Gazze'deki savaşta son dakika... İsrail'e açılan soykırım davasında karar açıklandı! Tel Aviv'e büyük şok

Aden Körfezi ve Kızıldeniz'de ticari ve askeri gemilere yönelik saldırıları ile gündeme gelen Husilerin bu kez Rus petrolü taşıyan Marshall Adaları bandıralı bir İngiliz tankerine füzeli saldırı gerçekleştirdiği bildirildi. Saldırıya uğrayan Marlin Luanda gemisinin işletmecisi Trafigura adlı firmadan yapılan açıklamada, füzenin geminin kargo tanklarından birinde yangına neden olduğu ve gemideki söndürme ekipmanları ile yangına müdahale edildiği bildirildi. İngiltere Deniz Ticareti Organizasyonu (UKMTO) olayın Aden Körfezi'nin 60 deniz mili güney doğusunda meydana geldiğini açıklarken, bölgedeki savaş gemilerinin hedef alınan tankere eşlik ettiği ve tüm mürettebatın güvende olduğu kaydedildi.

Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) Güney Afrika tarafından İsrail aleyhinde açılan soykırım davasında ihtiyati kararları bugün açıklamasının ardından Katar’dan açıklama geldi. Katar Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, UAD’nin hükmettiği geçici tedbirlerin uluslararası hukuk ve adaletin üstünlüğü için bir zafer olduğu belirtildi. Açıklamada ayrıca, kararın ezici bir üstünlükle alınmasının Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin karşı karşıya olduğu ve tedbirlerin uygulanmasını gerektiren soykırım tehdidinin büyüklüğünü yansıttığı kaydedildi. Filistin devletinin kurulmasına da değinilen açıklamada, “Katar, 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulması konusundaki kararlı tutumunu bir kez daha yineler” ifadeleri yer aldı.

Filistin Kızılayı İsrail güçlerinin Gazze Şeridi’nin güneyindeki El Amal Hastanesi’nde yer alan merkezlerine saldırı düzenlediğini duyurdu. İsrail askerlerinin son 3 gündür Han Yunus kentindeki hastanenin çevresinde sokağa çıkma yasağı uyguladığı ve ambulans ekiplerinin hastaneye girişi ile hastaneden çıkışını engellediği aktarılan açıklamada, “Filistin Kızılayı, El Amal Hastanesi’nde kuşatma altındaki ekiplerinin güvenliğinden derin endişe duymaktadır. Uluslararası toplumu burada çalışan personeli korumak için acil harekete geçmeye çağırmaktadır” ifadeleri kullanıldı.

Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, Uluslararası Adalet Divanı'nın açıkladığı ihtiyati kararların ardından yaptığı açıklamada, kararın Tel Aviv için bağlayıcı olduğunu söyleyerek, “İsrail'in şimdi mahkeme kararını uygulaması gerekiyor” dedi.

Hollanda’nın Lahey kentindeki Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD), İsrail'e yönelik soykırım davasındaki bazı ihtiyati kararların uygulanması kararı sonrası açıklamalar gelmeye devam ediyor. Uluslararası Af Örgütü Genel Sektreteri Agnes Callamard yaptığı açıklamada, mahkemenin kararı “Filistinlileri daha fazla acı çekmekten ve telafisi mümkün olmayan zararlardan korumaya yardımcı olabilecek önemli bir adım” olarak nitelendirdi. Callamard, “Karar, dünyanın İsrail’in Gazze Şeridi nüfusunu yok etmek için acımasız bir askeri politika yürütmesine ve Filistinlilere karşı benzeri görülmemiş bir ölçekte ölüm, dehşet ve acıya yol açmasına sessiz kalmayacağına dair açık bir mesaj gönderiyor” dedi.

UAD’nin kararının tek başına Gazzelilerin yaşadığı zulme son vermeyeceğini belirten Callamard, “İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını durdurması için İsrail üzerinde etkili ve birlik içinde uygulanması gereken bir baskıya duyulan acil ihtiyacı ortaya koymaktadır” şeklinde konuştu. Ateşkes çağrısı yapan Callamard, “Mahkeme tarafından emredilmemiş olsa da tüm tarafların derhal ateşkes ilan etmesi, geçici tedbirlerin uygulanması ile benzeri görülmemiş sivil acıların sona erdirilmesi için en etkili şarttır” ifadelerini kullandı.

İsrail başbakanı Binyamin Netanyahu karara ilişkin bir video mesaj yayınladı. İsrail'in 'uluslararası hukuka bağlı kalarak kendisini savunmaya devam edeceğini' söyledi.

Netanyahu, Adalet Divanı'nın kararına tepki gösterdi. "Uluslararası hukuka bağlı kalarak kendimizi ve vatandaşlarımızı savunmaya devam edeceğiz" dedi. Yanı sıra, "İsrail eşi benzeri olmayan bir haklı savaş yürütüyor" dedi.

Üst düzey Hamas yetkilisi Sami Ebu Zuhri, UAD'nin kararının İsrail'in 'izole edilmesine' katkıda bulunduğunu söyledi.

Ebu Zuhri, mahkemenin kararını İsrail'in izole edilmesine ve Gazze'deki suçlarının açığa çıkmasına katkıda bulunan önemli bir gelişme olarak nitelendirdi.

Hızlı kararından dolayı mahkemeye teşekkür eden Güney Afrikalı yetkililer davanın sonucunu "kesin bir zafer" olarak nitelendirdi ve Filistin halkının adalet arayışında önemli bir dönüm noktasını geride bıraktığını kaydetti.

Filistin Dışişleri Bakanlığı, davadan çıkan sonucu memnuniyetle karşıladıklarını açıkladı.

Almanya hükümeti Uluslararası Adalet Divanı'ndan çıkan kararla ilgili açıklamada bulundu. Karara saygı duyduklarını belirten hükümet, geçtiğimiz hafta davada İsrail'i destekleyeceğini açıklamıştı.

-Mahkeme davanın karara bağlama yetkisinin kendisinde olduğunu söyledi ve İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki soykırım eylemlerini konusunda önlem almaya çağırdı.

-Gazze'ye insanı yardım girişinin sağlanması talep edildi.

-Mahkeme İsrail'in Gazze'deki saldırılarını azaltmasını ve sivilleri hedef almamasını istedi ancak net bir ateşkes veya savaşı sonlandırma çağrısında bulunmadı.

Divan’ın bugün vereceği kararla birlikte İsrail ordusunun Gazze'deki saldırılarının önüne geçilmesi amaçlanıyor. Bu bağlamda ordunun dava sonuçlanana kadar geçici kurallara uyması bekleniyor.
Tedbirler kapsamında Gazze'deki insani krizin bitmesi ve İsrail kanadının sivillerin barınma, giyinme ve yemek ihtiyaçlarını karşılanması isteniyor.

Çoğu uzman Güney Afrika’nın, "hiçbir şey yapılmazsa" büyük hayati tehditler olacağını kabul ettirmeyi başardığını düşünüyor.

Uluslararası Adalet Divanı, İsrail'in soykırım eylemlerini engellemesin için Tel Aviv'e bir ay süre verdiğini bildirdi. Yargıç Donoghue, kararın İsrail için uluslararası yasal yükümlülükler doğurduğunu söyledi.

Yargıç Joan Donoghue, İsrail'in talep ettiği gibi davanın tamamını reddetmedi. Mahkeme, İsrail'in soykırım yaptığına dair net kanıtlar bulunduğunu ve Güney Afrika'nın artık bu bağlamda tekrar dava açabileceğini söyledi.

Güney Afrika İsrail'e Gazze'de soykırım yaptığı gerekçesiyle Uluslararası Adalet Divanı'na (IJC) şikayet etti. Çoğu hukukçu mahkemenin, Güney Afrika’nın ihtiyati tedbir talebini veya bazı önleyici talepleri kabul edeceğini düşünüyor. İsrail Hükümet Sözcüsü Eylon Levy, “Tabii ki mahkemenin, Güney Afrika’nın yönelttiği bu tamamen absürt suçlamaları kabul edilemez bulacağını bekliyoruz” dedi.

DAVANIN KONUSU NE?

Güney Afrika, İsrail’in Gazze’deki askeri operasyonuyla 1948’te imzalanan Birleşmiş Milletler (BM) Soykırım Sözleşmesi’ni ihlal ettiği gerekçesiyle 29 Aralık’ta Uluslararası Adalet Divanı’na başvurdu. Soykırım kanıtlaması en zor suçlardan biri. Zira “soykırım niyeti” için insanları öldürmenin de ötesinde fiiller gerekiyor.

Bir devletin bir ulusal, etnik veya dini grubu kısmen veya bir bütün olarak yok etmek istediğinin kanıtlanması şart. Güney Afrika’nın, İsrail’in planının veya davranış biçiminin başka hiçbir şeyle açıklanamayacağını kabul ettirmesi gerekiyor.

İSRAİL NE DİYOR?

İsrail Gazze'deki savaşta şimdiye kadar hiçbir zaman sivilleri hedef almadıklarına tam aksine Hamas savaşçılarını vurduğunu öne sürüyor.

KARAR AÇIKLANDI

Uluslararası Adalet Divanı Güney Afrika'nın açtığı soykırım davasında kararını açıkladı. Mahkeme, İsrail'in dosyayı reddetme kararını onaylamadığını belirterek soykırım davasının görüleceğini bildirdi. Mahkemenin yargıcı, Güney Afrika'nın açtığı soykırım davasında haklı olduğunu söyledi.

Mahkeme ayrıca İsrail'in 'soykırımı önlemek' için her türlü tedbiri almasını istedi.

Güney Afrika'nın, İsrail'e açtığı soykırım davası yaklaşık iki saat içinde açıklanacak. İsrailli yetkililer "Mahkemenin şüpheli ve sahte suçlamaları reddetmesini bekliyoruz" derken Hamas ise konuyla ilgili "Mahkeme ateşkes kararı çıkartırsa biz uyacağız ayrıca işgalci devlet (İsrail) tüm Filistinli tutukluları serbest bırakırsa, Hamas da esirleri serbest bırakacak" ifadesini kullandı.

İsrail ordusu Gazze'ye hem hava hem kara hem de denizden saldırdı. Yetkililer Hamas'a ait tanksavar füze üssünün vurulduğunu öne sürdü. Ordunun Arap medyası sözcüsü Avichay Adraee Han Yunus'taki çatışmaların yoğunlaştığını belirtti.

Filistin Sağlık Bakanlığı 7 Ekim'den beri İsrail saldırılarında ölenlerin sayısını 26 bin 83 olarak açıkladı. Bölgedeki yaralı sayısı 64 bini geçerken son 24 saatte ise 183 kişi yaşamını yitirdi.

7 Ekim'den beri İsrail'in kuzeyine saldıran Lübnan'daki Hizbullah güçleri son olarak 'özel bir füze' olarak adlandırdıkları sistemle İsrail'in radar üssünü vurdu. Lübnan medyası füzenin Rus yapımı "Kornet atgm" olduğunu belirtti. Füzenin özelliği ise düşman hedeflerine doğrudan değil eğimli bir saldırıda bulunması. Yani füze önce havalanıyor daha sonra da hedefine bir dalış gerçekleştirerek patlıyor.

"SPİKE" FÜZELERİNİN MUADİLİ

Hedefine doğrudan gitmemesi nedeniyle İsrail hava savunma sistemleri tarafından tespit edilemeyen kornet füzesi, tank, zırhlı araç ve radar istasyonları gibi hedefleri kolayca etkisiz hale getirebiliyor dahası radar sistemleri dahi füzeyi sistemde algılayamıyor. İsrail ordusu ise son günlerde bu füzeye karşı tanklarını zırhlı bir paletle donatarak önlem almaya çalıştı.
İsrail basınına konuşan uzmanlar ise Hizbullah'ın kamera yerleştirerek attığı füzenin İsrail ordusundaki 'Spike' füzelerinin bir muadili olduğunu aktardı.

Öte yandan yerel medya radar üssünün Hizbullah'a ait kısa menzilli İHA'ları bir süredir hedef alması nedeniyle saldırıya uğradığını kaydetti.

İsrail ordusu gece boyunca Han Yunus'u bombaladı. Al Jazeera, keskin nişancıların sabah saatlerinden itibaren ise evlerinden çıkmaya çalışan Filistinlileri hedef aldığını bildirdi.

Uluslararası Adalet Divanı (ICJ), Güney Afrika’nın İsrail’e karşı açtığı soykırım davasında ilk kararını bugün, TSİ 15:00’te açıklayacak. Çoğu hukukçu mahkemenin, Güney Afrika’nın ihtiyati tedbir talebini veya bazı önleyici talepleri kabul edeceğini düşünüyor.

Hollanda’nın Lahey kentinde görülecek davada Güney Afrika Dışişleri Bakanı Naledi Pandor da bulunacak. Öte yandan İsrail, bu taleplerin reddedileceği görüşünde.

İngiliz medyası Çinli yetkililerin İran'a husilerin saldırılarını durdurması yönünde baskı yaptığını yazdı. İsimsiz dört İranlı kaynak ve konuya yakın bir diplomatın yer aldığı rapora göre Pekin, şartlara uyulmaması durumunda İran arasındaki ticareti sınırlama tehdidinde bulundu.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vedant Patel, İsrail ile Hamas arasındaki mevcut çatışmanın 7 Ekim'de patlak vermesinden bu yana Katar'ın ABD için "ayrılmaz, yeri doldurulamaz, önemli bir bölgesel ortak" olduğunu söyledi.

Gece saatlerinde Yemen’deki İran yanlısı Husilere bağlı bir heyet, Rusya’nın başkenti Moskova’da Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov ile bir araya geldi. Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Görüşmede, Yemen’de yaklaşık 9 yıldır devam eden askeri-siyasi krize kapsamlı çözüm bulunması konuları üzerinde derinlemesine görüş alışverişinde bulunuldu. Aynı zamanda, BM himayesinde Yemenliler arası tam kapsamlı bir ulusal diyaloğun kurulması için gerekli koşulların hızla oluşturulmasına yönelik uluslararası çabaların arttırılmasının önemi vurgulandı” denildi.

İsrail-Hamas savaşının başından beri Tel Aviv'e kesintisiz bir destek sunan ABD, parasal desteğin yanı sıra askeri olarak da siyonistlerin yanında yer aldı. Gece saatlerinde ise iki ülke arasındak son yılların en büyük askeri anlaşması sağlandı. Yeni anlaşma kapsamında Washington yönetimi, İsrail'e şunları sağlayacak:

-25 adet F-35 uçağı

-25 adet F-15 uçağı

-12 adet Apaçi model helikopter

-Binlerce taarruz tüfeği

İsrail yerel medyası teslimatların kısa bir süre içerisinde başlayacağını ve ülkenin bölgesel bir savaşa hazırlandığını belirtiyor. Times of İsrail gazetesi ordunun İran'ın yeraltında bulunan nükleer tesislerini yok etmek için F-15 temin ettiğini yazdı.