CumartesiBu yazıyı Seyyal Taner okumasın

Bu yazıyı Seyyal Taner okumasın

06.01.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Bu yazıyı Seyyal Taner okumasın

Bu yazıyı Seyyal Taner okumasın

Bu yazıyı Seyyal Taner okumasın

Sarıkız'ın Anıları

Bir gün annemin eski eltisi Faize beni gördü. "A.. Ne hoş kız olmuş bu böyle, benim butiğe gelsin de bir şeyler öğrensin" dedi anneme. Aslında şunu demek istiyor: "Kız fena değil ama biraz hödük, kabadayı gibi yürüyor, biraz yontulsun." Faize beni yontadursun, ben it gibi çalışmaktayım bila ücret. Bu arada akademiyi kazanmışım, grafik okuyacağım. Bizimkiler hâlâ mutsuz. Doktor olmamı istiyorlar. Oysa ben bu 3 aylık "çalışma" döneminde mesleğimi seçmiştim bile; "fotomodellik". Yeni Ajans’ın sahibi mösyö Yani beni beğenmiş, Faize’ye "Bu kızı İş Bankası reklamında oynatalım" demiş. Annem biricik kızına "Soğukolukötan teklif gelmiş gibi ilk sinir krizini geçirdi. Annemin korkusu biraz da kendinden yanaydı sanırım. Hani şu kulis köşelerinde çanta taşıyan annelerden mi olacağım, diye. İlk şoku akademide, model dersinde çalıştığımız çıplak erkek modelin, eve getirdiğim eskizlerini görünce geçirmişti. "Derhal gusul abdesti alınacak, dinimizde yeri var." Ertesi gün yemeyip içmeyip Halis Biçer hocaya koşmuştum. Sınıfın köşesindeki antiskop perdesinin arkasına bir duş konulmasını teklif etmiştim, annemin bu konudaki görüş ve selamlarını ileterek. Son şoku da Halis Hoca geçirmişti, 38 yaşında sandre saçları ve İngiliz keteni tayyörü ile annemle tanıştığında. Ne bilsindi ki adam, herhalde son kaynanam Mürvet gibi sanmıştı, benim güzel asil anacığımı. Düştüğüm kötü yol (!) ailemin hilafında uzayıp giderken, Kelebek’ten bir fotoroman teklifi aldım. "Çöplükte dolaşanın ayağına çöp batar" derdi ya annem; çöp, fotoroman yönetmeni şeklinde battı. Ayağıma batsa iyi, ta kalbime. Ay ben bir aşık olayım, Türkiye’deki 4 çirkin adamdan biri olan o uzun saçlı şeye. Niyeti benimle eğlenmek falan değil. Uzatmalı sevgilisi Seyyal Taner ablama aşık. Dört yıl beraber olmuşlar, 400 kere ayrılıp barışarak. Ona nispet yapacak aklı sıra. Kadın esmer ya, belki sarışınla çıkarsam karşısına kıskandırırım, diye düşünüyor besbelli. Neticede bu adamla evlendim. O zamanlar evimiz yok. Kayınpederim Adnan Abi’nin evindeyiz. Yer yatağına gelin gitmişim. Gecenin üçünde telefonlar gelmeye başladı. "Halo ! Nasılsın şeri, mutlu musun? O akademili o...yu aldın da iyi mi oldu sanki? Beni nasıl olur da unutursun?" filan diye. Bu arada, o mahmur, uyku dolu seksi "Halo"yu size mümkün değil tarif edemem. Adama aşık olduk. Çünkü komik. İçip içip abuk sorular da sormuyor. "Bekaretini kaç yaşında kaybettin, daha önce bunu başkalarıyla yapmış mıydın?" şeklinde. Ne duruyoruz, evlenelim o zaman. Ama bir mani var. Ben bu adamı aileme nasıl kabul ettireceğim? Allah’tan Haftasonu’nu annem okumuyor. Bir okusa, potansiyel damat baş sayfalarda. Fotoğraf ikiye yırtılmış, bir tarafta Seyyal ablam yeni aşkıyla, bir tarafta benimki. Kayınvalidem Simin’le el ele verip kocaya baskı yaptık ve onu, ilk mesleği olan gazeteciliğe döndürdük. "Yeter artık kulis köşelerinde bekleştiğin, elinde Samsonite" diyerek. Aa! Annem yine mutsuz. Bu sefer de "Bu çocuk çok içiyor, gece kuşu, bundan ev kuşu olmaz" diyor. Bu kocalı içkiye, 15 yıl dayanıldı. Şimdilerde saçları yine uzun. Seyyal’le yine örüşüyor. Canım Siminciğimin de kemikleri sızlıyordur eminim, benimle evlendirmek için ne kadar uğraş vermişti oysa. Oğlunun, sadece şarkıcı kadınlara bayıldığını bildiği halde.





CUMARTESİ























KEŞFETYENİ
Şampiyonluk polemiği! Usta sanatçı özrünü kabul etmedi
Şampiyonluk polemiği! Usta sanatçı özrünü kabul etmedi

Cadde | 19.06.2025 - 07:57

Coşkun Sabah, Galatasaray’ın şampiyonluk kutlamaları nedeniyle polemik yaşadığı İrem Derici’nin özrünü kabul etmedi.

Yazarlar