10.12.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:
Aydil Durgun/aydildurgun@gmail.com
Issız Adam” filminin popüler olduğu zamanlarda yapılan parodisi “Kızsız Adam”ı hatırlarsınız. Herkesin konuştuğu bu videoyu çeken Can Sarcan, birkaç gün içinde Show TV’de başlayacağı açıklanan “M.U.C.K.”un (“Müzik Umutları, Cesaret Kanatlarıydı”nın kısaltması) yönetmeni.
Dizinin tanıtımında şarkı söyleyen, dans eden, yeni ve genç yüzler görüyoruz. Bu genç yeteneklerden üçünü de bir yerden gözünüz ısırabilir. Sercan Dikmen, İsmet Şimşek ve Koray Özdemir’i Kadir Has Üniversitesi öğrencilerinin çektiği ünlü “Grease” müzikalinin bir nevi yeniden yorumlaması olan yine Can Sarcan imzalı işten tanıyoruz.
“M.U.C.K.” daha başlamadan, Amerikan yapımı müzikal dizi “Glee”nin hayranları tarafından taklitçi ilan edildi. Bu dört genç ise diziye başlamadan önce “Glee”yi izlememiş. Sarcan “İlk bölümü izlediklerinde böyle bir şey olmadığını anlayacaklar zaten” diyor.
Bu dört yetenekli gençle çekimlerin yapıldığı üniversitenin Cibali kampüsünde buluşuyoruz.
“Bu öğrencilerin içinden geldim, onların konuşma dilini, davranışlarını biliyorum”
Can Sarcan / Yönetmen Film Drama Bölümü
* Genç ekip olmasına özellikle dikkat ettik. Bir gençlik projesinde 50’lik bir yönetmen olmamalı bence. 25 yaşındayım ve bununla övünüyorum. Plato bana güveniyor ki bu kadar masraf yapıyor, her istediğim yapılıyor. Çünkü bu öğrencilerin içinden geldim. Onların konuşma dilini, davranışlarını biliyorum. O yüzden yapaylık olmayacak bu dizide.
* Tanıtım videosundaki akapellayı dünya birincisi Boğaziçi Caz Korosu’ndan arkadaşlar seslendirdi. Stilistimiz Bahar Kongel. Bütün her şey en iyisi olsun diye uğraşıyoruz.
* Benim kameraya ilgim çocukluğumdan başlar. Babam
bizi küçüklüğümüzden beri kameraya çekmiştir. Kendimi bildim bileli elimde kameram vardır. 10 yaşındayken kısa film çekiyordum evde.
* Bu okula geldiğimden beri de kamera elimde videolar çektim. Hayrettin’in meşhur “Kızsız Adam”ı da benden çıkma. Hayrettin ve benim için dönüm noktasıydı o. Onun sayesinde kendime ait bir film şirketi açtım. Herkesin bir anı olmalı hayatta, buradaki arkadaşların da “Grease” oldu o anı.
* Bundan dokuz ay önce üniversitede videolar çeken birisiyidim, şimdi büyük bir proje için yönetmenlik yapıyorum. Çok büyük paralar harcanıyor. Biz Grease’i 100 liraya çektik, o para da pizzaya gitti. Eskiden ışık bulmakta bile zorlanırken şimdi dizi için üç kamyon ışık geliyor. Bazen gözlerim yaşarıyor, o andan çıkıp “Vay be” diyorum, “İşte bu, istediklerim oluyor.” Bunun bilincindeyim, kıymetini biliyorum. Her zaman bilinçli bir yönetmen olacağım.
Bu çok büyük bir fırsat, Türkiye’nin ilk müzikli dizisi geliyor. İlk
bölümde 65 ayrı müzik var.
“İlkokuldayken eve gideyim de dans edeyim diye hayaller kurardım”
Sercan Dikmen (Rüzgar) Reklamcılık
* İlkokuldayken bile walkman’imde Michael Jackson’ın kaseti vardı. Ders zili çalsın eve gideyim, aynanın karşısında dans edeyim diye hayal kurardım sürekli okulda. Yedi yıl halk oyunları oynadım. Daha sonra break dansla uğraştım, kolum kırıldı bıraktım. Latin danslarına başladım ve bir şekilde hayat beni buraya yönlendirdi.
* Müzik eğitimi almadım ama bir şekilde hep şarkı söylüyordum. Müzik benim için hip hop ve R&B ile başladı. Daha sonra bunların geliş noktasının blues, jazz gibi türler olduğunu öğrenince onları da sevmeye dinlemeye başladım. Dizi için şan eğitimi de almaya başladım. Diğer arkadaşlara göre eksiğim var biraz. Dizide ileride şarkı da söyleyeceğim.
* Reklamcılığı seçmemin nedeni yaratıcılığıma güveniyor olmam. Şimdilik oyunculuk yapıyorum ama ileride reklam dünyasında da bir şeyler yapmak isterim.
* Diziyi izlediğinde herkes kendilerine göre müzik türü bulabilecek. Rock da olacak, klasik müzik de türkü de... Ben bu dizinin insanları müziğe yönlendireceğini düşünüyorum.
“Sahne beni çekiyor, haz duyuyorum”
İsmet Şimşek (Nihat) -Tiyatro
* 7 yaşında babam bana ufak bir org almıştı. Daha sonra iki sene klasik eğitim aldım. Fakat ilgi alanım piyanoda klasik değil, çağdaş müzik. Pop, fantezi türü şeyler çalıyorum. Şarkı söylemeyi çok severim. Şan eğitimi almadım ama sesimi geliştirdim.
* İki yıl önce Koray’la (Özdemir) Latin danslarına başladım okulda. Teklif geldiğinde de “Evet”i bastım.
* Şimdi üçüncü sınıfta müzikal dersim de var. Cüneyt Türel, Cihan Ünal, Tilbe Saran, Bülent Emin Yarar’la çalıştım. Öğretmen kadrosu için seçtim bu üniversiteyi zaten. Birinci sınıfta bir tane teorik dersimiz vardı, biraz durağan olduğu için normal olarak sıkılıyordum. Benim isteğim hep sahneye çıkmaktı. Sahne beni çekiyor.
* Ailem her zaman destekledi beni. Dedem inanılmaz güzel bağlama ve cümbüş çalar. Ben babamın tavsiyelerini çok dikkate alırım. O da sinemayla uğraşıyor, video koleksiyoneri. Şu anda benim menajerliğimi de yapıyor.
“Dizi teklifini duyunca dumur oldum”
Koray Özdemir (Adem Sendeler) -
Endüstri Mühendisliği
* Trabzonluyum, ailem orada hâlâ. Saklayamadığım bir kimliğim var (gülerek yan dönüp burnunu gösteriyor).
* Çok enerjik bir aileye sahibim. Babam yerinde duramayan bir adamdır. Kalecilik yapmıştır, kung fu ile ilgilenmiştir, kemençe çalar. Ama sonunda iş adamı oldu. İşyerinde kafası atar, kemençeye vurur kendisini. Ben de 6 yaşında karateye başladım. İlkokulda halk oyunları oynadım, sonra meşhur olduğu zaman kolbastıya bile başladım, hip hop da yaptım. Sonra “Bunca yıldır dans ediyorum bir partnerim bile olmuyor latin danslarına başlayayım bari” dedim. 2,5 sene oldu, lisansım bile çıktı. Hatta önü açık kostümlerde estetik durması için ağda bile yaptırdım (gülüyor).
* Dans dersine gidiyorduk bir gün İsmet’le benim elimde hoparlörlerle. Tam o sırada
Can karşıdan bize doğru geliyor, gözünde bir parıldama var. “Dizi işi var” dedi. Tabiri caizse dumur oldum tam.