03.08.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
Alexander Skarsgard son dönemin en dikkat çeken yakışıklı oyuncularından. Tabiri caizse “genç kızların sevgilisi” Skarsgard’ın bu ününü vampirlere borçlu olduğunu söyleyebiliriz. Televizyon ekranlarında
bu yıl altıncı sezonu olan “True Blood” dizisinde yakışıklı vampir Eric Northman olarak karşımıza çıkıyor. Kuzeyli olduğundan mıdır bilinmez soğuk vampir rolünün hakkını fazlasıyla veriyor. Sinemadaki büyük çıkışı ise yine kendisi gibi oyuncu olan babası Stellan Skarsgard ile baba-oğul rolünü oynadıkları 2011 yapımı “Melankoli / Melancholia” filmi ile oldu. Milliyet Sanat dergisinden
Selin Gürel oyuncu ile başrolde olduğu “What Maisie Knew / Arada Kalan” filminin ilk gösteriminde, Toronto’da buluşup konuştu.
Babanız oyunculuğu seçmenizde ne kadar etkili oldu?
Erken yaşlarda oyunculuk yaparken, babamın desteği hep arkamdaydı. Beni karşısına oturtup “İşimi çok seviyorum, eğer sen de bu işi yapacaksan çok sevmek zorundasın. Eğer içinde oyunculuk tutkusu yoksa başka bir işle uğraşmalısın” dedi. Her şeyden vazgeçtiğimde de yine arkamda onu buldum.
“Yoluma hep yeni sınavlar çıksın istiyorum”
TV’ye geçelim. Malum vampirler her yerde. Yayında olan en az yedi- sekiz vampir dizisi var. Ancak “True Blood” diğerlerinden farklı olarak, yaratıcısı Alan Ball sayesinde vampir kültürüne yenilikçi katkılarda bulunuyor. “True Blood”dan önce vampirlere özel bir ilginiz var mıydı?
Pek sayılmaz. Klasikleri severim tabii. Nosferatu, Bela Lugosi vs. Ama türün büyük bir hayranı olduğumu söyleyemem. “True Blood”ın senaryosunu okuduğumda farklı bir havası olduğunu düşündüm. Ortaya atılan fikirden çok etkilendim. Alan Ball’u çok severim.
“Six Feet Under”, “American Beauty”... İzlemekten zevk aldığım yapımlar bunlar. Ayrıca karakter de beni eğlendirmişti. 1000 yaşlarında bir vampiri canlandırırken eğlenmemek imkansız.
Kamera önünde farklı şeyler denemek isteyen bir oyuncusunuz. Bu yüzden sormam şart, “True Blood”dan sonra ‘vampir’ kariyeriniz sona mı erecek?
Muhtemelen. “Bir daha hayatta yapmam” diye düşünmüyorum ama elbette “True Blood”dan hemen sonra kalkıp da sinemada bir vampiri canlandıramam. Yoluma hep yeni sınavlar çıksın istiyorum. Mümkünse vampir filmleri benden uzak dursun.
“Keşke daha fazla film izlesem”
Bir izleyici olarak ne tür filmler izlemekten hoşlanırsınız?
Keşke film izlemek için daha fazla vaktim olsaydı. Etraftaki muhteşem filmlerin çoğunu izlemek için gerekli olan zamanı asla bulamıyorum. Örneğin bu ara “Hidden”ın çekimleri için Vancouver’dayım. Toronto Film Festivali’nde izlemek istediğim birçok film var ama bugün gelmeme rağmen bütün gün röportaj verdikten sonra akşam sete dönmek zorundayım.
Röportajın tamamını Milliyet Sanat’ın ağustos sayısında bulabilirsiniz.