Amaç, siyaset değil 35 projeyi anlatmak

Geçen haftalarda İZBAN Genel Müdürlüğü görevinden ayrılan Selçuk Sert, “35 Proje Hakeratı” adı altında bir dernek kurdu. Henüz aktif olarak çalışmalara başlamayan dernek, AK Parti Hükümeti’nin İzmir’e vaat ettiği “35 İzmir 35 Proje” sloganını akıllara getirdi. Selçuk Sert, Milliyet Ege’nin Misafir Odası’nda Ege Bölge temsilcimiz Hamdi Türkmen, Yazı İşleri Müdürlerimiz Uğur İşven, İbrahim Akbulut, Muhittin Akbel ve Kadir Çetinkaya’ nın sorularını yanıtladı.

İZBAN’la yollarınız nasıl kesişti?

İZBAN, yaklaşık 2.5 yıllık bir süreç. Ulaştırma Bakanımız Sayın Binali Yıldırım ile ilişkimiz, 2004 yılında, onun bürokratı olarak başladı. Sayın bakanımızın bir takım özelliklerinden etkilendim. O da bizim çalışma sistemimizi faydalı buldu. Bakan Bey’in hoşgörülü, ekibinin siyasi görüşüne bakmaksızın herkese eşit mesafeli olması, proje takibi, bir takım işlerde benim işimi benden daha iyi biliyor olması, etkileyiciydi. İZBAN’da görev almamı bakanımız istedi. Kabul ettim. İyi ki kabul etmişim ve bu denli faydalı bir projenin içinde bulunmuşum. Ancak İZBAN’la ilgili beni üzen bir konu var; o da kendi isteğimle görevden ayrılışımın kamuoyuna farklı yansıtılıp yanıltılması.

Ortak akıl ve hoşgörü

İZBAN, İzmir’e neler kazandırdı ve bu proje nasıl gerçekleşti?

- İZBAN, bir ortak akıl ve hoşgörü projesidir. İZBAN, 30 Ağustos 2010’da ilk yolcularını taşımaya başladı. Öncelerde 12 bin olan günlük yolcu kapasitesini 2.5 yıl içinde bir dönem 180 bine kadar yükseltti. 1000’e yakın istihdam sağladı. Türkiye’nin en büyük bakım onarım atölyesinde, kendi trenlerine Türkiye’deki standartların üstünde bir bakım onarım yapılıyor.
İZBAN birçok ilke imza attı. İlk defa ulusal demiryolu ile kent içi ulaşım sağlandı. Yine ilk defa bu kadar uzman bir demiryolları işletmeciliği yapılıyor ve en önemlisi ilk defa yerel yönetim-merkez yönetim ortaklığı kuruldu. Büyükşehir Belediye Başkanımız Aziz Kocaoğlu, TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanımız Binali Yıldırım’ın, siyaseti bir kenara bırakarak destek olmaları çok etkili.
Bu proje bir hoşgörü ve ortak akıl projesidir. Açılışta Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ile ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu bir araya gelerek bu hoşgörüyü taçlandırdılar. Çalışma arkadaşlarımız her şeyden önce İzmir Metro AŞ. Genel Müdürü Sönmez Alev Bey ile iyi bir uyum sağladık. Eş imzayla işler yürüyor. Ne yaptıysak beraber yaptık. Neticede 2.5 yılın sonunda ekip kurulmuş ve sistem oturmuş bir durumda görevi devrettim. Görevi bakanımızdan aldım. Müsaadesiyle de görevi bıraktım.

Görevden alındığınız yazılmıştı.

- Görevi kendi isteğimle bıraktım, görevden alınmadım. İşi tam tamamlanın keyfini yaşayacakken, ertesi gün bir internet sitesinde “İZBAN’da operasyon”, “İZBAN’da koltuk savaşı” gibi asılsız haberler gördüm. Bazı yerel basın da buradan aldığı manşetlerle bu konuyu işlemeye başladı. Google’da ‘Selçuk Sert’ diye aradığın zaman görevden alınmış bir başkan portresi çiziliyor. Sanal bir takım kahramanlar günlük reytingler uğruna hizmet verenler küstürülebiliyor. İki buçuk yıl boyunca deliksiz uyuduğum gece yok. Gecemi gündüzüme kattım. Yıpratıcı, yorucu fakat keyifli bir süreç sonunda ayrılırken de keyfini yaşatmadılar. İzmir’de yapılan ortaklık dünyada dahi gerçekleştirilmesi çok zor bir proje.

Kurumsal ekip çalışması

35 Proje Hareketi Derneği’nin başkanlığına getirildiniz. AK Parti’nin İzmir’e vaat ettiği 35 proje, dernekle nasıl bağlantılı? Dernek hangi amaçla kuruldu?

- Bu dernek, ne proje yürütecek, ne proje yapacak. Ulaşabildiği kitleler arasında köprü olacak, geri bildirimleri yetkililere aktaracak, projeler hakkında kamuoyunu bilgilendirecek. Çalışma arkadaşlarımız da genelde spor camiasından daha önce çalıştığımız, çalışma kültürünü yaşadığımız kişiler. Bu zaten yaptığımız bir çalışmaydı; şimdi kurumsal bir ekip çalışmasına dönüştürmeye çalışıyoruz. İZBAN’dan ayrılma gerekçelerimden biri kendime, aileme ve sosyal faaliyetlerime zaman ayırabilmekti. Diğeri dernek ve sporla ilgili çalışmalardı.

Bu dernek, kamuoyunda Binali Yıldırım’ın belediye başkanlığı için yaptığı altyapı çalışması gibi bir algı yarattı. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

- Bana göre, böyle bir çalışma yapmak için biraz erken. Dernek, bakanla direkt ilişkili bir konu değil. Ben Bakan Bey’in belediye başkanı olmasını çok büyük bir fedakarlık olarak görüyorum. 10 yıl Ulaştırma Bakanlığı yaptıktan sonra bu deneyimini çok daha etkin bir şekilde kullanması gerektiğini düşünüyorum. Dernek, başkanlıkla alakalı değil; 35 projeyle ilgili. İşin siyasi, bürokratik çalışmalarını yapan kurumlar var. Siyaset dışında Binali Bey ile gönül bağımız var.

Siyasete girmeyi düşünüyor musunuz?

- İnsanların bir takım yetenekleri vardır. Yeteneklerinin geliştiği yönde kendini geliştirmesi ve değer kazandığı yönde ilerlemesi, daha doğru bir strateji diye düşünüyorum. Yöneticilik konusunda önemli deneyimler kazandım. Birbirinden çok farklı sektörlerde görev yaptım. Denizcilik, kültür yönetimi, havacılık, demiryolları... Bunları alt alta koyunca hepsinden yüzümün akıyla çıktım.

Herkes kendi işini yaptı

İZBAN’a kim ne katkı yaptı?

- Bu projenin övünülecek yanı, kimin ne kadar yatırım yaptığı değil, başarılmış ve yürütülür hale gelmiş olmasıdır. Belediyenin de TCDD’nin de kaynağı kamudur. İzmir’in bu başarısının parasal bir karşılığı yoktur. Her iki tarafın da protokolden gelen yükümlülükleri var. Her iki taraf da yükümlülüklerini en güzel şekilde yerine getirdi. Sonuçta herkes işini yaptı ve bu çalışma yürüyor. Bunun keyfini yaşamamız gerekiyor. Güzel bir evlilik olmuş nurtopu gibi de bir çocukları olmuş. Şu ana kadar Torbalı’ya kadar görev verildi. Bunun dışındakiler proje halinde şu anda bunun üzerine çalışıyor. Aliağa-Torbalı hattıda hizmete açılacak.

180 bin yolcu taşınıyor

İZBAN karda mı?

- İZBAN, kendi cari giderlerini karşılayabilir durumda. Kent içi ulaşımında kar etmek, birinci derecede beklenen bir oluşum değildir. Kentiçi ulaşımda 1 birim artışı, ekonominin 1.5 birim artışıdır. Yaşam kalitesini yükseltir. Seferleri 3 dakikada bir çalıştırabilsek 550 bin yolcu rakamına çok rahat ulaşabiliriz. Arz edelim ki talep oluşsun. 12 binden 180 bine böyle çıktık. Mevcut sistemle ancak 300 bin yolcuya ulaşılır.

Tepkileri de projelere ekleyeceğiz

35 İzmir 35 İzmir projesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

- 35 projenin yapılması, en azından bir kısmının hayata geçirilmesi bile İzmir için çok önemli. Bizim de İzmirli olarak bir katkımız olursa görevimizi yapmış oluruz. Binali Yıldırım ve Aziz Kocaoğlu sürekli iletişim halinde. Siyaset, projelerle ile ilgili kendi tabanına oy kaygısıyla bir takım mesajlar verir. Bizim yorumsuz olarak şeffaf bir şekilde tüm kitlelere ulaştırmamız daha kolay. İzmir’in her kesiminden gelen tepkileri de projeye katma konusunda fayda sağlayabiliriz.

35 projeden hangileri algılanamadı? Üstünde özellikle durduğunuz bir proje var mı?

- Ben İzmirli olarak bir takım projelerle ilgili çalışıldığını biliyorum fakat ne durumda olduğunu bilmiyorum. Örneğin, marinalarla ilgili projenin ne durumda olduğunu bilmiyorum. 2023’te bitmesi planlanan projenin ne durumda olduğunu öğrenmek istiyorum. Mesela Adnan Menderes Havaalanı’na, iç hatlar terminalinin iki katı büyüklüğünde dış hatlar terminali yapılıyor. Bu ihtiyaç, hangi şartlar altında doğdu? Bunları bilmek istiyorum.

Dernek yönetiminde kimler olacak?

- Ev hanımından iş dünyasından insanlara kadar bu konuda çalışma yapacak arkadaşlardan bir ekip kurmak istiyorum. Daha önce birlikte çalıştığımız, spor camiasından arkadaşlar, tanıdığım işadamı arkadaşlar var. Dernek tüzel olarak Alsancak’ta kuruldu fakat henüz faaliyete geçmedi. Derneğin tam adı “35 Proje Hareketi.” Bu zamana kadar kişisel olarak yaptığım çalışmaları bundan sonra kurumsal olarak ve arkadaşlarla birlikte yapacağız.