16.09.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:
Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivali kapsamında sergilenen "Don Kişot" balesindeki Kitri ve Basilio karakterlerinin birlikteliklerinin başlamasında büyük payı olduğunu belirten Ersoy, "İki aşığı oynuyorduk. Bir baktık ki ilerleyen günlerde o roldeki aşıklar gibiydik" diyor. "Rolümüzü gerçeğe taşıdık" diyen Özlem ise "Sahneden gerçeğe döndü. Bir anda oldu. Büyü gibiydi" diye konuşuyor.Çaykovski'nin ünlü "Fındıkkıran" eserinde de karı-koca rolünü canlandıran Ersoy ve Özlem, günün 24 saati birlikte olduklarını, yalnızca soyunma odalarında ayrıldıklarını vurguluyorlar. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü'nün iki başdansçısının "sahne aşkı" gerçek oldu. Uzun yıllar çeşitli eserlerde iki aşığı canlandıran, çocukluk arkadaşları balet Volkan Ersoy (31) ile balerin Almula Özlem (28) evlendiler. Almula Özlem: Annem balerin, babam balet. Mesleğe yönlendirmediler ama ben balerin doğmuşum. Kulis tozu yuttum.Volkan Ersoy: Babam maliyeci ve Yozgatlı. 6 yaşındayken bir gün bakkala yoğurt almaya gittim. Bakkalın yoğurdu sardığı gazete kağıdının üzerinde "Devlet Opera ve Balesi Çocuk Balesi Kursu'na kursiyer alınacaktır" yazıyordu. Anneme "Beni götürür müsünüz?" diye sordum. Bursa'da yaşıyorduk, Ankara'ya geldik. Beni orada kaptılar, birincilikle girdim kursa. Baleye nasıl başladınız? Almula Ö.: Çocuk balesinden bu yana hep beraberiz.Volkan E.: Bütün hayatımız birlikte geçti. Konservatuvarda da birlikte okuduk. Nasıl tanıştınız? "Doğru zamanı beklemişiz" Volkan E.: 1991-1992 döneminde Devlet Opera ve Balesi'nde profesyonel olarak başladım. Almula üç sene sonra geldi. Başdansçı olarak çalışıyordum. O da çok yetenekli olduğu için başdansçı olarak başladı. İlk kez 1999 yılında beraber "Uyuyan Güzel"de sahneye çıktık. Almula Ö.: Benim ilk başrolümdü.Volkan E.: Almula'nın ilk sahnesinde vardım.Almula Ö.: Sonraki senelerde ise aramızda hiçbir şey yoktu. İlk kez ne zaman birlikte sahneye çıktınız? Volkan E.: Provaya giriyorduk, dans ediyorduk. İşimiz bittikten sonra birbirimize iyi akşamlar dileyip ayrılıyorduk. Prova, turne ve sahne süreçleri arkadaşlığımızı pekiştirdi. Bir sene önce duygusal arkadaşlığımız başladı.Almula Ö.: Aslında iyi arkadaş değildik. İşimizi yapıyorduk. Senelerce birbirimizi incelemiş, tanımış ve doğru zamanı beklemişiz.Volkan E.: Birbirimize yakıştırılacak tipler değildik.Almula Ö.: Uğraşırdık birbirimizle. İyi arkadaş mıydınız? Volkan E.: Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivali'nde beraberdik. "Don Kişot" balesinde iki aşığı oynuyorduk. Bir baktık ki ilerleyen günlerde o roldeki aşıklar gibiydik.Almula Ö.: Her şey bir anda başladı. Babam aynı meslekten kocam olmasını istemezdi. Bir yandan da "Biliyorum. Sen yine aynı meslekten birisiyle evleneceksin" derdi. İlişkiniz nasıl başladı? "Evlilik teklifi Almula'dan geldi" Volkan E.: Birliktelik bizim için sürprizdi. Birbirimizi dikkatle izlerken bilinçaltımızda kalmış galiba. Rollerimiz etkili oldu. Romeo ve Juliet'i oynadık. Tüm provalarda birbirimizi öpüyor, kokluyor ve seviyorduk. Almula o zamanlar gözünü kaçırırdı.Almula Ö.: Çok utangaçtım. Yüzüne bakamazdım. Her şey bir anda oldu. Büyü gibiydi. Doğru yer ve doğru zamanda. Vardı içimizde demek ki... İlişkinizin başlamasıyla neler hissettiniz? Volkan E.: Evlilik teklifini Almula etti aslında. Almula Ö.: Ama zaten hep konuşuyorduk. Volkan E.: "Benimle evleneceksin" dedi ben de "tamam" dedim. Turnedeyken konuşuyorduk. Ankara'ya dönünce hemen evlenelim dedik. Türkiye'de bizim gibi evli olan iki başdansçı yok. Bir tek Rus dansçılar Ekaterina Maksimova ile Vladimir Vasiliyev var. Evlilik kararını nasıl aldınız? "Tencere-kapak gibiyiz" Volkan E.: Evet, nikahımız şov gibi oldu. Çocukluğumuzdan bugüne kadar olan fotoğraflarımızla sinevizyon gösterisi hazırladım. 1986'da çekilen bir fotoğrafta Almula babasının kucağında oturuyorken, ben arkadan kafamı uzatmış bakıyorum.Almula Ö.: Şimdi baktığımızda anlamlı geliyor.Volkan E.: "Kadın Kokusu" filmindeki tango müziğinden esinlenen bir koreografi hazırlayıp düğün dansı yaptık. Cumhurbaşkanımız bizi kırmadı, nikahımızda bizi bir çiçekle onurlandırdı. Nikahınızın epey renkli geçtiği söyleniyor... Volkan E.: Çok farklıyız. Zıt kutuplarız. Ben her işte bir numara olmak isteyen birisiyim. Çok aktifim. Mükemmeliyetçiyim. Her şeyin eksiksiz olmasını isterim. Birbirimiz için tamamlayıcı olduk. Almula Ö.: İnsanlardan kaçmam ama konuşmayı sevmem, kendi halimdeyim, sessiz sakinim. Burçlara inanırım. O Akrep, ben Yengeç. Aşk hayatında Akrep ve Yengeç en iyi anlaşan burçmuş.Volkan E.: Hayat arkadaşlığımızın çok kuvvetli olduğuna inanıyorum. Uzun yıllar dostluğumuzu ciddi temeller üzerine atmışız. Sahnede Almula hata yapsa da benim idare edeceğimi bilir. Bu evlilik hayatımıza da yansıdı. Ben çok fazla lider konumundayımdır. Çok fazla sahiplenirim.Almula Ö.: Ben sahiplenilmeyi severim. İdare etmektense idare edilmeyi severim.Volkan E.: Birbirimizle tencere-kapak gibiyiz. Birbirinizi tamamlayan karakterlere mi sahipsiniz? "Almula'yı bir bakışta anlarım" Volkan E.: Hem avantaj hem de dezavantaj. Her dakika beraberiz. Sabah kalkıyoruz "günaydın" diyoruz, haydi oradan operaya. Soyunma odalarında ayrılıyoruz. Tekrar sahnede buluşuyoruz. Akşam eve dönüyoruz, yemek yiyoruz. Beraber vakit geçirip tekrar aynı hayata dönüyoruz. Bizler sanatçıyız, ilginç karakterleriz.Almula Ö.: Hassasız.Volkan E.: Birbirimize çok dikkat ediyoruz. Yaptığımız sanat son derece ince, estetik ve dikkat gerektiren bir sanat. Biz hayatımıza da o şekilde dikkat ediyoruz.Almula Ö.: Birbirimize anlayış gösteriyoruz. Volkan E.: Almula'nın sahnedeyken bir bakışla nasıl olduğunu anlıyorum. Yorgun olduğunu ya da bir yerinin ağrıyıp ağrımadığını, çekingen olduğunu... O da benim halimden anlıyor.Almula Ö.: Her şekilde ve her konuda Volkan'a çok güveniyorum. Aynı meslekten olmanız ilişkinizi olumsuz yönde etkiliyor mu? Volkan E.: En büyük projemiz bale sanatına çok değerli insanlar yetiştirmek. Almula Ö.: Bir de çocuk istiyoruz. Zaman belirlemedik.Volkan E.: Almula çocuk doğurduktan sonra da baleye devam edecek. Gerçekleştirmek istediğiniz projeleriniz var mı?