Ege Arkas'tan öğrenecek çok şey var

Arkas'tan öğrenecek çok şey var

30.05.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Arkastan öğrenecek çok şey var

Sonra Ticaret Lisesi'nde Şakir Erman, İnciraltı Plajı'nda talihsiz bir biçimde yaşamı sona eren sevgili Cumhur. Futbol, profesyonelliğimizden ötürü öne çıktı. Basketbol, voleybol izlemenin keyfi, coşkusu ise hala sürüyor. Futbolla öylesine içli dışlı olduk ki, yaşama dair ıskaladıklarımız oluyor. Elbette ayıp da oluyor. Oysa basketbol ile voleybolun fantastik bir yüzünü keşfetmek, Konak'taki Halk Eğitim Merkezi Spor Salonu'nda ortaokullu yıllarımıza rastlar. Ulusal takımın Galatasaray'ın ünlü voleybolcusu Değer Erbaydar'ı ilk orada izledim. Arkas'ın voleybolda İzmir'e taşıdığı şampiyonluk futbolla kuşatılmış belleğimizde eski kapıları bir bir araladı. Nalan Ülker şöyle anlatıyor: Başkan Mario Sponza, Genel Koordinatör Yaşar Ergün, Basın Sözcüsü Uğur Özden ve nihayet Antrenör Şükrü Yengil Arkas'ın oluşum süreci beş yıl. Bu insanlar da beş yıldır birlikte, birarada. Devamlılık, istikrar, başarının ilk ve en önemli basamakları bizim futbolda bir sezonda beş antrenör değiştirenleri düşününce... Ortak tutkuları voleybol. Değer yargıları, yaşam biçimleri farklı dört insan birarada beş yıl. Rekorlara girer böylesi, bizim tür kaygan zeminlerde gezinenlerin ülkesinde. Demek ki Arkas'ın bir yerlerinde etkili bir yapıştırıcı, iyi cins bir tutkal var. Farklı değer yargıları olan bu insanlara aşılanmış, özümsetilmiş bir ortak değer yargısı. Markası da Arkas. Yani iyi cins tutkalın da adı yani sevgili Lucien Arkas ile ailesi. Nihayet, sonuçta şirketin, ailenin kurumsal kimliği ile beslenen voleybol. Başarı öyle durup dururken, kendi kendine gelmez. Başarı istendiği yere gelir. Milliyet Ege'nin 18 Mayıs tarihli baskısında sevgili Selim Türsen, Kapital Dergisi Ege ekinden bir alıntı yapmış. Şöyle ki: Etkili bir yapıştırıcı "İzmir'de köklü aileler şimdi nerede?" Ben yanıtlayıvereyim. Çoğu bittiler. Nedeni, kurumsallaşamadılar ve de çöktüler. Hem de o eski zamanlarda ve şimdilerde olduğu gibi "yüksek vergi ödeyenlerin" sıralamasına bile giremeden. Üstelik bu kentte kimlerin köklü, kimlerin köksüz olduğu da ayrıca tartışılır. Keşke tartışılsa, çok da iyi olur. İzmir'in gerçek gizli gücü, kökleri kimlerdir bilinir de, seslendirilmesinde ürkek kalınır. Sayın Lucien Arkas önderliğinde, onun ailesi çok uzun yıllardan bu yana bu kente, yaşadıkları bu ülkeye verdikleri katkılarla gerçek, yararlı, köklü yurttaşlığı simgeliyorlar. Kaliteli işler, çağdaş, uygar insanların elinden çıkar. Bu insanların çoğunu akıl almaz sığlıklarla yitirdik, uzaklaştırdık. Hiç olmazsa kalanın, varolanların izini sürelim. Onları da tüketirsek İzmir'de tarihimize ilişkin elimizde bir şey kalmayacak. Kutlamak, eksik bırakılmış bir ödev gibi geliyor Arkas'ı. Daha çok teşekkür etmeliyiz onlara. Bu kente verdikleri çok şeye sporu da, voleybolu da kattıkları için. İzmir'in, özellikle İzmir futbolunun onlardan öğrenmesi gereken çok şey var. egespor@milliyet.com.tr Kurumsallaşamadılar