20.09.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
GÜLDENER SONUMUT
Gün geçmiyor ki Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Türkiye arasında bir söz düellosu yaşanmasın... Macron’un Türkiye’ye yönelik sarf ettiği, kimi zaman amacını aşan sözlerden dolayı, Türkiye’nin Macron’a yönelik ilgisi birden arttı. Macron’un eleştirilecek çok yanı var. Ancak onu gönül ilişkileri, fiziki durumu veya karşılıklı rızaya dayalı cinsel tercihleri üzerinden eleştirmemek gerekir. Hatta imtina göstereceğimiz bu konuları Macron’la sınırlı tutmamak lazım. Bununla birlikte Fransa Cumhurbaşkanı’nı eleştirirken Fransız halkının kalbini kıracak veya iki ülke arasında telafisiz yaralar açabilecek sözlerden de kaçınmak doğru olur.
Cumhurbaşkanlığına aday olduğu dönemde metin yazarı olarak işe alınan Marie Tanguy, “Confusions” yani “bilinç bulanıklıkları” adlı bir kitap kaleme aldı. Kitapta Macron’un adaylığını koyduğunda nasıl büyük bir umut oluduğunu anlatan Tanguy, bir sendikadaki metin yazarlığı görevinden ayrılıp onun ekibine nasıl katıldığını anlatıyor. Yakınlarının uyarılarına rağmen Tanguy, Macron’un ekibine ısrarla katılmak istemiş. Macron eşi Brigitte Macron’la gerçekleştirdiği sözlü ve yazılı sınavın ardından işe alınmış. Dolayısıyla Macron’un seçim kampanyası sırasındaki tüm konuşmaları Tanguy kaleme almış.
5 kişilik bir ekibin parçası olarak 500 gün boyunca yaşadıklarını anlatan Tanguy, Fransız halkı gibi kendisi için de bir umut olan Macron’un nasıl hızla hayal kırıklığına dönüştüğünü duygusal bir şekilde tarif ediyor. Gerçeklerden kopuk yaşayan bir “lider” olduğunu kendi kelimeleriyle güzel bir şekilde tasvir ederken, örnekler de veriyor.
Züppe bir ekip
Tanguy, Macron’un yakın çalışma arkadaşlarının son derece züppe ve herkesi küçük gören, sadece orta direği hedefleyen, diğer sosyal kitlelerden aşağılayıcı şekilde bahseden, çok diplomalı ama deneyimsiz gençlerden oluştuğunu ifade ediyor. 500 gün boyunca haftada 7 gün çalışan ve tükenmişlik sendromuna yakalanmak üzereyken görevinden istifa eden Tanguy, kendisini işe alan Bayan Macron’un gidişini umursamadığını belirtiyor.
Kısacası Macron’u eleştirmek için yansız ve nesnel birçok kaynak mevcut. Eleştirileri bu kaynaklardan esinlenerek yapmakta fayda var. Türkiye’de bulunan ve statüleri her zaman tartışma konusu olan Ankara Charles de Gaulle Lisesi veya İstanbul’daki Pierre Loti okulları üzerinden Fransa’yla yaşadığımız sorunlara çözüm bulunamaz. Bu okullarda yetişen Türk, Fransız ve yabancı talebeler, evrensel niteliklere sahip ve Türkiye’nin, Fransa başta olmak üzere dünyadaki elçileri niteliğinde insanlara dönüşüyorlar. Bu okulların idari yapılarını Türk kanunlarına uyumlu hale getirmek gerekiyor elbette. Teşbihte hata olmaz misali, pire için de yorgan yakmamak gerekiyor.
Küresel ısınma, yaban arıları ve patates...
Küresel mali krizle Doğu Akdeniz’deki gerlimli anların, küresel ısınmadaki son durumu bize unutturmaması gerekiyor. Uzmanlar, Avrupa ülkelerinin neredeyse bütün şehirlerinde yaşanan mevsim dışı sıcaklık nedeniyle susuz kalan yaban arılarının, normalinden daha saldırgan olduklarını dile getiriyor. Yaz aylarında yaban arılarının saldırısına uğrayan insan sayısı hiç de azımsanmayacak derecede. Hatta yeni nesil koronavirüs sorunu dışında hastanelerin acillerine gidenler arasında yaban arısı saldırısına uğramış, alnı veya gözü şişmiş pek çok hasta bulunuyordu.
Yaban arılarının mevsim dışı sıcaklıklardan etkilendiklerini söyleyen uzmanlar, arılar ve kuşlar için mutlaka su kabı veya su içebilecekleri bir alan düşünülmesi gerektiğini hatırlatıyor. Malum yaban arıları hem tarım ürünlerini haşerelerden koruyor hem de çiçeklerin tozlaşmasına, bitkilerin polenleşmesine yardımcı oluyor. Yaban arılarının ekosistemin dengesi için çok önemli olduğunu hatırlatan uzmanlar, bu hayvanların su ihtiyaçlarının giderilmesi halinde saldırganlıklarının bir miktar daha azalacağını ifade ediyor.
Belçika’da da kuraklığın etkisi sadece yaban arılarının saldırganlaşmalarıyla sınırlı değil. Aynı zamanda ülkenin milli ürünü olan patates ve patates kızartmasını da tehlikeye atıyor. Zira kuraklıktan dolayı patateslerin boylarında da küçülme yaşanıyor. Uzun ince patates kızartmaları zamanla hayal olabilir.