyor" Evet, en büyük hayalim. Klasik kesimlerin yer aldığı, kuplarıyla çok iyi oynanmış tasarımlar... Genç ve dinamik bir koleksiyon. Erkek koleksiyonu hazırlamak gibi bir niyetiniz var mı? Şarkıcılarla değil ama başka ünlülerle çalıştım: Bergüzar Korel, Şebnem Dönmez, Ece Sükan ve Gamze Özçelik. Ama sürekli tasarım yaptığım bir ünlü yok. Bunu üstlenmek de istemem. Sanırım şarkıcılar tasarımlarımı çok modern buluyorlar ve kendilerine yakın görmüyorlar. Oysa Türkiye'de sahne kostümlerini iyi taşıyan güzel kadınlar var: Demet Akalın, Gülşen ve Petek Dinçöz. Siz şu ana kadar bir şarkıcıyla çalışmadınız. Herhangi bir şarkıcı için kostüm hazırlamak ister miydiniz?