Cumartesi ‘Hoca olarak karşılanmak gurur verici’

‘Hoca olarak karşılanmak gurur verici’

16.02.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:

Mezun olduğu üniversitede ders vermeye başlayan Naz Elmas, “Aslında öğrencilik hiç bitmiyor. Kalıplardan çıkabilmek, her an yeni bir şey öğrenmeye açık olmak  gerekiyor” diyor

‘Hoca olarak karşılanmak gurur verici’

Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Bölümü’nde son sınıfta okurken “Haziran Gecesi” dizisiyle herkesin tanıdığı biri haline geldi Naz Elmas. Sonrasında çok sayıda projede duyduk adını. Şimdi tekrar okula dönüyor ama bu kez öğrencisi olduğu üniversiteye hoca olarak... Hayata karşı kendini “hep öğrenci” olarak tanımlasa da bilgilerini ve tecrübelerini, aynı sıralarda okuduğu gençlerle paylaşacak olmanın heyacanını ve gururunu yaşıyor. Yalnız heyecan duyduğu şeyler bununla sınırlı değil. Tasarım kıyafet, takı ve aksesuarları bir araya getirdiği VeryNazz Shoppe markası var bir de... Heyecanına ortak olduğumuz Elmas’tan dinledik yolculuğunu...

Haberin Devamı

- Mezun olduğunuz Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Bölümü’nde hoca olarak görev alıyorsunuz. Bu gelişme nasıl oldu?

Yeditepe Üniversitesi’nin kurucusu Bedrettin Dalan’la bir araya geliyorduk. Deneyimlerimi paylaşmamla ilgili teklifine sıcak baktım. Öğrencilik yıllarım çok keyifliydi, bitmesini istememiştim. Çok kıymetli hocalarımdan edindiğim bilgileri ve çalışma hayatındaki tecrübeleri aktarmam üzerine konuştuk. Ve kendimi bu keyifli yolculukta buldum.

- Mitoloji ve ikonografi dersleri veriyorsunuz...

Bedrettin Dalan, kamera önü oyunculuk dersleri vermemi istedi. Ama yarım dönem değil de bütün seneyi kapsayacak şekilde vermek doğru olur diye düşündük. Bu yıl aralarına katılmam için kuramsal derslerden birini verebileceğim söylendi. Mitoloji kuramsal derslerimizden biriydi. Ben de dersi çok sevdiğim ve hakim olduğum için severek vermek isterim dedim ve öyle başladık. Henüz çok yeni. Mitoloji ve ikonografi derslerinin ardından önümüzdeki sene kamera önü oyunculuğu dersleri de vereceğim. Orada sette neler yaşandığından tutun da oyunculukla ilgili birçok konuda tecrübelerimi aktaracağım.

Haberin Devamı

- Kampüse yıllar sonra adım attığınızda neler hissettiniz?

Çok heyecanlıydı. “Hocam” diyerek karşılanmam benim için gurur verici. Hatta öğrencilik yıllarımda olduğu gibi shuttle’la gittim fakülteye... Öğrenciliğin ne kadar güzel bir duygu olduğunu bir kez daha hissettim. Tabii ki hocalarımız bizim için çok yüceler, bu işe yeni adım atmış biri olarak onlarla aynı duyguları paylaşmam ne mümkün ama kendi okuluma geri dönmek çok gurur verici bir şey. Eski arkadaşlarımı, sınıfımı düşündüm. Tabii ki birçok şey değişmiş. Mezun olalı 14 sene olmuş. Sevgili hocamız Metin Balay’ın hâlâ tiyatro bölüm başkanı olması çok güzel. O atmosfer, hepimiz oradaymışız gibi hissettirdi. Bölümün kapısından girince birden gözümün önüne kendi dönemim geldi; arkadaşlarım, yakın zamanda aramızdan ayrılan kıymetli hocalarımızdan Engin Cezzar, sanki koridordan geçecek gibi geldi... Öğrenci olmak başka bir şey.

Haberin Devamı

- Hayat yolunda zaten hep öğrenci değil miyiz?

‘Hoca olarak karşılanmak gurur verici’

Doğru, aslında öğrencilik hiç bitmiyor. Hele benim mesleğimde hiç. Sadece iş değil hayatınızda da, “Ben bunu öğrendim, artık bitti” diyemezsiniz. Her şey yenileniyor. Öğrenmenin sonu ve sınırı yok. O yüzden çalışkan, meraklı ve yeni bilgilere açık olmak önemli. Bilmediğin şeyleri kabullenmek ve uyum sağlayabilmek gerekli. Yani kalıplardan çıkabilmek, her an yeni bir şey öğrenmeye açık olmak gerekiyor.

- Hoca olsam da hep öğrenciyim diyorsunuz...

Öyle, hocalık yaparken bir taraftan yeniden öğrenciliğe döndüm. Hayatımın en keyifli ve öğretici dönemi. Öğrencilerin seçtikleri yolda ben de yürüdüm. Ne hissettiklerini, nelerden çekindiklerini çok iyi anlıyorum ve o yüzden iyi bir etkileşim olacağına inanıyorum. Amacımız, tecrübelerin üzerine bilgi koyup aktarmak. Kamera önü oyunculuğu başka tiyatro çok başka, her yerin kendine ait bir dengesi var. Hocalık yapmak aklınıza gelir miydi deseniz “hayır” derdim. Bugüne kadar öğretebilenlere her zaman saygı duydum. Çok büyük bir misyon. Bu işi deneyebilmek, başlayabilmek bile benim için çok önemli. Böyle bir şansı yakalamak pozitif bir duygu, insanı motive ediyor. Bu yüzden de gurur verici.

Haberin Devamı

“Oyunculuğu bırakmam söz konusu değil”

- “Haziran Gecesi” dizisiyle adınızı duyurdunuz. Ancak son dönemde sizi ekranda göremiyoruz. Projelerin kısa sürede sona ermesinden dolayı, bir küslük durumu mu var yoksa?

Oyunculuk benim mesleğim, bırakmam söz konusu değil. Ama diziler şimdi neredeyse üç bölümde bitebiliyor. Bir şekilde her şey gibi hızlı tüketiliyor. Önemli olan gerçekten inanmak ve doğru işi seçmek. Dijital platformlar, artık hayatımızda büyük yer kaplıyor. Benim de görüşmelerim oluyor. Doğru seçimler yapabilmek adına tez canlı değil sabırlı olmak gerekli.

‘Aktif olmak beni motive ediyor’

- Kısa süre önce Verynazz Shoppe adlı bir marka kurdunuz. Sizden biraz Verynazz’ı dinlesek...

Her şey Happyrosebarry markasının yüzü olmamla başladı. Beraber etkinliklere katıldık. Oradaki etkileşimler bu iş için beni motive etti. Kendi tasarımlarım değil ama birçok Türk markasını ıçınde bulunduruyor. Çok çeşitli konseptler var. Türk modacılardan senelerdir çalıştığım Tuvana Büyükçınar’ın parçaları var. Contemporary’in önde gelen sanatçılarından Yiğit Yazıcı’nın da eserleri var. Şu an 42 Maslak Modül İstanbul DesignLab’tayız. Aynı zamanda kendime ait ikinci el ürünleri de sergiliyorum. Yakında Emaar Square Mall’da ikinci şubemizi açacağız.

Haberin Devamı

- Hem okul, hem yeni bir marka derken yoğun bir temponun içine girdiniz...

Aktif olmak beni motive ediyor. Yoğunluk, benim için normal bir tempo. Sonuçta aktif olmakla, sürekli bir şeyler yapmakla motive olan biriyim. Haliyle yaşadığım yoğunluk bana keyif ve mutluluk veriyor. Zaten hayatı dönemlere göre ayırmam. Anların toplamıyla oluşuyor her şey. Koşturuyor olmak bana mutluluk, keyif ve neşe veriyor.

Yazarlar