Salı günü tüm ülke kavrulacak

Bu nedenle 10 Temmuz Cumartesi günü Orta ve Doğu Karadeniz, kutuplardan gelip Rusya ve Ukrayna üzerinden sarkan ancak yolda epeyce ılımanlaşan bir havanın etkisinde kalacak. Bu hava Amasra-Ankara- Kayseri-Erzurum-Kars hattının kuzeyinde birazcık etkili olacak. 11 Temmuz Pazar günü Anadoluyu paylaşacak olanlar Sahra ve kutuplardan sarkan hava kütleleri, Basra memleketine geri itilmiş olacak. Genelde orta ve doğu kesimler serin havanın, batı ise Sahranın etkisinde. Bodrum, Marmaris ve Kaş ise aşırı sıcak ancak kuzeyden esen rüzgarlar bu sıcağı bir nebze olsun hafifletebilecek. En azından geceleri daha serin olacak. 12 Temmuz haftasına Sahra ile kutupların Anadolu üzerindeki mücadelesi ile gireceğiz. Güney ve batı Sahranın, kuzey ve doğu ise kutupların egemenliğinde olacak. Bu durum 13 Temmuz Salı günü de aynen devam edecek ancak Basra alçak basıncı da etkisini gösterecek. Tüm bölgeler 13 Temmuz akşamına doğru yeniden Basra alçak basıncı ile birlikte gelen kavurucu sıcak havanın esiri olacak. 14 Temmuz da kutuplardan Batı Avrupaya, oradan da güneye ve doğuya doğru sarkan yeni bir serin hava Anadoluya sokulacak, aşırı sıcak havayı doğuya itecek. Doğuda gece sıcaklıkları bile 25 derecenin altında olmayacak. Trakya, Marmara ve Kuzey Egede hava 5-10 derece serinleyecek. 15 Temmuz Perşembe günü tüm yurt uzun süredir etkisinde kaldığı sıcak havadan kurtulacak ve sıcaklıklar normal seviyelere gerileyecek. Karadeniz ve Marmara bölgelerinde az da olsa yağış ihtimali mevcut. 16 Temmuz da bu serinlemenin ardından yeniden ısınma eğilimine giren bir hava ile karşılaşıp haftayı tamamlayacağız. Modeller özellikle Orta Karadeniz ve İç Anadolunun kuzeyinde etkili yağış olasılığını gösteriyor.Beklentilere göre haftaya perşembe-cuma gününe kadar yurtta yağış izlenmeyecek. Fark etmiyorsunuz ama Anadolu üzerinde bu sefer de hava sistemleri savaş veriyor. Akdeniz çukurunda Sahra o muazzam haşmeti ile duruyor. Kuzeyden de serin hava; "Yaz geldi diye beni unutmayın, ben de buralardayım" dercesine çok sevdiği Orta ve Doğu Karadeniz bölgesi üzerinden Doğu Anadoluya sarkmaya çalışıyor. Birkaç günden beri ortalığı boş bulan Basra alçak basıncı da o bunaltıcı sıcak havası ile başka bir çaresi olmadığı için yavaş yavaş geldiği yere doğru çekiliyor ama ilk fırsatta boş bırakılan yeri yine doldurma sevdasında. Yaz gelince deniz kirliliğini, kış gelince de hava kirliliğini konuştuğumuz sürece sorunlara çare bulamayız. Şimdi hava kirliliğini önlemek için önlemler alma zamanı ama ne yapılıyor? Denize girmek için koli basili ölçümleri doğru mu değil mi tartışması kamuoyu önünde sürdürülüyor. Bu işlerin kış mevsiminde halledilmesi gerekiyordu. Deniz suyuna karışan kanalizasyon suyundaki koli basili sayısı deniz suyunun ve daha da önemlisi güneş ışığının etkisi ile çok kısa zamanda azalır. Önemli olan o suyu denize akıtmamaktır. Aktıktan sonra örnekleme şöyle olmuş böyle olmuş tartışmasının da anlamı yoktur. Önlem de şimdi alınmaz ve sorun kolay bir şekilde halledilmez. Bir yere temizdir onayı verilse bile oranın yaz sezonu süresince temiz olacağını iddia etmek de imkansızdır. Kıyıdaki suda köpükler oluşuyorsa, çakıl taşlarında yeşillenmeler veya denizde aşırı yosunlar varsa kıyıda bakteriyolojik kirlenme olasılığının kuvvetli olduğunu göz önünde bulundurun ve o ilk birkaç metreyi geçip suya dalın. Peki ya çocuklar? En azından o suyu ağızlarına almamalarına dikkat etmelisiniz, sonra üzüntüsünü yine siz çekersiniz. Hava kirliliğine şimdiden önlem alın