01.07.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:
www.ilhanuckan.com Önce homoseksüeller için üretim yapan bir iç çamaşırı markasının müşterilerinin yüzde 50'sinin artık heteroseksüellerden oluştuğu haberini okudum gazetede. "Hmm, iyi bir pazar oyunu" dedim kendi kendime... Hemen arkasından da başka bir gazetede şu "mirl" denen "ekstra / metroseksüel"lerin haberine rastlayınca... Yaşları genelde 16-29 arasında değişen bu "süslü çocuklar" her ay paracıklarını biz kadınlar gibi kozmetiğe, ıvır zıvıra yatırmaya bayılıyormuş. Yemek hazırlayıp çamaşır yıkıyor, şefkatle sevgilisine sarılıyorlarmış. Bu enteresan bir detay, gözden kaçmasın lütfen! Uzaktan kumandalı hayatlarımızda sarılmak ne ekstra bir özellik değil mi ama ya! Ve ve ve dedikodu yapıyorlarmış. Acıklı filmlerde ağlayıp, düğünlerde dans edip, "hamamda kadınlar nasıl bayılır" numarası yapıyorlarmış... Hani gemilerdeki ya da trenlerdeki satıcılar bağırır ya: "Durun! Daha bitmediiii... Yanında plastik tarrrak, 17 tane işe yaramaz kalllem veeee süslü erkek bedavaaaa!" Bana onu hatırlattı vallahi! Şimdi bu saydıkları şeyler, yani "ağlayan erkek gülen nar" neyime lazım olsun ki? Bende bu özelliklerin hepsi var zaten! Hem de orijinal! Benden bir tane daha olsa dayanamam! Kıskanırım!İşin ilginç tarafı "Erkeklerin paracıklarını ceplerinden nasıl alalım?" türü bu "Metroseksüel" ya da "Mirl" benzeri "süslü ekonomik oyunlar" erkeklerden çok kadınları bozuyor. Mesela kadınlar Mirl denen "kız gibi erkekler"e bayılıyorlarmış. Biz neye ayılıp bayılacağımızı biliyor muyuz ki! Şunu düşünmek daha doğru, kadınlar bozulmasa zaten böyle abidik gubidik icatlar olmazdı... Tüketim tuzağı "Metroseksüel" enjeksiyon / enfeksiyon atağından sonra, şimdi de sıra "Mirl"e geldi! "Mirl" de mi neymiş? Kız gibi erkek yani! Bir nevi maskülen feminen: "M(an)+G(irl)"... Geçenlerde Google'da arama yaparken bir siteye rastladım. Gay'lerin hikayelerini, aşklarını yazdıkları bir site bu. İnanılmaz tutkulu, samimi ve bir o kadar da baştan çıkarıcı... Biz güya kadın milleti olarak zaten tutkulu bir cinsiz ya... Ama aklımız fikrimiz zengin koca artık! Tutkuyla peşinden koştuğumuz bir bu kaldı! Yani "Kadın ve erkek cinsi artık uyumunu kaybetti mi?" diye tilkiler kuyruk kovalayıp duruyorlar... Velhasıl, bu Mirl denen püfürüklü icat erkekleri bozacak diye meraklanmamak lazım. Asıl kadın cinsini bozar bunlar. Orijinali varken imitasyona kim bakar demeyin! Yazık olacak, asıl kızları lezboş edecekler pazar derdine... Süslenmiş bir erkeğe bayılmaktansa, hakiki, orijinal, süslü bir dişiye gıpta etmek ortak arzuya dönüşmüyor mu? (Çağrışım zıpladı!) İşte Bilirkişi olarak yazıyorum: Artık herkesi dişiliğe teşvik ediyorlar. Sistem dişi zira, denge elden gidiyor! Ama bir kadınlar duruma uyanamıyor! Jartiyer şart! Jartiyer şart! Süslü erkek isteyen var mı? İyi oyunlar herkese... Bugünkü yazımın ana fikri şu: Erkek köşesi! Siz de haklısınız tabii... Ortalıkta "kadın gibi kadın" yoksa iş başa düşüyor elbette. Ama namınıza halel getirmeden, "Metro"ydu, "Mirl"di durumu baymadan önce etrafınızda kendisini süslü teferruata boğabileceğiniz, bu yüzden de size tapınacak kadınlara alıcı gözüyle bir daha bakın derim. Çirkin kadın yoktur, bakımsızı vardır... Neden siz de kendi "My Fair Lady"nizi yaratmayasınız? Bilmem yeterince ikna edici olabildim mi? Bozmayın insanın sinirini! Erkekler neden süslenir? Öptüm sizi Hande Ataizi tatil yapmayıp Fransızca öğrenecekmiş, Naz Elmas da kendini kitaplara verecekmiş. Umarım bu "kültür tatili" başka ünlüleri de kışkırtır. Bari, bunların hepsini bir araya toplayıp bir köy okulunun dershanesine kapatsalar da, "eğitime katkı" mahiyetinde bir "Kültür Çiftliği Programı" çekseler! Biz de eğlensek. Sonra da sınav yapıp öperiz bu "kültür bebekleri"ni! İlhan Mansız'ın oynadığı parfüm reklamını gördünüz mü? Fotoğrafçı bir kız ve İlhan Mansız. Moda fotoğrafı çekiliyormuş gibi bir şeyler izliyoruz. Fotoğrafları çekilirken de Mansız'ın Beckham gibi kırıtarak fotoğrafçıyı baştan çıkarmak için göbeğini çatlatmasını... Ama kız işiyle ilgili tabii. Hem adamın çocuğu mocuğu var, ayıp yani! İlhan Mansız'ın işvelerine de yüz vermiyor haliyle. Ta ki İlhancığımız her bir yerine parfüm sıkana kadar! Şimdi ben bu reklamı anlamadım: "İlhan Mansız bu parfüm kadar bile etkileyici değil" mi demek istiyor, yoksa "İlhan Mansız'ı 'bile' çekici hale getiriyor" mu demek istiyor? Üşenmeyen oylasın... Haftanın "en baştan çıkaramayan erkeği"!