Özgür seçim için #şemsiyedevrimi

Küresel ekonominin en önemli finans merkezlerinden Hong Kong’da demokrasi yanlısı gösteriler yüz binlerce kişinin katılımıyla şehri kilitleyecek duruma geldi. Pazar gününden itibaren şehir devletinin ana yollarını oturma eylemiyle trafiğe kapatan göstericiler polis şiddetine rağmen geri adım atmıyor.
Hong Kong doları son altı ayın en düşük seviyesine inerken Çin’in özerk bölgede adil ve özgür seçimlere izin vermesi konusunda İngiltere ve Tayvan’dan talep geliyor. Pazartesi günü polisin geri çekilerek anayolları ve meydanları göstericilere bırakması moralleri yükseltse de Komünist Parti’den 2017’de Hong Kong özerk yönetiminin liderinin belirleneceğini seçimlere katılacak adayları ‘filtreleme’ fikrinden geri adım atması çok zor gözüküyor.
Çin toprakları içerisinde 1989’da Pekin’in Tiananmen Meydanı’ndaki gösterilerden bu yana en büyük protesto hareketi, teknoloji düşkünü, iyi eğitimli, yüksek gelir seviyesine sahip genç kuşağın meydan okuması...
Gösterilerde ön plana çıkan öğrencileri temsilen AFP haber ajansına konuşan 18 yaşındaki lise öğrencisi Michael Wan, “Sonuna kadar, gerçek demokrasiyi elde edene kadar burada kalacağım” dedi.

Çin yönetimi 17 yıl önceki sözünü tutmadı

Güney Çin Denizi’nde, Çin anakarasının güneyinde yer alan Hong Kong’un resmi adı, “Çin Halk Cumhuriyeti’nin Hong Kong Özel İdari Bölgesi”. 1 Temmuz 1997’de Londra’nın atadığı son valinin görevinin bitmesiyle Birleşik Krallık içerisinde özel bir statüye sahip olan Hong Kong resmen Çin’e bağlandı. Fakat serbest pazar ekonomisinin küresel merkezlerinden Hong Kong’a kendi yöneticilerini seçme hakkı, siyasi ve ekonomik imtiyazlar tanındı. 2017 yılında Hong Kong’u yönetmek için adaylıkları Pekin’in ‘filtreleyeceğini’ açıklaması adada adil ve özgür seçim ortamının sağlanmayacağı şüphesine dönüşerek protestoları körükledi. Çin’in kararını eleştiren muhalif Hong Konglular, seçimlerin Komünist Parti’nin çizdiği çerçevede gerçekleşmesi durumunda ‘sahte demokrasi’ uyarısı yapıyorlar.