Cumartesiİngiliz profesör Türk clubber’ları inceledi

İngiliz profesör Türk clubber’ları inceledi

29.03.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

"Amerika kültürel olarak içe döndü"

İngiliz profesör Türk clubber’ları inceledi





"En güzel müziği Maslak Venue’de çaldılar"
Tabii. Zaten İstanbul, bence giderek Avrupa’nın "clubbing" başkentlerinden biri oluyor. Kulüplerden çok etkilendim. İsimlerini not etmedim ama Türk DJ’ler de çok başarılı.

Switch, Jukebox iyi kulüpler. Ama en iyi müziği Maslak Venue’de dinledim. Aslında bir de yazın gelip Boğaz kıyısındaki büyük kulüplere gitmek istiyorum. Laila, Reina gibi kulüplerle ilgili de burada birçok kişiyle konuştum.

İlk, İngiliz popunun 60’lı yıllardaki Beatles, Rolling Stones, Kinks gibi isimlerinin hep görsel sanat okulları kökenli olmalarına dikkat çektim. Grafik eğitimiyle İngiliz popunun Amerika’da örneğine rastlanmayan bu ilişkisini araştırdım.

Royal College of Art türü İngiliz sanat okulları, II. Dünya Savaşı öncesinde üst sınıfın okullarıydı. Ancak savaşta alt sınıf mensupları teknik bilgi kazandılar ve savaş sonrası para sahibi oldular. O zaman onların çocukları da güzel sanatlar eğitimi alabildiler. Ve İngiliz üst sınıflarının sanat anlayışına başkaldırdılar.

Evet, öyle. Mesela ünlü modacı Vivienne Westwood da önce pop müziğiyle ilişki kurdu.

Rock, Amerika’da her zaman ağırlıklı olarak beyazların müziği oldu. Beyazlar da artık şehir merkezlerinde değil, banliyölerde oturuyorlar ve tehlikeli buldukları için merkeze gitmiyorlar. Şehir geceleri siyahlara, azınlıklara, gay’lere kalıyor. Onlar da beyaz müziği yerine hiphop, rap gibi sokak müziklerini tercih ediyorlar.

Tabii, bu yüzden de kulüp müziği her ülkede o ülkeye özgü gruplaşmaların, altkültürlerin ortaya çıkmasına yol açıyor. Mesela elektronik dans müziğinin en yaygın olduğu yerlerden biri eski Yugoslavya’ydı. Gençler komünist yönetime tepkilerini bu müzikle eğlenerek gösteriyorlardı. Şöyle diyorlardı kulüplere gidip dans ederek: "Devlet ne yaparsa yapsın, biz şık Avrupalılarız". Miloşeviç döneminde ise sürekli reggae kulüpleri açıldı bu ülkede. Gençler, Miloşeviç’e tepkilerini reggae ile ifade ettiler.

"Orta sınıf kulüp müziği, işçi sınıfı yerel pop dinliyor"
Türkiye’de "drum and bass" tarzı çok popüler. Almanya’da ve İsveç’te de bu çok popülerdir. Türkiye’de "clubbing", gençlerin bir stile sahip olma ihtiyaçlarını karşılıyor. Türkiye’de özgün olan şey popüler müziğin sınıfsal temelli olarak ikiye ayrılmış olması. Orta sınıf çocukları Avrupa tarzı bir "club" müziği dinler, şık giysilerle kulüplere giderken, işçi sınıfı çocukları yerel bir pop müziği, mesela Yeni Türkü dinliyorlar. Onlar da kulüplerde, barlarda toplanıyor ama orta sınıflar gibi "clubbing" aracılığıyla Avrupalılık iddiasına yönelmiyorlar.

"Ben modern, modayı takip eden, genç bir tüketiciyim" diyor. Ve kendisini Avrupa ile ilintilendiriyor. n

Rock her zaman politik bir içeriğe sahip oldu. Mesela Bruce Springsteen her zaman emekçi sınıfın şarkıcısı oldu. Kulüp, elektronik, hiphop, rap toplumsal sınıfların değil, azınlıkların, altkültürlerin tarzı oldu. Fakat İngiltere’de, özellikle Manchester’da işçi sınıfı kulüplerin kitlesini oluşturuyor.

Çünkü rock’n’roll İngiltere’de hiçbir zaman Amerika’da Bruce Springsteen örneğinde olduğu gibi çalışan sınıfın müziği olmadı. İngiliz rock ve popu daha çok bir stildi, elitist bir tarzdı. Bir de kulübe gidip dans etmek şık bir şeydir. Bu haliyle de genç işçilerin ihtiyaçlarına cevap veriyor.

Şu sıralar Amerika Birleşik Devletleri kültürel olarak içe dönmüş durumda. Onlar artık sadece kendilerine göre bir Hıristiyan geleneğiyle iyi ve kötü ayrımı yapıyorlar ve dünyayı böyle açıklıyorlar. Avrupa daha çok nüanslarla, kültürel nüanslarla açıklıyor dünyayı. Bu yüzden de yeni pop kültürü her ülkede farklı stilde üretilebiliyor ve farklı ihtiyaçlara cevap verebiliyor.

KEŞFETYENİ
Survivor'dan elendikten sonra Yiğit Poyraz'dan ilk paylaşım!
Survivor'dan elendikten sonra Yiğit Poyraz'dan ilk paylaşım!

Cadde | 03.05.2025 - 07:13

Survivor All Star 2025'e sürpriz bir şekilde veda eden isim Yiğit Poyraz olmuştu. İlk paylaşımını yapan Poyraz'ın 'Usta' ifadesi dikkat çekti.

Yazarlar