06.03.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:
Bir dönem İstanbul beyefendilerinin olmazsa olmazları arasında bulunan Rebul lavanta kolonyasının geçmişi 1895 yılına dayanıyor. Fransız Jean Cesare Reboul tarafından İstiklal Caddesinde Büyük Paris Eczanesi adıyla kurulan bugünkü Rebul Eczanesi, Kemal Müderrisoğlunun yarattığı lavanta kolonyası ile ünlendi. Tüketicilerinin çoğunluğunu orta yaş grubu oluşturuyordu. Oğlu Mehmet Müderrisoğlu da lavanta kolonyasına ek olarak Rebulmeni yarattı. Şimdi ise dedesi ve babası gibi eczacı olan 25 yaşındaki Kerim Müderrisoğlu mirasa sahip çıkıyor. Hedefi Rebul lavanta kolonyasını yaygınlaştırmak, Rebul markasıyla sabun, yüz kremi, limon kolonyası, ıslak mendil üreterek gençlerin ve kadınların da karşısına çıkmak. Bizim ailenin adeti öyle değil. Ben 11 yaşından itibaren eczanemizde çıraklık yapmaya başladım. İlaç firmalarına promosyon malzemeleri sattım. Bizim 16 şirketimiz vardı. İlaç sanayii, hammadde imalatı, hammadde sentezi, medikal malzeme ithalatı... En ufak iş olarak görülen Rebuldu. 2000 yılında ekonomik sıkıntılardan dolayı şirketler kapandı. Eriyen bir grup oldu. Rebul markası da gözden çıkarılmıştı, ölüme doğru gidiyordu. Siz neden baba parası yemediniz de bu markayı parlatmayı hedeflediniz? Eczanenin arkasındaki bankodaydım. Kolonyanın, parfümün nasıl satıldığını ilk orada gördüm. 11 yaşındayken eczanede ne yapardınız? Dededen kalma bir markaydı. Bunun yanında Rebul eczanelerde satıldığı için müşterilerimizde bir güven oluşturduk. Canlandırılması gerektiğine inandım ve dört yıl gece gündüz çalışıp altyapısını hazırladım."Bizim markamızın fanatikleri var" Neden Rebul Lavantayı canlandırmak istediniz? Türkiyenin çok büyük bir genç nüfusu var. 20-40 yaş arasında kozmetik tüketimi çok yoğun. Rebulu gençlere tanıtamazsak, bu marka 20 yıl içinde ölecek demektir. Neden şimdi gençleri hedefliyorsunuz? Lavanta kolonyası aynı kutuyla kalacak. Çünkü bu klasik. Yeni ürünlerimizle Rebul yelpazesini genişleteceğiz. Şu an deodoran, parfüm ve kolonyamız var. Özel formülle normal limon kolonyasından daha farklı bir limon kolonyası üreteceğiz. Islak mendil pazarına giriyoruz. Sabun ve yüz kremi de yapacağız. Türk insanının kendi içinden doğmuş bir markaya ayrı bir önem göstereceğine inanıyorum. Neler yapacaksınız? Esansını Fransa Grasseden getirtiyoruz. Bunu Türkiyede alkolize ediyor, bir süre beklettikten sonra şişeliyoruz. Tamamen burada mı yapılıyor Rebul? Bizim fanatiklerimiz var. Bu yüzden Rebulu geliştirmenin, sıfırdan bir marka yaratmaktan daha doğru olacağını düşündük. Yeni bir marka yaratmak mı eski markayı canlandırmak mı daha kolay? Rebul Lavantayı sadece erkekler kullanmıyor. Ama bundan sonra çıkaracağımız her üründe kadınları da portföyümüze katarak ilerlemek istiyoruz. Kadınlara özel parfümlerimiz olacak. Kadınlar için ne var? Şimdilik bizde Rebulmen ve Silverline deodoranlar var. Geçmişte müşterilerimiz banka müdürü, yönetici kitlesiydi ama bugün müşterimiz çeşitlendi. Artık bir kapıcı da güzel kokmak istiyor, nemlendirici alıyor. Erkekler de kırışığına dikkat eder ve özen gösterir oldu. Erkek ürünleri gün geçtikçe çoğalıyor. Erkek ürünleri için ne düşünüyorsunuz?