Atalarının izinden dünyaya açıldı

- 1453 Osmanlı markanızla sektörde en çok konuşulan isimlerden birisiniz. Tekdüzeleşmiş mekânlar arasından gerek konseptinizle gerekse alışılmamış çeşitteki menünüzle sıyrılıyorsunuz. Bu vizyona ulaşana kadar geçirdiğiniz süreçten söz eder misiniz?

Kahve serüvenime İzmir Konak Pier’de bir kahve mağazasında garson olarak başladım. Yoğun bir tempoyla çalışıyordum. Bu çalışmam, işyeri sahibinin dikkatini çekti ki, gözümü kapatıp açtığımda mağazanın ikinci şubesinin sorumlusu oldum. Bu sorumlulukla birlikte kahve sektörünün püf noktalarını keşfetmeye başladım. Bu dönem de, kahve zincirlerinin yeni yeni kurulduğu dönem. Önce toptan kahve tedarik etmeye başladım, ardından da yurtdışından kahve makineleri getirerek onları sattım. Bu sırada 5 mağazası olan bir kahve zincirinden iş teklifi aldım. Çalıştığım 2 yıl 2 aylık sürede 5 mağazayı 127 mağaza sayısına ulaştırdım. Gözlem ve tecrübelerimle “Bir marka nasıl kurulur?”un formülünü kafamda yazıyordum. Bahsettiğiniz vizyonun en önemli kaynağı işin her aşamasında yer almış olmam. “Param var, istediğim işi yaparım” diyen biri olmadım hiçbir zaman. İşin mutfağında pişerek öğrendim her şeyi.

- Kendi markanızı kurdunuz. 1453 Osmanlı, bu köklü markaların bulunduğu sektörün liderleriyle nasıl baş ediyor, sektörde kendini nasıl konumlandırıyor?

Biz, 1453 Osmanlı’yı kurarken herkesin her aradığını bulduğu bir marka hayaliyle yola çıktık. Bundan dolayıdır ki, hiçbir tabelamızda ‘1453 Osmanlı’ haricinde bir şey yazmaz. Kahve ağırlıklı bir marka olmamızın yanı sıra, asla sadece bir kahve markası değiliz. Adını dünyaya duyurmuş Türk kahvaltısı bizim baş taçlarımızdan, 11.00-14.00 saatleri arasında sulu yemeklerimiz bulunuyor, akşam yemeği ve tatlı için zaten övündüğümüz çok çeşitli bir menümüz var. Günü nargile keyfiyle sonlandırmak isteyenler için de kendi harmanlarımızdan nargilelerimiz var.

- Arkanızda Osmanlı Gıda gibi güçlü bir şirket var. 1453 Osmanlı’nın kuruluş ve Osmanlı Gıda’ya dahil olma süreci nasıl ilerledi?

Osmanlı Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Osman Enç, 2016’da 15 yıllık tecrübemle 1453 Osmanlı’yı kurmaya karar verdiğimde her zaman yanımdaydı. Osmanlı Gıda gibi, bünyesinde pek çok markayı barındıran bir şirketin bizim için en büyük avantajı, sektörde edindiği tecrübeydi. Bu tecrübelerin hepsini birleştirdiğimizde ortaya çıkan sonuç; 2 yılda imzası atılan 44 şubesiyle yüzde 100 yerli 1453 Osmanlı...

Gençlere indirim!

- 1453 Osmanlı’yla iki yılda 13’ü yurt dışında olmak üzere 44 şubeye ulaştınız. Üstelik şubeleriniz İstanbul Mihrabat Korusu, Ankara Çukurambar, İzmir Güzelyalı, Alsancak, Manisa Uncubozköy, Kayseri, Sakarya, Trabzon ve Dubai, Katar, Nijerya, Paris, Londra, Cenevre ve Marakeş gibi kilit yerlerde konumlanıyor. Bu, takdire şayan bir başarı. Hızlı büyümeyi nasıl başardınız?

Biz, günün her saati çalışan mekânlar kuruyoruz. Kahvaltıdan akşam yemeğine; tatlıdan, kahveden, nargileye kadar çok çeşitli ürün yelpazemiz var. E böyle olunca da bizim mekânlarımızın ciroları normal bir mekâna göre 3-4 kat fazla oluyor. Bu da bize güç verip hem doğru yatırımlar yapmamızı sağlıyor hem de sistemimizin doğru yönde ilerlediğini gösteriyor. Normal bir mekân 35-40 ayda yapılan yatırımı çıkarırken, bir 1453 Osmanlı şubesi en fazla 18 ayda kendini amorti ediyor. Yatırımının bu kadar kısa sürede geri döndüğünü görenler de mutlu oluyor

- Franchise ağınızı daha da büyütmeyi planlıyor musunuz?

Şirketimizin, çocuklarımızın da yöneteceği bir marka haline gelmesini istiyoruz. Dolayısıyla yolumuzda yeni şubelerle ilerlemeye devam edeceğiz. Hatta şöyle söyleyebilirim ki, sene başında yılımızı planlarkenki 2018 yılı hedefimiz 45 bayiydi. Çünkü, 45’in bizim için ayrı bir yeri var. Hem hikâyemizin başladığı ‘Şehzadeler Kenti’ Manisa’nın plakası hem de markamızın içinde geçiyor. Şu an bu hedefe çok yakınız. Üstelik bu yıl içinde 1453 Osmanlı ailesinin bir parçası olacak ve bu zincirin parlaklığını devam ettirecek, 30 yaşından küçük gençlerimize yatırım bedelinde yüzde 30 indirim sağlıyoruz.

‘GÜLER YÜZLÜ HİZMET’ ANLAYIŞI

- Yeni açılan mekânların çoğu fast food furyasına uydu. Oysa 1453 Osmanlı’nın menüsü saray mutfağını aratmıyor ve her restoranınız dolup taşıyor. 1453 Osmanlı kalitesine ve lezzetine güveni neye bağlıyorsunuz?

Farklılığımıza. Biz hiçbir zaman müşteriye para gözüyle bakmadık. Her zaman daha iyi hizmeti verme amacıyla çalıştık ve bu günlere geldik. Misafirlerimizin bizi tercih etmesindeki en önemli faktörün güler yüzlü hizmet anlayışımız olduğunu düşünüyorum.

- Sizi birçok organizasyonda görüyoruz. Aktifliğiniz devam edecek mi?

Tabii ki. Ayrıca, markamızla sadece sponsor olmuyoruz, kendi şubelerimizde de organizasyonlar, workshoplar, eğitimler düzenliyoruz. Maç izleme günlerimiz de oluyor. Yüzde 100 Türk markası olarak sadece övünmeyi kendimize yakıştırmıyorum, toplumsal fayda içeren etkinliklerde de sıklıkla yer almaya çalışıyoruz, bundan sonra da çalışmalarımıza bu şekilde devam edeceğiz.

‘KALİTEDEN ÖDÜN YOK’

- Yüzde 100 Türk markası olduğunuzu ve yerli sermayeyle hareket ettiğinizi herkes biliyor. Ülkemizden böyle gurur verici başarılara imza atan markalar maalesef çok az çıkıyor. Bu konuda neler söylersiniz?

Bizde bir deyim vardır: “Başımıza icat çıkarma!” Türk milleti olarak küçüklüğümüzden beri ne zaman farklı bir şey yapmaya kalksak, birçoğumuz hep bu sözle karşılaştık. Bir noktada bu tabuyu yıkabilenler şu an büyük işlerin peşinde, birçoğu da dünyaya açıldı. Bu oranı artırmak, girişimcilik özelliğimizi geliştirmemiz için en büyük umudumuz çocuklarımız, gençlerimiz. Bu konuda devletimizi ve milletimizi ileriye taşıyacak olan onlar. Genç girişimcilere biz dahil pek çok firmanın ve asıl önemlisi devletin çok önemli destekleri, teşvikleri var. Naçizane tavsiyem, yeni bir iş kurmak isteyenler veya olan işini büyütmek isteyenler bu destekleri sıkı takip etsinler.

- Yurtdışı şubelerinde menüye yeni ürünler eklenecek mi, misafirlerinizi neler bekliyor?

1453 Osmanlı lezzetinden ve kalitesinden hiçbir şubemizde ödün vermedik, vermeyeceğiz. Kalitemizi koruyarak o ülkenin kendine özgü yemeklerine de menülerimizde yer verebiliriz. Osmanlı mutfağı, hüküm sürdüğü topraklardan esinlenerek sürekli kendini geliştirmiştir. 1453 Osmanlı da yer aldığı topraklardan edindiği bilgilerle kendini geliştirmeye devam edecek.