Başarılı olmak zorundayım

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, konuk olduğu TV programında, kültür-sanat başta olmak üzere kentle ilgili projelerini anlattı. Eşi Neptün Soyer’le Ankara’da tiyatroyla ilgilendiği dönemde tanıştıklarını söyleyen Soyer, “30 yıl doldu ve ben hala körkütük aşığım” dedi. Esprili şekilde yöneltilen “Emin misiniz?” sorusuna da, “Eminim, son kararım” yanıtı verdi.

İzmir’de tiyatronun önde gelenleriyle bir toplantı yaptıklarını açıklayan Soyer, “Hem şehir tiyatrolarını kuracağız hem özel tiyatroları destekleyeceğiz, 1 milyon tiyatro izleyicisine ulaşmayı hedefliyoruz. Güzel sanatlar mezunu öğrencilerimizi İstanbul’a göndermeyeceğiz. Sadece ön sıralara değil, arka sokaklara da tiyatroyu taşıyacağız. Sinema ve müzik endüstrisine de ev sahipliği yapacağız. 2020’de kruvaziyerler de geri dönüyor. İtalya’da görüştüğümüz iki önemli şirket, haftanın altı günü kentimize gelecek. Bu işe asılmazsanız gidecekleri çok liman var. İzmir bir dünya kenti olmaya talip, aslında Ege ve Akdeniz’in başkenti çünkü doğudan gelen İpek Yolu’nun son durağı. İzmir’de yapmak istediğimizin özeti bu” diye konuştu.
Soyer, kendisine yöneltilen, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bunu yapmak istemiyor mu?” sorusuna ise “Keşke o daha iyisini yapsa” yanıtını verdi.

‘Kenidim şanslı görüyorum’

Kendisini, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’tan daha şanslı gördüğünü sözlerine ekleyen Soyer, “Sürdürdüğüm bir yapı devraldım. Benim bir mazeretim yok. Ben başarılı olmak mecburiyetindeyim. İzmir tüm bu anlattıklarımı yapmaya muktedir. İzmir hem doğuya hem batıya taze kan pompalıyor. Biz kalp masajına başladık” dedi.
Programda ifade edilen “Belediye başkanları partiler üstü olmalı mı? Partileri olmasa da bazı başkanlar seçim kazanabiliyor” sözlerine de katılan Soyer, “Yüzde yüz partiler üstü olmalı. Belediye başkanı ‘Sen bana oy verdin mi vermedin mi’ diyemez. Seçiliyorsunuz, ‘Ben rozetimi çıkardım’ diyorsunuz. Seçileceğiniz zaman bir daha takıyorsun” dedi. Türkiye’nin çok köklü bir yerel yönetim reformuna ihtiyacı olduğunu dile getiren Soyer, “Biz devletiz aslında. SGK borcunuzu ödemezseniz, mal aldığınız şirketin parasını ödemezseniz haciz memuru gelip haczedebilir. Devlet devlete haciz uygular mı?” ifadelerini kullandı.

İzmir evleri yaşama dönüyor

Milliyet gazetesi yazarı, kent gözlemcisi Orhan Beşikçi ile sokakları gezip bilgi alan Soyer, “Basmane ve çevresindeki gezinin ufuk açıcı, tarihsel çevreyi daha dikkatle takip edeceğim. Bölgede yıkılmaya yüz tutan eski evleri yeniden İzmir’deki hayata kazandıracağız. İzmir geleceğe geçmişini koruyarak yürüyecek” dedi.