19.10.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
McNamara, “Korkmuştum. Onların hapsettikleri, ellerinden kurtulmaya çalışan Dubaili prenseslere yaptıklarını biliyordum. Bu adam, hayatımın her yönünü kontrol ediyordu, uçuşlarım, vizem gibi. BAE’de onun gücünü bilecek kadar zaman geçirmiştim” dedi.
Peşine düşmüş
İddiaya göre, villadan kaçmayı başaran Caitlin McNamara, doktor olan annesini arayarak tıbbi tavsiye alırken ülkeden ayrılma planları yaptı. Bu sırada Bakan Nahyan, genç kadını aramaya devam etti. Telefon kayıtları, Nahyan’ın olaydan sonraki gün McNamara’yı 14 kez aradığını ve mesaj gönderdiğini ortaya çıkardı.
Mağdur kadın, görüştüğü konsolosluk yetkililerinin, kendisine ülkeyi terk etmesi ve polise şikâyette bulunmaması, aksi halde gözaltına alınabileceği yönünde uyardığını öne sürdü.
Hazırlığında görev aldığı festivalin gerçekleşmesine iki gün kala BAE’den kaçıpUmman’a geçen McNamara, 5 Mart’ta ülkesi İngiltere’ye döndü. Nahyan’ın hukuk bürosu ise suçlamayı reddetti.
Çok zenginler
Suçlanan Hoşgörü Bakanı Nahyan, Abu Dabi emiri ve BAE Devlet Başkanı olan Halife bin Zayid Al Nahyan’ın da üyesi olduğu aileye mensup. Dünyanın en zengin dördüncü kraliyet ailesi olan Nahyan’ların İngiltere’de birçok mülkü bulunuyor. Ailenin diğer bir üyesi Şeyh Mansur bin Zayed El Nahyan, İngiltere Premier Lig kulüplerinden Manchester City’nin sahibi.
Travma yaşıyor
The Times gazetesinin ulaştığı tıbbi raporda, Caitlin McNamara’nın olayın ardından travma sonrası stres bozukluğu yaşadığı, geceleri tekrarlanan panik ataklar geçirdiği ve uyumakta zorlandığı ifadeleri yer aldı. İngiltere, McNamara’nın korunması için bir polis görevlendirdi. Korkusunu dile getiren McNamara, “Bakan Nahyan’ın gücü, İngiltere de dahil olmak üzere dünyanın büyük bir bölümünü kapsıyor” dedi. McNamara, festival komitesini de kendisine destek olmamakla suçladı. Avukat Carter Ruck, Nahyan hakkında İngiltere’de dava açıp açamayacaklarını araştırıyor.