06.03.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:
KORSANLARIN yaşamını araştıran uzmanlar, bir zamanlar barbarlık, gaddarlık, cinayet, tecavüz, yağma gibi pek çok olumsuz yargının simgesi haline gelen kurukafa ve çarprazlama kemiklerden oluşan korsan bayrağının, aynı zamanda bir demokrasi ve refah sembolü olduğunu ortaya koydu. Tarihçiler, kralların keyfe endeksli bir yaşam sürdüğü dönemde, korsanların liderlerini seçme ve kararları oybirliğiyle alma gibi uygulamalarla, demokrasiyi devletlerden önce yakaladıklarını belirtiyor.
İngiliz tarihçi David Cordingly'nin kaleme aldığı 'Siyah bayrak altında: Korsanlar arasında hayatın gerçeği ve öyküsü' isimli kitap, defalarca beyaz perdeye aktarılan, sayısız romana konu olan korsanların aslında demokrasinin ilk gerçek örneğini uygulamaya geçirdiklerini ortaya koyuyor.
Kitapta korsanların özellikle altın çağları olarak nitelendirilen 1680 - 1725 yılları arasında oldukça ilerici bir anlayışa sahip olduklarına ilişkin tarihi dökümanlara dayanılarak sayısız örnek veriliyor. İşte bunlardan birkaçı:
* Ticaret ya da savaş gemilerine saldırmadan önce oylama yapılırdı.
* Korsanlar kaptanlarını yine yaptıkları bir oylamayla seçerlerdi.
* Kaçarak korsan gemilerine katılan siyah köleler, beyaz tayfayla eşit haklara sahip olurdu. Bazı gemilerde tayfaların neredeyse üçte biri siyahtı. Siyahların kaptanlığa kadar yükseldiklerine tanık olundu. Korsanların yaşadıkları dönemde köleliğin kurumsal bir olgu olduğu düşünülürse siyahların demokratik bir yapı içinde kaptan olabilmeleri şaşırtıcı.
* Yağmalanan gemilerden elde edilen ganimet, tayfa arasında kıdeme göre eşit pay edilirdi.
* Korsanlar kendi aralarında sosyal refah düzenini çoktan yakalamıştı. Savaşta kolunu, bacağını kaybeden tayfaya yüklü miktarda yardım yapılırdı. Ölen korsanların ailelerine geçimlerini sağlayacak gelir verilirdi.
* Bir çok korsan gemisinde, tütün içme yasağı vardı, güneş batımının ardından güvertede çocuk ve kadınların bulunmasına izin verilmezdi.
* Kavgaya neden olduğu gerekçesiyle birçok gemide kumar oynanması yasaklanmıştı.
19. yüzyılın başlarında Güney Çin Denizi'ne tamamen hakim olan ve 50 bin korsana komuta eden Cheng'in de bir kadın olması, korsanların kadına verdiği önemi gözler önüne seriyor.
Geçen yıl Venezuela açıklarında bulunan bir korsan gemisi enkazının incelenmesiyle, korsanların tarihine ilişkin daha birçok önemli bilginin günışığına çıkarılacağı tahmin ediliyor. 3 Mayıs 1678'de, Fransız savaş gemileriyle girdiği bir çatışmada batan gemi, bugüne kadar bulunan ikinci korsan gemisi.