"Kıyafetlerde Eski Yunan düşünürlerinden ilham aldık"

Tam sekiz saatlik bir toplantının ardından Acar ve Aksu hayalleri önce kağıtlara dökmüş. Acar'ın üzerine araştırma yapmış olduğu Helenistik dönemi yansıtan kadın giysilerinde buluşmuş düşünceleri. Zeynep Acar, Sezen Aksu'nun özelliklerinin bu elbisede nasıl buluştuğunu, sonbaharda uygulamaya geçecekleri geleneksel Ege kadını giysilerini ve Aksu'nun sanatsal tasarıma olan ilgisini anlattı. Zeynep Acar "Çat kapı geldi" diyor üç ay önce modaevinin kapısını çalan Sezen Aksu için. İzmir'e ailesini ziyarete giden Aksu, bir gün Zeynep Acar Modaevi'nin kapısını çalmış ve "Konserlerimde giymek için kıyafet arayışındayım. Egeli, İzmirli bir kadınım. Tarihi yerlerde konser veriyorum. Tüm bunları anımsatan neler yapabiliriz?" diye sormuş. Haziran ayıydı. Bir gün içeride müşterilerimden biriyle prova yapıyordum. Modaevinin içi de oldukça kalabalık, yoğundu. Sezen hanım çat kapı geldi. Ailesinin yanına iki-üç günlüğüne gelmiş ve ufak bir araştırma yapmış. "Nasıl yardımcı olabilirim?" diye sordum. Bir hayali vardı. "Egeli, İzmirli bir kadınım. Tarihi yerlerde konser veriyorum. Tüm bunları anımsatan neler yapabiliriz" diye sordu. Oturduk, konuşmaya başladık. İzmirli, Egeli yanının etnik, tarihi bir etkiyle tasarımın içinde olmasını istiyordu. Benim de bu konuda altyapım çok geniş. Helen döneminden günümüz tarihine kadar bir araştırma yapmıştım. Aramızda bir elektrik oluştu. Bir baktık o gün sekiz saat sürmüş toplantı. Onun hayallerini kağıda döktük sonra. Sezen Aksu'yla çalışmaya nasıl başladınız? "Üç ayda 10 giysi tamamladık" Üç ayda 10 giysi hazırladık. Konserlerinde bazılarını henüz giymediği için üç-dört tanesi gündeme geldi. 10 kıyafetin üçü tamamen Helenistik özellikler taşıyor. Geri kalanı tarihi, etnik motifler, aksesuvarlar taşıyan modern tasarımlar. Takıları da yine bu dönemlerin özelliklerine uygun olarak tasarlamaya başladık. Onları da kullanıyor. Şimdiye kadar Sezen Aksu'ya kaç giysi hazırladınız? Bodrum konserindeki beyaz giysisine Yunan giyiminde Himasyon deniyor. Düşünürler ya da sanatçılar kullanırmış. Çıplak gövdelerine giyip bir kolunu tartışmalara eşlik ederken yaptıkları jest ve hareketler için serbest bırakırlarmış. Sezen hanımla bu giysinin özellikleri çok örtüştü. O da şarkı söylerken bir eliyle mikrofonu tutuyor. Diğer eli de boş, onu hareket ettiriyor. İnsan olarak yaşadığımız duyguları dile getiren bir sanatçı. Bizim duygularımızı şarkılarında dile getiriyor. Çalışırken onun şarkı sözlerini de düşünüyorum. Bu Helen etkisini de biraz anlatır mısınız? Sezen hanım geleneksel kıyafetlerle ilgili sergiler açan Sabiha Tansu hanımla da tanıştırdı. Bir gün üçümüz toplantı yaptık. Geleneksel Ege kadını giysileri ile ilgili bir çalışma yaptık. Oyalar, renkli işlemeler... Eylülde onların da uygulamalarını tamamlayacağız. Başka etkilendiğiniz ya da yapmayı düşündüğünüz yeni tasarımlar var mı? "Dikiş konusunda da bilgili" İlk toplantımızda isteklerini anlatırken eskizler çizdi. Ben de çizdim. Sanatsal tasarım yaptığını, bu konuda eğitim aldığını bilmiyordum. Prova ve dikiş konusunda da bilgisi var. Her şeyi konuşabileceğimiz ortak bir alan yakaladık. Ben çiziyorum ve uygulamaya geçiyoruz. Bilgisi olan insanla anlaşmak çok kolay. Provalar için iki-üç kere İzmir'e geldi. Onun dışında ben gidiyorum. Sezen hanım herkesin bildiği gibi çok misafirperver. Gittiğimde evinde kalıyorum. Evin içinden biri gibi davranıyor. Bu da beni çok etkileyen özelliklerinden biri. Kendisi de çizim yapıyor mu? Yoksa o anlatıyor siz mi çiziyorsunuz? Çalışmaya başladıktan bu yana tüm konserlerinde bulundum. Hepsinde orada olmak beni çok etkiliyor. Yanında bulunma sebeplerinden en önemlisi sürekli kilo vermesi. Yediklerine, sağlığına çok dikkat ediyor. Sürekli spor yapıyor. Evin içinde aletler var. Pilates yapıyor. İlk hazırlıklarımız sırasında altı kilo vermişti. Şimdi dokuz kilo oldu. Elbiseleri konserden önce elden geçirmek gerekiyor. Ne giyeceğine o akşamki duruma göre kendi karar veriyor. Ben ona bütün alternatifleri götürüyorum. 10 kıyafeti de görüp ne giyeceğini konserden hemen önce belirliyor. Örneğin Kuruçeşme Arena'daki konserde sahne dekoruna uygun, içinde tarihi motifler taşıyan modern tasarımlardan iki giysi seçmişti. Her konserinden önce siz de onun yanında bulunuyor musunuz? Ne giyeceğine kendisi mi karar veriyor? Üzerinde ilk çalışmamızı yaptığımız krem rengi bir elbise vardı. Harbiye Açık Hava Tiyatrosu'ndaki konserde... İki şarkı arasında bir boşluk oldu. O an seyircilerin arasından bir hanım "Kıyafetiniz çok güzel" diye bağırdı. Sezen hanım şarkıyı kesti. "Bu kadar yıldır sahneye çıkıyorum. İlk defa kıyafetimle ilgili bir şey söylendi" diyerek seyircilere "Beğendiniz mi?" diye sordu. O anda bir alkış koptu. O an yaşadığım mutluluğu size anlatmam mümkün değil. Konserlerinde sürekli birlikte olduğu insanlarla ilgili anılarını anlatır. Belki sizin de anlatacağınız ilginç bir şey olabilir... "İlk defa bir stara koleksiyon hazırlıyorum" Biraz klasik olacak ama modaya ilgim çocuk yaşlarda başladı. Her kız çocuğu bebeklerine elbise diker. Benim diktiğim elbiseler İspanyol tarzı gibi ya fırfırlı kırmızı giysiler ya da Pamuk Prenses'in elbiseleri gibi olurdu. Cumhuriyet Kız Meslek Lisesi Moda Tasarımı Bölümü'nü, daha sonra da İktisat Fakültesi'ni bitirdim. 18 yaşımı tamamlar tamamlamaz ilk modaevimi açtım. 22 yıldır modaevi çalıştırıyorum. Eşim ihracat ve finans işlerimize bakıyor, ben de moda tasarımı ve sanatsal işlerimize. Hem ihracat hem ithalat yapıyoruz. Modaevimizde yalnızca tasarım yapılmıyor. Paris Pret a Porter ve Düsseldorf CPD fuarlarına kendi markamızla katılıyoruz. Birçok ülkede toptan ve perakende müşterilerimiz var. 2003-2004'te de bu fuarlarda kalite ve satış ödülleri aldık. Biraz da sizi tanıyabilir miyiz? Seda Sayan'ın Tuncay Kıratlı ile evlenirken giydiği gelinliği de ben hazırlamıştım. Sinem Bayer ve futbolcu Nihat Kahveci'nin eşi Pınar Kahveci'nin gelinliğini de. Ama ilk defa bir stara koleksiyon hazırlıyorum. Sezen Aksu'nun hayatımdaki yeri farklıydı. Tanıdıkça, onunla çalıştıkça daha farklı etkilendim. Sezen Aksu koleksiyon hazırladığınız ilk star mı?